13

7.2K 523 170
                                    


Döndümm hepinize iyi okumalar :⁠-⁠)
Oy ve yorum yapmayı unutmayınnn
bölümler haftada bir gelebilir

Odaya son kez göz gezdirdim.  Her yerden kovulduğum gibi buradan da kovulmuştum. Derin bir nefes alıp kapının kenarında duran valizimi alıp odadan çıktım. Artık herşey benim için daha kötü olmuştu. Hayatım hiçbir zaman diğer insanların hayatı kadar normal ve güzel olmuyacaktı. Ne zaman herşey daha da güzel olucak dersem hayat benim için daha da zorlaşıyordu.
Yoruldum artık bu hayattan insanlardan , nefes almaktan , mutluymuş gibi gözükmekten , herşeyin zorlaşmasından.

Kucağıma aldığım valiz ile yurdun merdivenlerinden dalgın dalgın aklımda ki düşüncelerle iniyordum. Son merdivene varınca kucağımdaki valizi yere indirdim. Merdivene oturup bir süre dinlenmeye çalıştım. Bizim yurt  5 katıydı ordan aşağı yük indirmek beni baya bir yormuştu. Ama beni yoracak tek şey valizimi taşımak değil dışarıdaki bu sağanak yağmur olucaktı.
Suratım şırıl şırıl yağan yağmura döndü. Hava artık çok bozmuştu eğer biraz daha oturmaya devam edersem dışarı çıkmak ve bu fırtınada eve gitmek benim için zorlaşacaktı. Merdivende oturmayı bırakıp ayağa kalktım.

" Neden sürekli yağmurlu günlerde zor durumda kalıyorum ki  ?"

Gözlerim valizimin yanına sabitlediğim şemsiyeye kaydı.

" Neden her zor günümde komutan yanımda ? "

Şuan yanımda olmasa da verdiği şemsiye yanımdaydı. Bu sağanak yağmur da beni koruyacak tek şeydi. Valizimin kenarında duran şemsiyeyi dikkatle alıp açtım. Yerdeki valizi çekip yurdun kapısından dışarı çıktım. Şiddetli yağan sağanak yağmur da otobüs durağının yolunu tutum. Yağmurdan dolayı yolları sel götürüyordu yurttan yeni çıktığım halde pantolonum sırılsıklam olmuştu. Saatlerce otobüs durağında otobüs bekledikten sonra gelen otobüse binip sonunda gelmem gereken  yere varmıştım. Otobüsten inerken valizimi indirmeye yardım eden Salih abi sayesinde mahallenin girişinde indim. Halen yağmaya devam eden yağmurun altında şemsiyemi açıp bir süre kaldırımda durup etrafa baktım.

Eski anılar gözlerim de canlandı. Mahallemizin girişindeki dev yaşlı çam ağacı, eski evler , köşelerde dedikodu yapan kadınlar, etrafta koşuşan çocuklar bu eski mahalleye gelmeyeli çok uzun zaman olmuştu. Valizimi tutup mahallenin ıslak zemininde evin yoluna doğru sürmeye başladım. İyiki evin yolu dün gibi aklımdaydı birde bu yağmurda yoları karıştırıp bu yağmurun altında hasta olmak istemiyordum.

Yolları sel götürmüş mahalle aralarından geçtikten sonra mahallenin sonunda olan eve ulaşmıştım. Bu evde nekadar yaşamak istemesem de mecbur kaldım. Arkadaşlarıma daha fazla dert olmak istemiyordum. Ne Poyraz' da , Alp'te ne de Ege'de kalmam doğru değildi. Musa' da zaten kalamazdım. Babası ile arası şirket işleri yüzünden açılmıştı. Bunlar yetmiyormuş gibi sığıntı gibi onlarda kalıp Musa' ya yük olmak istemiyordum.

Etrafını sarmaşıklar kaplamış eski eve ve bahçeye bakındım.
Tıpkı korku filimlerinde ki o lanetli evlere benziyordu çok korunçtu. İçimi yavaş yavaş büyük bir sıkıntı ve korku o eski zamanlarda ki gibi kaplıyordu. Derin bir nefes alıp evin bahçe kapısına ilerledim. Kapıya elimi tedirginlikle uzatım açmadan önce durdum.

" Gerçekten burda kalmak ne kadar doğru olur du ? "

Bir süre dalgın dalgın düşünürken yağmurun altında kalıp sırılsıklam olduğumu farkettim. Yerdeki şemsiyenin ne zaman düştüğünü hatırlamıyordum bile bu dalgın ve yorgun ruh hali bu aralar sürekli üstümdeydi. Şemsiyeyi yerden alıp tekrar kafama tutum. Bahçe kapısını itip evin girişine ilerledim. Cebimdeki anahtarı arayıp bulduktan sonra çıkarıp kapıya taktım. Kapıyı açıp açmamak arasında halen bir tereddüteydim.

Meftun (BXB)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin