1

23.8K 977 701
                                    


                                              Okuya okuya bizde birşeyler yazalım dedik hadi bakalım beğenilecek mi >⁠.⁠< destek olun okumaya gelenler +oy + yorum +takibinizi alırım
         

Okul zilinin çalması ile sınıflardan çıkıp otobüs durağana doğru yol almaya başladık .Bizimkiler bir muhabbete dalmıştı. Konu yine kavga karşı mahalle ile ilgiliydi. Ege dün karşı okuldan biri ile kavga etmişti. Yüzü gözü yara bere içindeydi çok kötü olmuştu.
Yarınki kavgayı nerede yapacaklarını konuşuyorlardı.

Hafif soğuk esen rüzgar saçlarımı savururken ellerimi hırkamın ceplerine dahada soktum.Kafamı gökyüzüne kaldırıp arada görünüp kaybolan güneşe çevirdim. Sonbahar ayına girmemizle havalar artık yavaş yavaş bozmaya başlamıştı. Soğuk esen rüzgar gökyüzünü kaplayan gri bulutlar yağacak olan yağmurun habercisiydi. Sesiz sakin yolda ilerlerken iki hafta sonraki sınavları düşünüyordum bir yandan da bizimkilerin konuşmalarını dinliyordum. Birden sırtıma atlayan Alp yüzünden dengemi kaybediyordum az kalsın ikimiz birden yeri boyluyorduk. Alp  büyük bir hevesle konuşmaya başladı ortamın ciddi muhabbeti bozulunca herkes bize döndü.

"Oğlum hadi lan Ali' de kavgaya gelsin ne olucak ya Ali sende ne korkak çıktın ya alt tarafı karşı okul ile yarın kavga ediyoruz"dedi

" Alp boş yapma" dedi lafa atlayan Poyraz.

Alp , Poyrazı takmayıp kolunu omzuma atmış heyecanla vereceğim cevabı bekliyordu. Bu sabah bu konu hakkında konuşmuştuk ama ben gelip sadece dayak yerim dememle bizimkileri kahkahalara boğulup gün boyu alay ve şakalarına maruz kalmıştım.

"Bana göre değil Alp anlamam böyle işlerden " dedim ellerimi  cebime dahada sokup ayakkabı uçlarıma bakarak yürümeye devam ederken . Gitmek nekadar doğru bir karar olurdu en kötü fena dayak yiyip hastanelik olurdum.

" Lan ne dondun kaldın yine ne düşünüyorsun? " dedi Musa.

Suratımı yerden çekip Musa' ya döndüm.

" Beni nasıl döveceklerini düşündüm kurtulma ihtimalim kaç olur diye " bunu dememle bir süre donup kaldıktan sonra kahkahalara boğuldular.

" N- ne oldu niye gülüyorsunuz " dedim şaşkınca komik birşey mi demiştim? 

Musa yanıma gelip saçlarımı karıştırıp gülmeye devam etti. Kaşlarımı çatıp suratına baktım ama onlar suratımı böyle yapınca tatlı olduğumu ciddiyetimin gittiğini söylüyorlardı. Suratımı tekrar ayakkabı uçlarıma çevirdim. Musa'nın yanından geçip önden ilerlemeye devam ederken arkamdan seslendi.

" Lan maviş alınma hemen " dedi yanıma gelirken.

" Sulugöz sen gel sana birşey yapamazlar. Biz varız Ege için bir yumrukta sen at . Ege'nin suratını ne benzetmişler " dedi Poyraz.

Yanımda koluyla omzumu hafifçe dürterken. Birden kulaklarımızı Ege'nin öfkeli sesi doldurunca. Poyraz ile birlikte resmen yerimizden zıplamıştık. İkimizin suratı korkuyla Ege'ye döndü çok sinirliydi.

"Offf kes Poyraz  o piç Emir içip gelmişti. Ali sende sakın bunlara uyup geleyim deme sakın arada kalırsın. " dedi iki parmağı arasında tutuğu sigarayı bana doğru sallarken. Sigarasından çektiği havayı yukarı doğru öfledi ardından yara bere suratıyla bizi süzüp tekrar öfkeli gözlerini yola dikip ilerlemeye devam etti. Bir süre Poyraz ile öylece yolun ortasında durup birbirimize baktık.

" Delirmiş bu " dedi arkamızda kısık sesiyle fısıldayıp kollarını tekrar omzuma atan Alp. Yine tüm ağırlığını üstüme veriyordu. Ve  halen de inatla beni o vahşilerin kavgasına çağırıyordu . İlk defa zorla bir  kavgaya gidecektim ne anlarım ben kavgadan sadece yük  olurdum hayatım boyunca olduğum gibi.

Meftun (BXB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin