TAKINTILI ÇOCUK

TÇ-3

"Alara kalkmayı düşünüyor musun kızım? Derse geç kalacaksın."

Annemin sesiyle göz kapaklarımı açmak için zorladım. Sabahın körüne de ders konulmaz ki ya eğitim hayatım boyunca en şikayet ettiğim şeylerden biride sabahları okula gitmekti. Gözlerimi bir kaç kez kırpıştırdıktan sonra nihayet gözlerimi tam açabilmiştim. Saatin kaç olduğuna bakmak için komodinin üzerindeki telefonuma uzandım Yeşimden mesaj gelmişti, dersin başlamasına da bir saat vardı. Saati kontrol ettikten sonra Yeşimin mesajına girdim.

Yeşim: Günaydınn güzellik ;) 

Yeşim: Dünkü konuşmadan sonra adlarımızı yazdırdım. Kamp iki gün sonra başlıyormuş.

Mesajı okuduktan sonra mesajına cevap verdim.

Alara: Günaydın

Alara: Bu kadar çabuk olacağını düşünmemiştim.

Cevap yazdıktan sonra telefonu komodinin üzerine bıraktım yatağımı topladım, dolabın kapağını açıp üzerime ne giysem diye düşünürken kapı açıldı.

"Sen hala hazırlanmadın mı?"

Annemin bu söylediğine göz devirdim. Bari sabah benimle uğraşma be kadın.

"Üzerime ne giysem diye düşünüyordum."

Annem benden aldığı gözleri dolabıma çevirdi ufak bir göz gezdirdi ve elini uzattığı siyah triko kazağı ve altıma giyebileceğim beyaz bir kot pantolonu askılıktan alıp bana uzattı.

"Bunları giy bu aralar herkes bu şekilde giyiniyor sende onlar gibi ol." dedi ve odadan çıktı.

Tabii ya bunları diğer kızlardan eksik kalmayayım diye seçmişti. Elime tutuşturduğu kıyafetleri giydim. Başka bir kıyafet seçmek için zamanım yoktu. Odadan çıkıp banyoya gittim saçım dağılmış, yüzüm şişmişti. Yüzümü yıkadıktan sonra hafif makyaj yaptım ve banyodan çıktım.

Sabahları kahvaltı yapmıyordum. Odama gidip yerdeki çantamı ve komodinin üzerindeki telefonumu aldıktan sonra odamdan çıkıp portmantoda ki deri ceketimi üzerime giydim.

"Ben çıkıyorum." dedikten sonra annemin bir şey demesine izin vermeden kapıyı kapatıp hızlıca merdivenleri indim. Durağa doğru ilerledim şansıma durağa geldiğim gibi otobüs gelmişti araba boş olduğu için cam kenarı olan koltuğa oturdum ve cebimdeki telefonumu çıkardım. Yeşimden mesaj gelmişti.

Yeşim: Bugün derslerden sonra kamp için alışverişe gidelim.

Alara: Kızım yeteri kadar kıyafetin yok mu senin? Ne alışverişi?

Yeşim çevrim içi.

Yeşim yazıyor...

Yeşim: Benim için değil senin için gideceğiz.

Alara: Gerek yok. Evden birkaç bir şey götürürüm.

Yeşim: Kızım o kadar kişi geliyor hem de Çağatay da var. Günlük giydiğin kıyafetlerle mi geleceksin? 

Tabii Çağatay efendiye güzel gözükmemiz gerekiyordu dimi Yeşimciğim?

Alara: Sence Çağatay umurumda mı?

Yeşim: İtiraz istemiyorum bugün alışverişe gideceğiz.

Alara: Peki, tamam.