5.FARKLI HİSSİYAT

8 2 0
                                    





5.Bölüm:Farklı Hissiyat

(Yazar'ın Anlatımıyla)

Korhan Alp Ulusoy bir cehennem yaşıyordu.Onun elinden sebeplerini almışlardı,şimdiyse hiçbir şey olmamış gibi geri veriyorlardı.Dört yıl dört ay boyunca görmediği,öldü bildiği genç kızı tesadüfen gittiği bir üniversitede görmesi normal değildi.Dile kolaydı ya,dört yıl...Ya o gün vazgeçseydi ve konferansa gitmeseydi?Ya Mayda görevli seçilmeseydi,ne olurdu?

Bu kader miydi?

Korhan'ın şeytanları susmuyor,aklı bir şeyi almıyordu;nasıl bunca yıl hiçbir ülkede,şehirde,içine sızdığı sitelerde onun yaşadığına dair bir kanıt bulamamıştı?

Öfkeliydi.

Bunu yapmak için güç gerekti ve yandaşlar.Tek bir kişinin bu denli bir iş yapabileceğini düşünmüyordu Korhan.

Düşmanları vardı evet,ama hiçbiri onu tanımıyor,bilmiyordu;Nefhâ'sını.

Düşmanları vardı,geçmişinin intikamını her türlü alacağı düşmanları.Onun çocukluğunu elinden alan düşmanları.Korhan'ın planlarının içinde büyük bir yıkım yaşıyordu.

Bir kıyım.

Canlar azap çekecekti,kolay ölüm olmayacaktı.Herkes onun azla yetinmeyeceğini biliyordu.Gerek yer altının derinliklerinde dolaşırdı,gerekse su yüzüne çıkardı.O yapardı,yapacağını biliyordu.

Ama tüm bunlar olurken,narin bir çiçeği nasıl koruyacak,saklayacaktı?

Ulusoy bu yeni düşmanını arıyordu ve yakın zamanda bulacaktı,çünkü Akif Bey olanların farkına varmıştı.Yandaş oldukları,Ulusoy'un son hamlesiyle ağır bir düşüş yaşamıştı.Onun kara işlerde bu kadar söz sahibi olduğunu bilmiyorlardı.Ya da bu kadar güçlü.

Sınırlar kalkmış,duvarlar yıkılmıştı.Ve kader,hiç olmaması gereken bir zamanda ağlarını gerdirmiş,iki insanı yan yana getirmişti.

Evine dönen genç kız son zamanlarda çok yoğundu.Zaten uzun bir süredir yakın olamadığı ailesinden,daha da uzaklaşmıştı.Kin dolu kardeşi ve babası karamsar konuşmalardan başka bir şey bilmiyorlardı.Onlara günlük hayattan bir şey anlatamıyordu Mayda.İçini bir korku kaplamıştı,çünkü bunca yıldır sadece plan olarak konuşulanların hayata geçeceğini söylüyorlardı.Mayda ailesinin kimlere bu kadar karşı olduğunu bilmiyordu,ona sadece annesi için olduğu söylenmişti.

Bilmediği çok şey olduğunun farkındaydı ama öğrenmek istemiyordu.

Herkes kendi içinde ayrı şeyler düşünürken Ekin Özer,daha farklı bir noktayı görebiliyordu.
Zar zor hatırladığı çocukluk günlerinin ona bir el kazandırabileceğini düşünüyordu.Çünkü o zaafları iyi bilirdi,doğru zamanı bekleyecekti.İlk hamle kendisinin olmak zorunda değildi ona göre,babası istediği kadar oynayabilirdi.Ya da düşmanı açılışı yapabilirdi.

O zamana güvenecekti.

***

(Mayda Özer)

"Kemal Bey anlıyorum,bu benim fikrimdi ve bize gerçekten katkısı olacak bir fırsattı.Uçuk bir istekti yine de gerçekleşti ama...Çok fazla ekstrası var!"İnanamıyordum.Kor Holding genel sıralamada ilk üçte olanlara staj fırsatı vermişti ve bu üçlüde bende vardım.Buraya kadar her şey iyiydi,ama bizden çok daha fazlasını istiyorlardı.Hem genel işleri yapacak hem de her birimiz,bir çalışanın yardımcı asistanlığını yapacaktık.Ki bu ucu açık bir istekti,bize çok daha fazla iş yükü verebilirlerdi.

"Kızım bu hem bizim,hem sizin için çok büyük bir fırsat.Geri çeviremeyiz,çok istiyorsan senin yerine dördüncü gider.Ama iptal edilmeyecek!"

