it's nice to have your friends around

165 11 16
                                    


"Sayfa 77'ye kadar ödeviniz, bir de dün dağıttığım testleri yapacaksınız. Performans ödevini getirmeyenler de cumaya kadar getirsinler, adını görmediğim olursa 0'ı yazar geçerim. Peşinizde koşacak değilim."

Zilin çalmasına dakikalar kala matematikçileri ödevleri özet geçmiş, son dakika herkesin ağzında adeta bok tadı bırakmıştı. Cam kenarında Yeosang ve San yan yana; Mingi de onların arkasında, en arkada oturuyordu. Yeosang gözlerini kapatarak iç çekmiş ancak Mingi ve San onun kadar sakin kalamayarak söylenen tayfaya katılmıştı.

"Hocam bu kaç oldu ya?"

"Ama hep böyle yapıyorsunuz, bu hafta vermeyecektiniz,"

"Hocam vallaha yetişmiyor,"

"HOCA MAÇ VAR MAÇ,"

En arkada oturduğu için diğerlerinin aksine bağırma ihtiyacı duyan Mingi, yanlış bir karar verdiğini fark ettiğinde çok geçti. Matematikçileri sesi kolayca tanıyıp sakin sakin yanına gelmiş, Mingi'yle bakışma merasimine tutulmuştu.

"Maçın mı var evladım? O zaman sen 93'e kadar yapıyorsun. Bak kolaylık sağladım sana; haftaya olan ödevi de bu hafta verdim, sonra bol bol dinlenirsin."

"Hocam bo-"

San arkadaşının bir bok yemek üzere olduğunu fark edince konuşmaya atıldı.

"Hocam gerçekten önemli bu sefer, alırsak yarı finale çıkacağız. Temsil de mi etmeyelim okulumuzu? Biz bu haftanınkini haftaya yapalım, hm?"

Hocaları ellerini birleştirip en sinir bozucu ifadesini takındı. "E sende arkadaşını yalnız bırakma madem San'cığım, hm? Cumaya istiyorum, 93'e kadar. İtiraz yok."

"Hay ananı sikeyim," hocaları uzaklaştığı an San fısıltıyla patlamış, Arkasına dönmüştü. "Deli mi bu karı lan? Ne istiyor top niyetine onunla mı oynayalım istiyor?"

"Bana takık diyince de kızıyorsunuz, al yarrağım aldın başına belayı."

"İsterseniz bölüşelim bu arada, bu hafta bomboşum ben." Yeosang yarı arkasına dönerek konuştu.

"Senin boş haftanı yerim ama böyle bir şeyi biz asla kabul etmeyeceğiz, biliyorsun değil mi?" San bir kolu Mingi'nin sırasında, vücudu Yeosang'a dönük şekilde konuştu.

''Niye etmeye-'' Mingi omzuna gelen hafif (!) yumrukla susmak zorunda kaldı.

Yeosang gözlerini devirdi. "Lan en azından herkese verdiği kısmı yapar atarım size. Maçlar yeterince ağzınıza sıçıyor, farkındayım."

"Yeosang, bi gelsene şöyle," Mingi Yeosang'ı hafifçe kafasından tutup kendi sırasına doğru çekmişti.

"Noluyor l-"

"Gel gel,"

"Lan napıyorsun oğ-"

"Ay gel bir şey yaptığım yok," Mingi sonunda Yeosang'ın kafasını sıraya yatırabilmiş, ellerini alnına götürmüştü. "Masaj yapacağım. Erken teşekkür yöntemim Yeosang, karıma yapmıyorum değerini bil."

Üçlü kendi aralarında gülmeye başlamış, sonunda zil çalmıştı. Hocaları sınıftan çıkarken onlara seslenmeyi unutmadı. "San ve Mingi, 93'e kadar!"

"Lan anladık amına koyayım, ilgi istiyor bu da." Hoca sınıftan çıktığı an Mingi konuştu. Bir yandan arkadaşına güzel güzel masaj yapıyor, bir yandan da hocasına sövüyordu. San 2048 oynamaya dalmıştı bile.

Öğle arasında sınıftan bazıları yemeklerini yemeye başlamışken bazıları çoktan dışarı çıkmıştı. Yeosang kantine inince San sırtını kalorifere dayayarak bacaklarını oturduğu sıraya uzatmış, Mingi de arka sırada aynı pozisyona geçmişti.

öpücükleri silme, ateez (yarı texting)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin