☆
Bugün Hwang Krallığında artık bir sabah klasiği haline gelen koşuşturma vardı yine ama bu koşuşturmanın sebebi Kralın 12 yıllık emeklerinin karşılığını alacağı günün gelmiş olmasıydı. Bugün Hwang Krallığına ziyaret için Lee Kralı ve ailesi gelecekti bu yüzden Kral her şeyin eksiksiz olmasını istiyordu.
Hyunjin ise artık alıştığı ve bir rutin haline gelen dil öğretmeniyle pratik yapıyordu. Her ne kadar yıllardır İngilizce, Fransızca ve İspanyolca öğrense de bunu her sabah pratik ediyordu çünkü babası onun her şeyde en iyisi olmasını istiyordu ona layık bir evlat gibi. Onların bu pratiğini bölen şey ise sürekli Prensin odasına giren saray çalışanları oldu ve öğretmeni biraz ara vermeleri gerektiğini zaten prensin de kahvaltı saatinin yaklaştığını söyleyip odadan çıktı.
Bu 12 yılda sarayda pek çok şey değişmişti aslında... Ablasına nazaran diğer 2 kardeşi Hyunjin'i kıskanmaya başlamıştı... Yuhan, ah Yuhan belki de bu sarayda ona yakışmayan tek şeyi o yaşayacaktı kim bilir. Hiç tanımadığı kaba saba bir adamla evlendirmişti babası onu, bu evlilikten çok bir anlaşmaydı zaten bunu herkes biliyordu. Kraliçe yine olaylara sessiz kaldı ta ki bugün gelen Lee ailesine kadar ona göre eğer birisi bir veliaht prensle evlenecekse bu Hyunjin değil güzel kızları Chunja'ydı. Ona göre Hyunjin her ne kadar bir prens olsa da bir veliaht prensin yanına yakışmazdı bu aldığı eğitmenlerin hepsi boşaydı o hiçbir zaman Chunja gibi doğuştan soylu olamayacaktı. Her ne kadar Hyunjini de kendi doğursa da...
Hyunjin kapısını çalmadan içeri giren kişiye kızacakken içeri giren Sam'la yüzüne büyükçe bir gülümseme kondurup koşar adım ona sarıldı uzun bir süredir görüşmüyorlardı çok özlemişlerdi birbirlerini. Uzun bir sarılmanın ardından Sam Hyunjinin saçlarına arasına bir öpücük kondurup geri çekildi. "Şuna bakın güzeller güzeli Hyunjinimiz yine çok canlar yakacak ha?" Hyunjin duyduğu şeylerden sonra utanıp Samın göğsüne hafif bir yumruk attı. Sam sanki sert bir yumruk yemiş gibi inleyince Hyunjin kendine lanet okumaya başladı ne diye bu kadar sert vurmuştu ki kardeşinin canını yakmıştı. -Ah bir de bu vardı Maria her ne kadar istemese de Sam'ın Kralın oğlu olduğunu herkes biliyordu artık. Hyunjin bunu ilk duyunca Sam'a ona söylemediği için kırılsa da buna hakkı olmadığı ve babasının ne kadar sert biri olduğunu bildiği için onu affetmişti hem Sam her seferinde ondan özür diliyordu zaten bunun için.- Hyunjin Sam'a vurduğu için hemen ardı ardına özürlerini sıraladı, Hyunjin özür diledikçe Sam kendini tutamamış ve odaya kahkahasını bırakıvermişti.Kardeşi yıllar geçse de masumluğundan bir şey kaybetmemişti. Tıpkı bir melek gibi dedi içinden.
Hyunjin Sam'ın her ne kadar ona kızacağını bilse de onu Felix'le tanıştırmak istiyordu ikisi de onun hayatında önemli bir yere sahipti çünkü. Felix artık sadece Hyunjin'in arkadaşı değil aynı zamanda başyardımcısıydı. "Hyung belki bana yine kızacaksın ama Felix'le hâlâ neden tanışmak istemediğini anlamadım o, o kadar iyi biri ki gerçek bir peri gibi eminim sende onu çok seversin" Sam sinirli bir soluk verdi odaya "Hyunjin-ah bende senin neden bu kadar ısrar ettiğini anlamıyorum. Bak, etrafında ki herkes birbirleriyle anlaşmak zorunda değil. Felixte bende seni çok seviyoruz ama bu kadar Felix'le ben arkadaş olamayız." Artık Hyunjin'de sinirlenmeye başlıyordu Sam ondan yine bir şeyler saklıyordu hissediyordu bunu "İyi de neden, neden onunla arkadaş olamazsın yanımıza her geldiğinde onu öldürecekmiş gibi bakmandan ya da onun senin yanına geldiğinde tedirgin hissetmesinden sıkıldım ben. Ne saklıyorsun yine benden?" Sam duyduklarıyla şok olmuştu. Küçük kardeşini bu kadar sevip korumak isterken onun sözleri kalbini parçalamıştı ki sanki. O kardeş olduklarını saklamak istememişti ki ama Kral onu da tehdit etmişti. Tam odadan çıkacağı sırada kollarında hissettiği elle durdu ve arkasına döndü "Hyung ben özür dilerim gerçekten bir anlık sinirle ağzımdan çıktı bana eskiden neden yalan söylediğini de biliyorum çok özür dilerim ben-" Hyunjin'in sözlerini bölen şey Sam'ın kollarını Hyunjin'den kurtarıp odadan çıkması oldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You Should See Me In A Crown||Hyunho
FanfictionMinho, güzeller güzeli Hyunjini ilk gördüğünde henüz 17 yaşındaydı. Ona aşık olduğunda ise 19. Onu her şeyden koruyup saklamak istediğinde ise 20 yaşındaydı ve onu gördüğü günü unutmasının ihtimali bile yoktu çünkü suyun içinde yüzünden gülücükler e...