11 | Dermott ve Rubeus Hagrid.

225 37 289
                                    

umarım tehdit olayını unutmamışsınızdır, unuttuysanız da harry'yi tehdit eden ve lanetli mektuplar gönderen biri vardı, işimize yarayacak😌😌

iyi okumalarr dilerimmm oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmazsanız sevinirim ialskqndlamdpaşden seviyorum sizi💖💖

~

Draco olduğu yerde kalakaldı. Zacharias ani gelen bu harekete karşı koyamayarak sendelediğinde Harry yumruklarına devam ediyordu. Zacharias'ın yüzünün kan içinde kaldığını gören Zacharias'ın arkadaşları ve -evet şaşırtıcı ama- Draco Harry'yi durdurmaya çalıştılar.

"Harry, tamam, yeter." dedi Harry'yi omuzlarından tutup. Harry'yi geri çektiğinde Harry hâlâ nefes nefeseydi ve burnundan akan kan gömleğine ve cüppesine bulaşmış olan Zacharias'ın küfürlerine karşılık vermeye çalışıyordu.

"Bırak," dedi Harry kendini Draco'dan kurtarıp. Nefesini düzenlemeye çalışırken Draco, "O kadar sinirlenecek bir şey yoktu." demiş bulundu.

"Sinirlenecek bir şey yok muydu?" dedi Harry şaşkınca. "Sana aynı şeyleri söylese sen ne yapardın? Ya da ne yaptın? Ben kütüphanede cezaya kaldığını çok net bir şekilde hatırlıyorum da."

"Tamam, bir şey demedim," diye düzeltmeye çabaladı sarışın genç. "Cezaya kalmanı istemediğim için söylemiştim."

"O haksızdı, McGonagall ceza vermez." dedi Harry. Gözleri Zacharias'ı götürdükleri yerdeydi hâlâ. Yere damlayan kana bakıyordu. "Onu uyardım. Duydun, değil mi? Birkaç kere uyardım. Bu konuda hassas olduğumu biliyor, herkes bilir." Gergince elini saçlarına geçirdi ve halihazırda dağınık olan saçlarının daha da dağılmasına sebep oldu.

Draco havayı dağıtmak için güldü. "Ona siktir git dedin."

Draco'nun bunu gülerek söylemesi Harry'yi de güldürdü. "Dedim." dedi sadece. "Sinirlendirdi ama. Damarıma bastı, yoksa yumruk atmazdım. Zacharias- beşinci yılda listede olanlar arasındaydı, Dumbledore'un Ordusu listesinde. O zaman da beni çok sinirlendirirdi."

"Bazı insanlar şerefsiz doğar ve şerefsiz ölür, Smith de herhalde buna verilebilecek güzel örnekler arasında." dedi Draco. Az önce burnunu kırdığı çocuğa ismiyle sesleniyor resmen.

Birkaç dakika sonra Gryffindor Bölüm Başkanı olaydan haberdar olmuş ve Draco'yu, Harry'yi, Zacharias'ı -Madam Pomfrey burnuna sargı sardıysa bile yakasındaki kan hâlâ oradaydı- ve Zacharias'ın arkadaşlarını odasına çağırmıştı.

"Bu ne böyle?" dedi odada farklı taraflarda ayakta dikilen gençlere bakarak. "Birbirinize olan önyargılarınız kırılsın diye o kadar uğraşıyorum, uğraşıyoruz ve siz birbirine yumruk mu atıyorsunuz?"

"Ben hiçbir şey yapmadım!" dedi Zacharias. "Harry bana yumruk attı."

Harry "Sen hâlâ konuşuyor musun?" diye öne çıkar gibi oldu, Draco zaten yeterince kötü bir yerde olduklarını düşünerek onu kolundan tutup kendine doğru çekti.

"Neler oldu?" diye sordu Dermott, önce Zacharias'ın grubuna bakarak, görünüşe göre dayak yiyen taraf Zacharias olduğundan önce onu dinlemenin daha yararlı olduğunu düşünüyordu. Bu Harry'yi daha da sinirlendirdi ama bir şey söylemedi.

"Harry ve Malfoy ortak salona gireceklerdi," diye başladı aralarından en esmer olan. Zacharias'tan birkaç santim daha uzun ve hafif yapılıydı. "Zacharias onlara laf attı, Malfoy ve Harry'nin neden birlikte takıldığını anlayamadığını falan söyledi-"

"Çünkü kendi haddine, değil mi?" diye bir kez daha araya girdi Harry.

"-Daha sonra Harry ile tartışmaya başladılar ve Harry ona bir anda yumruk attı-"

anti-heroHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin