☆
Minho dışarda duyduğu birkaç tıkırtıyla uyandı. Daha önce hiç görmediği bir yerde uyanmanın korkusuyla etrafına bakınmaya başladı. Gördüğü bedenle birlikte yüzüne ufak bir tebessüm kondurdu ruh eşi buradaydı ya diğer şeylerin hiç önemi yoktu artık.
Sonra aklına gelenlerle yerinde iyice dikleşti. Gerçekten ölmüş müydü? Peki ya Hyunjin, onu koruyamamış mıydı? Hayır, hayır hem Minho çok günahkar biriydi Hyunjin'le aynı yerde olamazdı biliyordu güzel ruh eşiyle aynı yerde olmazdı.
Minho yavaş adımlarla Hyunjin'in yanına gitti. Hyunjin çok güzeldi bunu biliyordu ama uyayan Hwang Hyunjin Tanrının en nadide eseriydi buna emin olmuştu artık. Ona güzel demek bir hakaretti çünkü güzel kelimesi onun yanında sönük kalıyordu onun güzelliği karşısında başka bir kelime kullanmalıydı belki de. Ah şu an neler düşünüyordu? Ruh eşine bakmalıydı. Korkarak Hyunjinin izine baktı hâlâ duruyordu kendi krallığındaki büyücünün söylediğine göre eğer ruh eşlerinden birine bir şey olursa o iz artık ışıldamazdı sönerdi. O halde ruh eşi ölmemişti. Bir kez daha Tanrısına şükretti. Hyunjinin izine tam öpücük konduracağı sırada Hyunjin gözlerini açmıştı.
Hyunjin onu öpmeye çalışan Minho'yu görünce korkuyla geri çekildi. Şu an ne olduğunu ya da nerede olduğunu bile bilmiyordu ve Minho onu öpmeye mi çalışıyordu. Ah cidden Maria haklıydı aşk aptalların işiydi. Hyunjin'in korktuğu gören Minho hemen kendini açıklamaya başladı "Ben... şey yani... d-dün onlardan sonra şey" Minho'nun yardım çığlıklarını duymuş gibi içeri Maria girdi.
"Oh şu manzaraya bakın çok güzelsiniz gerçekten ama hadi sizin için kahvaltı hazırladım bir şeyler atıştırın" şu an Minho da Hyunjin'de korkuyordu ama Minho ne olursa olsun ruh eşini korumalıydı bu yüzden Hyunjin'i arkasına çekmişti. Bu kadında da kimdi, ne kahvaltısından bahsediyordu en önemlisi dün olanları nereden biliyordu? "Ah Minho gerçekten çok meraklı birisin ama merak etme size zarar vermem asla, kahvaltı yaparken geri kalanları konuşuruz sizi aşağıda bekliyorum" o kadın Minho'nun düşüncelerini mi okumuştu? Kesinlikle bir cadıydı "BANA BİR DAHA CADI DERSEN KENDİNE KALACAK BAŞKA BİR YER BUL LEE MİNHO" Tamam bundan sonra düşündüklerine daha dikkat etmeliydi.
Hyunjin hâlâ onu korumaya çalışan Minho'nun kolunu dürttü nazikçe "Merak etme Maria çok iyi biri bize zarar vermez Sam Hyung'un annesi o. Hadi aşağı inelim bekletilmekten nefret eder." Minho, Hyunjin'i onayladıktan sonra birlikte odadan çıktılar. Eğer o cadı onun düşüncelerini okuyabiliyorsa Minho'da kendi düşüncelerini gizleyebilirdi. Ah belli ki tatlı cadımız Minho'nun güçlerini bilmiyordu. Minho sadece ateşi yönetmiyordu o aynı zamanda görünmez bir kalkanla kendini koruyabilirdi. Sadece cadının bunu bilmesine henüz gerek yoktu cadının bilmek istediklerini bilmesine izin verecekti Minho şimdilik.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
You Should See Me In A Crown||Hyunho
Fiksi PenggemarMinho, güzeller güzeli Hyunjini ilk gördüğünde henüz 17 yaşındaydı. Ona aşık olduğunda ise 19. Onu her şeyden koruyup saklamak istediğinde ise 20 yaşındaydı ve onu gördüğü günü unutmasının ihtimali bile yoktu çünkü suyun içinde yüzünden gülücükler e...