Ebru,Kemal Bey'in kesin sözleri üzerine kolumu dürttü ve kulağıma fısıldadı." Kızım sen salak mısın,o Feriha dillere düşürür seni hem de kötü anlamda bu sefer!"

Birde bu vardı...

Feriha,dedikoduları ve kıskançlığı.Sadece beni değil genel olarak herkesi sinir ediyordu.Yaptıkları hoş şeyler değildi,ayrıca kavgaya meraklıydı.Kaos izlemekten herkes biraz olsun zevk alırdı ama saç baş girişilen siz olunca pek o açıdan bakamıyordunuz.

"Aynen öyle Mayda,yapamayacağın bir şey değil bana kalırsa.En azından denedim dersin,sonra pişman olma." Yanımızda olan Büşra,Kemal Bey'in ofisine geldiğimizden beri ilk defa ağzını açmıştı.Sakin bir kızdı,buraya geldiğim ilk hafta tanışmıştık ve beraber çalıştığımız olmuştu.Hep mantıklı konuşurdu.

Daha fazla düşünmek istemiyordum.
Sonuçta,en fazla ne olabilirdi ki?

***

"Heyecan var mı,heyecan?" Ebru'nun mutluluğu ve heyecanı sesine yansımıştı.Sorusuyla başımı ona çevirdim."Biraz."dedim."Biraz."dedi Büşra.

Kemal Bey ile konuşmamızın üzerinden iki hafta geçmişti.Şu zamana kadar iş yerimizle konuşmuş ve derslerimize göre bir takvim hazırlamıştık.İş yerimiz...hâlâ tuhaf geliyordu.Sadece staj için burada olsam bile,bu kadar tanınmış ve başarıları duyulmuş bir şirkette çalışmak daha önce hayal edebildiğim bir şey değildi.

İçeri girdiğimizde daha önce konuştuğumuz Arzu Hanım yüzünde genişçe bir gülümsemeyle bizi karşılamıştı.Konuşurken sesi çok yumuşak çıkıyordu."Hoş geldiniz,yukarı çıkalım Alp Bey size birkaç şeyden bahsetmek istedi."Patronlar genelde böyle bir şey yapıyorlar mıydı bilmiyordum.İstemsizce gerilmiştim ve aynı gerginliğin kızların üzerinde de olduğuna emindim.Lise zamanlarında hep böyle olurdu,hoca beklemediğimiz hareketler yapınca,özel olarak konuşmak isteyince hemen ne yaptığımızı düşünürdük.

Ben düşünürdüm en azından.

Şimdi de aynı şey oldu,ilk aklıma gelen 'bir şey mi yaptım' sorusuydu.Oysaki hiçbir şey yapmamıştım.Ebru,Büşra ve ben iki saniyeliğine birbirimize baktık ve yavaşça Arzu Hanım'ı takip ettik."Yirmi dördüncü kata çıkacağız,üst terası saymazsak en üst kat."

Acaba onları yirmi dörtte durduran ne olmuştu?Yani mesela niye düz yirmi beş değil?
Her neyse.

Kata ulaştığımızda oldukça geniş,birçok koltuğun ve kahve sehpasının olduğu bir oturma alanı karşıladı bizi.Katın sağ ve soluna doğru uzanan ofis odaları görünüyordu.Sol tarafa döndük,yürüyorduk ama yolun sonu duvardı.Önümde yürüyen Arzu Hanım sağ tarafa döndüğünde şaşırmıştım.

Koridora uzaktan bakarken düz yoldan başka bir yol görünmüyordu.Koridorun sonuna gelene kadar farklı bir oda daha olduğunu anlayamıyordunuz.Adeta saklambaç oynamak için düzenlenmişti burası.

Biraz daha ilerlediğimizide geniş ve kahverengi bir kapının karşısında durduk.Gerçekten büyük bir kapıydı,yan yana dört beş kişi aynı anda içeri girmeye çalışsak girerdik sanırım.Girer miydik acaba?Merak ettim bak şimdi.Bir ara denemek istesem kızar mıydı Korhan Bey?

Sus artık.

Saçma da olsa merak ettiğim konuyu aklımda bir köşeye sıkıştırdım.Arzu Hanım içeri girebileceğimizi söylemişti ama hiçbirimiz kıpırdamıyorduk.Tuhaf bir hisse kapılmıştım.
İçerisi nasıldı merak ediyordum ama onun sert bakışları aklıma gelince,sözlerinden de tırsıyordum.

Gerginlik vardı,ama farklı bir hissiyat daha buradaydı.




Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 23, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

REHA-Soluk SeslenişHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin