Ateş Krallığına Hoşgeldiniz

118 15 44
                                    

☆

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Artık yeni hikayeler yazılıyordu. Hyunjin bu hayatta hep yanrol olduğunu düşünürdü  ama bundan sonra kendisi nasıl istiyorsa öyle olacaktı kimsenin onu yönetmesine izin vermeyecekti. Evet yine korkuyordu ama bu sefer tek başına değildi bunu da biliyordu. Yanında sanki dünyanın en güzel tablosunu inceler gibi ona bakan bir adam varken kendini asla yalnız hissetmiyordu artık. Lee Minho yanındaki adam mutlu olsun diye eğer canını vermesi gerekirse tek bir saniye bile düşünmeden bunu yapardı.

Yollar biraz taşlı olsa da yolculukları rahat geçiyordu. Hyunjin ne demesi gerektiğini bilmiyordu zaten Minho da konuşabilecek durumda değildi kendini çok yorgun hissediyordu sadece yanındaki güzeline sarılıp uyumak istiyordu. Henüz bunun için erkendi bunu da biliyordu geleneklerine göre önce düğünlerinin olması gerekiyordu bu yüzden bir süre daha Hyunjin'den uzak durmalıydı. "Minho?" Minho daldığı düşüncelerinden Hyunjin sayesinde çıktı "Şimdi ne olacak peki? Yani ben ateş krallığını pek bilmiyorum ya yanlış bir şey yaparsam orada ne olacak?" Minho Hyunjin'in saf merakına gülümsedi "Merak etme  öğrenirsin yanında her zaman bir yardımcın olacak zaten Felix gibi o sana tüm kuralları anlatır, ben senin için bir tane seçmiştim zaten ama istersen başka birisi de olur tamam mı?" Hyunjin kafasını sallayıp onayladı. Ateş Krallığına gitmek onu çok geriyordu. Minho Hyunjin'in birbirine kenetlediği ellerini avuçları arasına alıp küçük bir öpücük kondurdu ardından güven veren bir gülümseme verdi.

Hyunjin küçük pencereden dışarıyı izlemeye başladı Su Krallığında olduğu gibi pek çiçek yoktu burada sadece kuru otlar vardı. Hyunjin çiçekleri çok severdi buna her ne kadar üzülse de bir şey demedi. Belki ileride buranın iklimine uygun çiçekler yetiştirebilirdi değil mi? Aklına gelenlerle kaşlarını çattı Minho'ya verdiği çiçek tohumlarını unutmuştu. Derin bir iç çekti. Minho yanında derin iç çeken adama bakmaya başladı bir sorun mu olmuştu? "Bir şey mi oldu Hyunjin?" Hyunjin ona seslenen kişiye baktı ve gülümsemeye başladı "Ah hayır bir şey olmadı ben sadece... Sana verdiğim çiçek tohumları Su Krallığında kaldı ona üzüldüm sadece" Minho kafasını salladı "Merak etme burada bitkilerle ilgilenen bir yardımcım var dilersen onunla konuşabilirsin o sana bu konularda yardımcı olur hmm?" Hyunjin gülerek Minho'ya sarıldı ardından hemen kendini geri çekti kaç gündür duş almamıştı emindi ki çok kötü kokuyordu. Minho'ya göreyse bu küçük sarılıma bile paha biçilemeyecek kadar kıymetliydi. Yollarının geri kalanı Hyunjin'in yolları ve Minho'nun da Hyunjin'i izlemesiyle geçti.

Ateş Krallığına gelinmesiyle ikisi de derin bir nefes aldı artık bugün ikisinin de yeni hayatlatının ilk günüydü. Yeni doğmuş bir bebek kadar bilgisiz, korunmaya muhtaç ve sevgiye açtı ikisi de ve artık ikisi de birlikte büyüyeceklerdi geçmişte ki tecrübeleriyle birlikte. At arabası durduğunda önce Minho indi aşağı Minho'nun arabadan inmesiyle halk sevinç çığlıkları atmaya başladı yeni kralları sağ salimdi ardından herkes kralın eşini beklemeye başladılar. Kralın eşiyle ilgili pek çok söylenti vardı cılız, kibirli, kendini beğenmiş bir prens olduğunu söylüyordu herkes. Minho elini uzatmış ruh eşinin arabadan inmesi için ona yardım ediyordu. Sadece Hyunjin'in duyabileceği bir tonda konuştu "Dilersen sana yardım edebilirim seni kucağıma alabilirim" Hyunjin kafasını iki yana salladı bu kalabalıkta onu kucağında taşımasına izin veremezdi. Hyunjin at arabasından indiğinde herkes büyülenmiş gibi onu incelemeye başladı hayatlarında gördükleri en güzel şeydi karşılarındaki prens. Bir peri masalından kaçmış bir peri gibiydi. Söylentilerdeki gibi değildi kesinlikle. Hyunjin titreyen elleriyle Minho'nun ellerini tutmaya çalışıyordu Minho yatıştırıcı bir sesle konuştu "Sakin ol her şey yolunda tamam mı?" Hyunjin aldığı derin nefesler arasında kafasını sallamakla yetindi.

You Should See Me In A Crown||HyunhoHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin