son bolumu on yedi kisinin okumasi ama sadece iki kisinin oy vermesi kiriciydi, sevmediginiz bir yer oldugunda soyleyebilirsiniz
iyi okumalar
~
"Hermione, biraz o kitabı bırak da bizimle muhabbet et. Zaten mezun olacağız bu sene, McGonagall bizi sınıfta bırakacak değil ya. Biraz eğlenelim." Ron, Hermione'nin her zaman elinde en az otuz kilo gibi duran kitaplarla gezmesinden rahatsız bir şekilde konuştuğunda Hermione ofladı. Yine de arkadaşlarını kıramadı ve kitabın neresinde kaldığına dair bir işaret bırakıp kitabın kapağını kapattı.
"Bunu aslında pazartesiye yetiştirmem gerekiyordu ama daha sonra hallederim artık." Harry yavaşça "Flitwick sana kızarsa ben de Dumbledore'um. En sevdiği öğrencisi sensin, bu yıl mezun oluyorsun ve geçtiğimiz mayıs Voldemort'u yendin. Bence biraz rahatına bakmalısın Hermione. Kendine çok yükleniyorsun." diye konuştu.
Hermione, Harry'den nadiren savaşla ilgili konuşmalar duyardı. Harry, savaş hiç yaşanmamış, hiç var olmamış gibi yaşıyordu. Gerekmedikçe ağzına almadığından şimdi ondan bu örneği duymak garip hissettirmişti. Yine de gülümsedi ve garip bulduğunu belli etmemeye çalıştı.
"Harry'den de bu sözü duyduğuma göre boş verelim gerçekten. Her neyse, zaten size anlatacaklarım vardı." Ron ve Harry'ye malum işareti yaptığında Ron da Harry de Hermione'ye yaklaştı ve bir üçgen oluşturdular. Harry bacaklarının toplayıp bağdaş kurdu ve ellerini de dizlerine doğru yaslayıp dik durarak Hermione'nin anlatacaklarını dinlemeye başladı.
"Seamus anlatmış olmalı ama biliyorsunuz, dün Zacharias ve Malfoy akşam yemeği zamanı sekizinci sınıfların tablosunun önünde kavga etti. Hem de bildiğimiz laf dalaşından söz etmiyorum. Birbirlerini yere serip yumruklaştılar resmen. Malfoy da Zacharias da çok çok kötü durumdaydı, kavgayı ben ve Seamus ayırdık. Ben Malfoy ile ilgilendim, Seamus ve diğerleri Zacharias'la ilgileniyordu zaten."
Bu sözleriyle Ron, Hermione Malfoy'la ilgilendiği için ona ters ters bakmaya başlamıştı bile. Bunun farkında olan Hermione kendini savunma ihtiyacı hissetti hemen. "Eğer yüzünün ne halde olduğunu görseydin eminim sen de endişelenip peşinden giderdin. Gerçekten çok kötüydü, Zacharias nasıl vurduysa artık çocuğun yüzünün içinden geçmiş yani."
Harry hâlâ bir yorum yapmamıştı. Hermione göz ucuyla zümrüt yeşili gözlerini kendisine sabitlemiş Harry'ye baktı ve devam etti. "Onu hastane kanadına kadar götürdüm. Bu sırada kavganın neden ve nasıl başladığını sormuş bulundum. Çünkü kavga nasıl başladı bilmiyorum, saddce bir anda yumruklaşmaya başladılar."
"Malfoy bir sene olsun olaysız duracak değil ya, kesin Zacharias'a laf atmıştır. Hufflepuff olmasıyla falan ilgileniyordur." Ron sinirle konuştu ama Hermione 'hayır' anlamında başını salladı. O daha bir şey diyemeden Harry konuştu.
"Malfoy bir şey yapmamıştır." dedi. "Bu yıl olay çıkarmasının anlamsız olduğunu kendisi de biliyor. Bana teşekkür falan etti ve şimdi arkadaşça davranıyor. Yedi yıl boyunca düşmanlık ettiğini birine böyle davranıyorsa Zacharias'a laf atmaz." Alayla güldü. "Zacharias kim ki yani, değil mi?"
Hermione ona katıldığını belli eden bir yüz ifadesine büründü. "Aynen. Biraz olsun akıllıysa yapmazdı zaten, ki yapmamış da. Ona sorduğumda aynen şöyle dedi: 'Kendisi başlattı.'"
"Herhalde nefes alarak falan başlatmış." Ron yine söze karışınca Harry ona döndü. "Neden Malfoy'a karşı bu kadar önyargılısın?"
"Bilmem, belki de yedi yıl boyunca bana zorbalık ettiği içindir. Sadece bana değil, en yakın arkadaşlarıma da düşmanca davrandığı ve okul hayatımızın bir kısmını zehir ettiği için falandır." Kaşlarını kaldıran Ron ekledi. "Peki ya sen neden Malfoy'a karşı bu kadar yumuşaksın?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
anti-hero
Fanficharry potter, bir gün gözlerini açar ve gerçekleri görür. o, herkesin perde arkası gelene dek desteklediği bir anti kahramandan başkası değildir. TW: KENDİNE ZARAR VERME/İNTİHAR