12

8.3K 602 250
                                    


Hadi herkese
iyi okumalar  >⁠.⁠<

Soğuk suyu yüzüme vurup aynadaki yansımama baktım. Yorgun bitmiş kendime.

Neden herkes gibi sorunsuz bir hayat yaşayamıyordum ?

Neden hep birilerine muhtaç oluyordum ?

Yandaki havluyu alıp yüzümü kurutum aynaya bir süre bakmaya devam ettim havluyu tekrar yerine geri koyup odaya geri döndüm.Karşımda çalışma masasında oturmuş döner ekmeği gömen Doruk' la karşılaştım.

" Nerede kaldın açlıktan başladım yemeye hadi gel sende  " dedi ağzı dolu dolu yandaki açılmamış poşeti gösterirken.

Neden banada alıp parasına kıydığını soramayacak kadar açtım. Ayakta dikilmeyi bırakıp yanına gidip kenardaki sandalyeyi çekip ekmeği alıp yemeye başladım. Gerçekten çok açtım saatlerdir uyumaktan hiçbir şey yememiştim. İkimiz okadar açtık ki hiç konuşmadan elimizdeki döner ekmeği gömüyorduk.

Ekmeğin sonuna gelirken bana el kol yapıp karşıdaki şemsiyeyi işaret eden Doruk'a döndüm.

" Şu şemsiyeyi senin mi ? dedi

" Yok benim değil " dedim ağzım doluyken

" Kimin ki " dedi Doruk merakla

" Bugün biri verdi yolda bana işte şey yağmurda ıslanmamam için " dedim  ağzımda dökülen cümleleri toparlamaya çalışırken aklıma gelen komutanın gülüşü ile kelimeler ağzımda birbirine girmişti. Neden bir anda aklıma geldi ki? belki şemsiyedendir.

" Hmm pahalı birşeye benziyor  " dedi şemsiyeyi bakarken

Şimdi bı sorunum daha vardı.  'Ben şimdi ne yapacaktım o komutanı nasıl bulucaktım. Karakola mı gitmeliyim? off saçmalama Ali ' içimden kendi kendime

" Bugün  Musalar seni görmeye geldiler uyuduğunu görünce gittiler " dedi elindeki pipetle oynarken. Musa demişken aklıma gelen soruyla kafamı ekmeğimden kaldırıp tekrar Doruk'a döndüm.

" Bi dakika sen mi Musaya arayıp söyledin " dedim gözlerimi kısıp Doruk' un cevabını beklerken

"  Evet ben dedim ama Ali hiç iyi değildin sana birşey olucak diye korktum " dedi elindeki boş kola kutusunu kenara bırakıp.

" Doruk ne alaka kendime ne yapacağımı sandın " dedim Doruk' un telaşlı suratına bakıp gülürken.

" Son zamanlarda yaşadıkların işte ne bilim oğlum ya" dedi yandaki  poşeten çıkardığı ayranı çalkalarken konuyu değiştirip
"Lan ayransız kuru kuru yenir mi o al iç şunu  " dedi elinde iyice çalkaladığı ayranı bana uzatırken.

" Okadar açtım ki farketmedim " dedim gülerek ayranı elinden alıp

"Ne olucak senin okul işi " dedi

" Bilmiyorum herşey üst üste geldi. Büyük ihtimalle dışarıdan okurum" dedim ayrandan bir yudum alıp.

" 2 ay kaldı ve o piç müdür sen daha diplomanı alamadan seni kovdu  " dedi öfkeyle elindeki telefonun kılıfını çıkarıp geri takarken.

" Neyse ne ya sen yat yarın okulun var geç kalkarsın, ben kayıt yaptırırım dışardan bitiririm artık " dedim bitmiş ayran kutusunu masadaki poşete koyup etrafı toparlarken. Doruk yardım etmek istese de çok yorgun ve yarı uykulu olduğu için onu yanımdan kovup gönderdim kendini yatağına atar atmaz hemen uykuya dalmıştı bile . İşim bittikten sonra çalışma masasına oturdum. Yatağa girip uyumaya çalışsam uykum gelmiyeckti en iyisi birşeyler karalamak olucaktı. Bu gece benim için uzun sürecekti tüm uykumu almıştım ama haylen üstümde olan yorgunluktan bir türlü kurtulamamıştım. Odayı toplayıp düzene koyduktan sonra elimi belime koyup derin bir nefes alıp toplu odaya göz gezdirdim ardından odanın ışığını kapatıp çalışma masama ilerleyip sandalyeyi çekip oturdum masanın ışığını açıp karanlık odayı aydınlatım. " Böyle daha iyi "  kenarda duran eskiz defterim ile kalemi alıp saatlerce çizim yaptım. Kendimi yormaya çalışıp aklımda çıkmayan düşüncelere neden arayıp kurtulmaya çalıştım

Meftun (BXB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin