"İyi bir şeyi yok oyundan sonra duş alıp yattı hala uyuyor."
"Tamam haber veririm merak etme."
"Görüşürüz."
Zümrüt'ün telefonla konuşmasıyla gözlerimi araladım. Arkamı döndüğümde Yeşim'in olmadığını sadece Zümrütle benim yatakta yatıyor olduğumuzu gördüm. Telefonda konuştuğu kişiye benden bahsetmişti. Ama neden? Arkasına dönüp onu izlediğimi fark ettiğinde ilkte endişelenir gibi yaptı sonra bozuntuya vermemek için yüz ifadesini değiştirdi.
"Uyandın sonunda" dedi gülümseyerek.
"Yüksek sesle telefonla konuştuğun için uyuyamadım." tepkisini görmek için yüzünü incelediğimde gülümsemesi silindi.
"Duydun mu konuştuklarımızı?" dedi sesinde hem heyecan hem de korku vardı.
"Tam değil kimle konuşuyordun ki?" dediğimde rahatlamış gibi nefes verdi.
"Fakülteden bir arkadaşım aradı oda bizimle gelecekti ama son dakika ailesi gitmesine izin vermediği için gelemedi kamp nasıl gidiyor diye soruyordu." dediğine her ne kadar inanmasam da inanmış gibi yapıp kafa salladım.
"Akşam yemeğini kaçırmadım dimi?" daha fazla bu konuyu konuşmamak için konuyu değiştirdim.
"Hayır birazdan yeriz. Dışarı çıkalım mı kendine gelirsin?"
"Olur çıkalım da Yeşim nerede?" uyandığımdan beri gelmemişti.
"Fotoğraf çekinmek için dışarı çıktı." dedi. Gittiği bir yerde de fotoğraf çekinmeden duramazdı bu kız.
"Anladım ben yüzümü yıkayıp geliyorum."
"Tamam ben dışarıya çıkıyorum."
Yataktan kalkıp ufak lavabomuza gittim elimi yüzümü yıkadıktan sonra uyuduğum için dağılmış olan saçlarıma şekil verdim. Lavabodan çıktıktan sonra yatağımı toplayıp konteynırdan çıktım. Kızlar hamakta oturup sohbet ediyorlardı artık orası bizim bölgemiz olmuştu her onları aradığımda oraya bakıyordum. Onların yanına gittiğimde yana kayıp bana hamakta yer açtılar düştüğüm günden sonra hamağı daha sıkı yapmıştık bu yüzden içim rahat oturabiliyordum.
"Uyuyan güzel uyanmış bakıyorum." dedi Yeşim yanağıma öpücük kondurarak. İlk başlarda temas sevmeyen ben, artık bir şey demiyordum. Bu duruma beni alıştırmışlardı. Özelliklede Çağatay sayesinde alışmıştım bu aralar bana çok fazla yakın davranıyordu.
"Nasıl yorulduysam bir türlü uyanamadım." dedim
"Bu arada sen yokken Pamir Hoca akşam yemeğinden sonra kendi aramızda kaynaşmamız için oyun oynayabileceğimizi söyledi. Onlar kendi aralarında takılacakmış." dedi Yeşim
"Ne oyunu olduğu belli mi?"
"Hayır kendimiz belirleyeceğiz." dedi Zümrüt yine oyunu o seçecekmiş gibi hissettim.
"Anladım"
"Hadi yemek vakti geldi buraya toplanın" Pamir Hoca'nın seslenmesiyle yine olduğu gibi hamaktan kalkıp toplanma alanında çember oluşturduk.
"Yine görev dağılımı yapacağız erkekler sofrayı kuracak kızlar yemekleri hazırlayacak bu sefer dışarı da yemek yiyeceğiz o yüzden erkekler ilk önce dışarıya masa kuracak sonra sofrayı kurmaya başlayacak." herkes görevini tek tek yerine getirmeye başladı. Erkekler ilkte dışarı alana kare oluşturacak şekilde masaları taşıdı sofra kurulumunu da yaptıktan sonra kızlarla yemekleri yapıp sofraya taşımaya başladık bütün işler bittikten sonra yemeğimizi yedik.

YOU ARE READING
TAKINTILI ÇOCUK
Teen FictionHayatı boyunca birçok zorbalığa maruz kalan ve hiç sevilmemiş sevilmeye muhtaç bir kız Alara hayatına giren ve onun her şeyi olan Çağatay ile bir aşk yaşamaya başlar ama o Çağatay'ın hayatını değiştirebileceğini bu hikayenin sonunu bilmiyordu bu kar...