Yeni bölüm geldi
+ oy + yorum + takip alırım >.<
Sel gibi yağan yağmurun altında bana şemsiye tutmuş hiçbir şey demeden gözlerimin içine bakıp ama o gözlerle çok şey anlatan, halende cevabımı bekleyen komutanlaydım. Bu garip sesizliği burnumu çekip bozdum." Ne oldu " dedi göz temasını bozmadan sakince
" Birşey olmadı eğer olduysada bu sizi ilgilendirmez " dedim kısılmış sesimle. Cevap verdiğime şaşırdı.
"Senin gibi suç işlemiş birini başı boş bırakmamak gerekiyor " dedi
" Avukatım değilsiniz " dedim bu korkunç adamın yanında cevap verdiğim için kendime şaşırıyordum.
" Bu mahalleden sorumlu olan bir komutanım ,çocuk " dedi
" Daha çok benden sorumlu gibisiniz komutan " dedim daha çok cevap vererek, sesimin kırıklığını gizlemeye çalışıp.
Tek kaşını kaldırıp geri çekilip sırıtı bu sinirli ruh hali bir anda değişince şaşkınca suratına baktım gözüm gamzelerine kaydı. Bu güzel gamzeler nasıl böyle soğuk zebani bir adamın suratında olabiliyor diye düşünürken sesi tekrar kulaklarımı doldurdu.
" Telefonun çalıyor " dedi Turgut tekrar eski haline bürünürken.
" Ha " dedim ne dediğini anlamamıştım adamın gamzelerine dalmaktan
" Telefonun" dedi kaşıyla belimden aşağısını işaret ederek
Cebimde titreşen telefonumu yeni yeni fark ediyordum. Gözlerimi hızla onun gamzelerinden çekip cebimden çekiştrip çıkardığım telefonuma çevirdim. Yanaklarım yanıyordu utancımdan yeri dibine girdim. Mal gibi az kalsın adamın ağzına düşücektim. Telefonu açıp ekrannına baktım. Musa'nın adını gördüm ne ara haberi olmuştu ? Bir dakika ---- Doruk !! ondan başkası bukadar hızlı bir olayı yayamaz .
Haylen dakikalardır çalan telefona bakıyordum. Gözlerim yine dolu dolu olmaya başladı . Dudaklarımı birbirine ezip kendimi tutmaya çalıştım. Ne cevap vericektim?
' Gel bana yardım et okuldan kovuldum sana ihtiyacım var mı ? '
Off Ali aynı hikayeyi kaç defa yaşadın her defasında böyle şeyler yaşayıp sığındın ama herkes senden bıktı! dedim kendi kendimeBu hayatta kimsesiz, yardıma muhtaç, fazlalık, biri olmaktan bıkmıştım muhtemelen insanlarda benden bıkmıştır.
Tıpkı öz annem ve babam gibi....Gözlerimden damlayan göz yaşlarım telefonumun ekranında damlıyordu . Derin bir nefes alıp ıslanmış ekranımda yanıp sönen aramayı kapatım.
" Neden ağlıyorsun " dedi tekrardan cevabını alamadığı soruyu sorarak.
" Kusura bakmayın komutan yola öyle dikkatsiz atlayıp kazaya neden açtığım için tekrardan özür dilerim " dedim sorusuna tekrar cevap vermeden ağlamaklı sesimi gizlemeye çalışarak.
" Sorduğum sorunun cevabını ver çocuk " dedi Emir verir gibi beni ne sanıyordu kendi karakolunda bir asker mi ?
" Sizin emriniz altında olan bir asker değilim " dedim dahada kısılan sesimle ve daha fazla oyalanmadan göz temasını kesip uzaklaşmaya kalkıştım o anda bileğimden tutup beni kendine çevirip çekti bu hareketiyle ne yapacağımı bilemedim afaladım çok yakındık . Dolu dolu olmuş gözlerimin içine bakıyordu.
" Arabaya bin " dedi tekrardan emir verireken.
" Neden " dedim bileğimi sıkı sıkı tutan adama bakıp
" Ne yapacağımı düşünüyorsun ? " dedi ama konuşmasını yarıda kesip konuştum
" Neyi ne yapmak " dedim anlayamadım ne diyordu bu
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Meftun (BXB)
ChickLit" Ellerini ensene koy ve arkanı dön çocuk bana daha faza tekrar ettirme! " dedi öfkeyle Kırık gözlüğümdeki mavilerimi onun öfke dolu yeşilerine çevirdim keskin ve sert bakışları beni öldürecek gibiydi çok korkunçtu.