Heaven kollarındaki bedeni yere attığı zaman gitmesi gerektiğini düşünüp depodan ayrıldı. Hızla arabasına binip yola koyuldu. Bir kaç saatin ardından Beacon Hills'e vardığında derin bir nefes verdi ve Allison'ın ona attığı mesaj'a tıkladığında bunun bir konum olduğunu gördü.
Ne zaman attığına baktığında ise beş dakika önce atmış olduğunu görünce kaşlarını çattı ve Allison'ın atmış olduğunu konuma doğru sürmeye başladı arabasını.
Kocaman bir kapının önüne arabasını park edip arabadan indi. Kapıdan geçince karşısında oniler ile savaşan arkadaşlarını görünce şaşırıp kaldı Heaven. Kız hemen Rosa'nın yanına gitti. "Büyü işe yaramıyor mu?" Diye endişeyle sordu Heaven.
Rosa ise Heaven'a bakıp kafasını hayır anlamında salladı. Allison elindeki arbaleti ile oni'ye vurunca oni savruldu. Heaven hemen kızın yanına gidip arkasındaki oni'yi büyü ile geriye fırlattı. "İsaac!" Herkes Rosa'nın bağırdığı yere bakınca İsaac dizleri üzerine çökmüştü.
Ona doğru gidecekken İsaac'in etrafını sarmış olan üç oni'nin birinin kalp tarafına ok girmesiyle durdu Heaven. Arkası dönüp bunu atan kişinin Allison olduğunu anlayınca ona gülümsedi. Allison'da gülümseyince Heaven tekrar önüne döndüğünde oni'nin sarı bir toz olup gittiği gördü Heaven.
Tam o sırada Lydia'nın çığlığı ile herkes susmuştu. Etrafta ölüm sessizliği olmuştu. "Allison!" Diye Lydia çığlık atınca Heaven dahil herkes o tarafa dönünce bir oninin Allison'ın karnına katanasını soktuğunu gördü Heaven.
Kız gözlerini sonuna kadar açıp Allison'a doğru koştu. O sırada ise Scott gelmişti. Allison'ı kucağına çektiğinde Heaven Allison ona gülümsedi. "Allison..." dedi Heaven fısıltı ile çıkan sesiyle. Heaven elini kızın eline koydu ama acısını alamıyordu.
"Yapamıyorum... acını alamıyorum." Deyince Heaven Allison tekrar gülümsemişti. "Çünkü acımıyor.." dediğinde Allison Heaven'ın gözünden bir damla yaş akmıştı. "Önemli değil... önemli değil." "Allison, yapma.." "bu mükemmel bir şey. İlk aşkımın... ilk aşkımın kollarındayım.." dediğinde Allison Heaven ona gülümsedi.
Heaven'ın gözlerinden yaşlar akıyordu. Allison ise elini uzatıp kızın göz yaşlarını siliyordu. "Her zaman seveceğim kişinin kollarının arasındayım..." dedi Allison titreyen elini indirirken.
"Seni...seni seviyorum.." "bende seni seviyorum..." "Heaven.. Heaven Diana.. Mikaelson.." dediğinde Allison elini kızın yanağından yere düşünce gözleri kapandı. "Allison! Hayır!" Heaven bağırarak Allison'ı sarsmaya başlayınca Chris koşarak yanlarına geldi.
Chris Allison'ın yanına çöktüğünde Heaven'ın ona sıkıca sarılmış olduğunu gördü. "Hayır! O ölmedi! Biz daha onunla birinci yılımızı kutluyacağız! Hayır, o ölmedi!" Diye bağırıyordu Heaven. Çünkü Chris Heaven'ın kucağındaki Allison'ı almaya çalışıyordu.
"Allison... beni tek bırakma lütfen... babamı ve annemi kaybettim. Ailem kalmadı, sadece sen vardın... ama şimdi sende gidiyorsun.." herkes Heaven'ın sözünden sonra göz yaşlarını tutamamışlardı. Rosa koşarak Heaven'ın yanına geldi.
"Onu kurtarabiliriz!" Dediğinde Rosa Heaven artık umudunu kaybetmişti. Kendisinin bir Tribid olduğunu bile unutmuştu kız. Heaven ona yaşlı gözleri ile baktığında jeton yeni düşmüştü. Heaven hızla bileğini ısırıp Allison'ın ağzını açtı ve kanını ağzına damlatmaya başladı.
Herkes şok olmuş bir şekilde Heaven'ı izliyordu. Çünkü eğer bir Tribid birine kanını verirse ya o kişi güçlü olurdu ya da... bir vampir veya kurtadam olurdu. Heaven bunu bile bile Allison'a kanını içirmişti.
Kız kolunu indirdikten bir kaç dakika sonra Allison nefes nefes gözlerini açtığında gözleri parlıyordu. Buda demek oluyordu ki Allison artık bir kurttu. Heaven hızla Allison'ın dudağından öptüğünde Allison'da ona karşılık verdi.
•••
Oha buda final oldu 😭
ağlamak istiyorum offBu arada belki power'a ikinci bir kitap hazırlarım 🤭
Neyse diğer kitaplarda görüşürüzz
ŞİMDİ OKUDUĞUN
lesbians - Allison Argent
Fiksi PenggemarYolumun farklı olması, kaybolduğum anlamına gelmez.