"hep 8'dik biz. hiçbir zaman 7 olmadık, 6 olmadık, 9 olmadık. 0 olduk ama. ben kimliğimi kaybettim o gün."
•
•
•
ateez high school au, çoğunlukla texting.
kitabın adı "don't delete the kisses" adlı şarkıdan geliyor. anlamından kısaca bahsedecek olur...
medya direkt mingi'nin hayatının arkasında çalan jenerik dostlar iyi okumalar <3
(kafası karışanlar için, 3 bölüm öncesinin devamı)
-
Siki tutmuştum.
Herkesin uyukladığı sınıfa hocanın savaşa girercesine girip "Kaldırın kafaları sözlü yapacağım!" diye kükremesi adeta günümü aydınlatmıştı. Hani her ortamda alkış veya yulama başlatan bir mal olurdu ya, burada o mal bendim. Ağzımı açmamla tüm sınıf hocaya karşı söylenmeye başlamıştı ama pek işe yarayacak gibi durmuyordu. Son 3 haftadır tesadüfen (!) kimyaların istisnasız hepsinde uyuduğumdan, siki tutmuş olmam şuan gayet yerindeydi.
Hoca sanki bıraksa kaçacaklarmış gibi bi heyecanla kağıtlarını hazırlarken sınıfa bir göz attım. Yunho gelmemişti, üzümlü kekim son 17 yılının en kötü günlerini geçiriyordu. Dün mevsimsel depresyonunu yenmek için gittiğimiz dönercide "Ayılar gibi yerim kanka, öyle bi açlık." diyip iki zurna söylemişti. Sabah ondan aldığım mesaja göre de zurnalar götünde patlamış, sabaha kadar kusmuştu. Yunho'm giderse bir gün saflıktan gidecekti.
San'la farklı sınıflardaydık, Seonghwa hyung son sınıftı; grubumuzda da başka sayısalcı olmadığından bu savaşta yalnızdım. Ya şanımla 3 ve 1 rakamlarından oluşan bir sayı alıp oturacaktım ya da bayılmamak için soruları okumadan adımı yazıp verecektim. Hoca kağıtları dağıtmaya başlamışken, gelen mesajla telefonuma baktım.
Mingi & San
uludağ:*fotoğraf*
uludağ: hacı kimya kaçıncı saat
uludağ: sözlü gelio haberin olsun
uludağ: saldım cevapları
San galiba bana aşıktı.
mingi:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
uludağ: önemli değil kanka
mingi: bugün daha erken gelirsin 😉 geçen sefer çok eğlendim ❤️
uludağ: aa deli amk sabah sabah
uludağ: hadi kolay gelsin
uludağ: yakalanma sikmiyim
50 yıllık kalkınma planı yapar gibi 50 saniyede kopya planı yapmış, şimdiye kadarki en iyi sözlü kağıdımı vermiştim. Gerisini kimyacı düşünecekti, büyük ihtimalle çok da umrunda olmazdı ama ben saplamıştım yani.
-
Zıbararak geçirdiğim iki dersten sonra zil çaldığında 'noluyoruz aga' misali uyanıp bir 30 saniye falan etrafı izlemiştim. Kurulan halil ibrahim sofralarından ve yemek kokularından öğle arası olduğunu anlamış, kendimi hafifçe tokatladıktan sonra koridora çıkmıştım. En alt katta Hongjoong hyungların atölye sınıfı vardı. Gidip biraz kafasını açacaktım.
