TAKINTILI ÇOCUK

TÇ-7

Kapının sertçe yumruklanmasıyla gözlerimi açtım. Yataktan doğrulduğumda diğer kızların bu gürültüye rağmen hala yattıklarını gördüm. Yataktan kalkarak üstüme başıma aldanmadan kapıyı açtım.

"Siz hala uyanmadınız mı?" dedi Pamir Hoca.

"Yok hocam bir şey mi oldu?" kapıyı kırarmışçasına yumruklamasından dolayı bir şey olduğunu düşünmüştüm.

"Buranında kuralları var sabahları erken kalkacaksınız akşam erken yatacaksınız. Gruptaki öğrencileri sayarken sizin eksik olduğunuzu fark ettim uyandırmaya gelmiştim. Arkadaşlarında hala uyanmadıysa onları uyandır toplanma alanına gelin." dedi ve arkasını dönüp gitti.

Pamir Hoca'nın gitmesiyle kapıyı kapatıp yatağımı düzelttim. Ufak bir lavabomuz vardı orada da elimi yüzümü yıkayıp saçıma şekil verdikten sonra kıyafetimi kızları uyandırmadan giysem iyi olur diye düşündüm dolabı açtığımda yine kararsız kalmıştım. Pamir Hocayla kapıda görüştüğümüzde dışardaki havanın biraz serin olduğunu hatırladım ve dolaptan siyah bol paça pantolon üzerine de siyah yüksek yaka uzun kollu basic bluz giydim. Kıyafetlerimi değiştirdiğime göre kızları uyandırabilirdim.

"Kızlar hadi kalkın ne çok uyudunuz." dememle Yeşim'in homurdanmaya başlaması bir oldu.'

"Hadi hadi kalkın bizi dışarıda bekliyorlar." dediğimde Zümrütte yatakta doğrulup elleriyle gözlerini ovalıyordu.

"Daha çok erken değil mi uyanmak için? Saat 08.00'i çeyrek geçiyor." dedi Yeşim elindeki telefona bakarken.

"Buranında kuralları varmış artık erken kalkacağız." dedim. Yeşim tam bir uykucu olduğu için sabahları erkenden uyanınca çok huysuz oluyordu. Buda aynı o sabahlardan biriydi. Zümrüt banyoya giderken Yeşimde yatakta doğrulup kendine gelmeye çalışıyordu. Keşke daha önce uyandırsaydım geç kalacaktık birde bunun için laf yemek istemiyordum.

Zümrüt banyodan çıktıktan sonra Yeşim banyoya girdi ne kadar uyuşuktular ya! Ben çabuk olmalarını söylerken onlar yaylana yaylana hazırlanıyorlardı söylediğim cümleler ikisinde de ters etki yaratıyordu. Yeşim banyodan çıktıktan sonra Zümrüt üzerini değiştirmek için banyoya girdi.

"Ne giysem bugün acaba? Hmmm" dediğinde Yeşim dolabın kapaklarını açmış dolabın önünde dikiliyordu bu iki kaplumbağaya yardım etmezsem epey geç kalacaktık yatağın üzerinden kalkıp Yeşim'in kıyafetlerinin arasından açık gri jean pantolon üzerine de uzun kollu siyah bir crop seçtim ve Yeşime uzattım elimdekileri aldı. Yeşim benden utanmadığı için karşımda rahatlıkla üzerini değiştirmeye başladı. Üzerini giyindikten sonra banyodan Zümrüt çıktı makyajını yapmış saçına da şekil vermiş bir şekilde karşımızda duruyordu.

"Ohh mis, hanımefendi makyajını yapıp saçına şekil versin bizde erkenden çıkmak için acele edelim." dediğimde Zümrüt ondan beklemediğim bir şekilde gelip yanağımdan makas aldı. Dün bir bugün iki ne ara samimi olduk böyle?

"Hadi daha fazla oyalanmayalım." dedi ve bana göz kırpıp konteynırdan çıktı. Bizde hemen ardından çıktık diğer gruptakileri dün de olduğu gibi çember oluşturmuş Hocaların söylemiş olduğu şeyleri dinliyorlardı.

"Ooo kimleri görüyorum? Umarım rahatsızlık vermemişizdir kızlar." dedi Ahmet Hoca.

"Kusura bakmayın hocam uyuyakalmışız." dedi Zümrüt

"İlk gün olduğu için kıyak geçiyorum tekrarlanmazsa sevinirim. Siz buraya gelmeden önce arkadaşlarınıza burada uygulayacağımız kurallardan ve yapacağımız aktivitelerden bahsediyordum sizin içinde söyleyeyim. İlk önce sabahları erken kalkacaksınız burada olduğunuz her vakti iyi değerlendirmenizi istiyorum sabahları saat 08.00'de burada toplanma alanında olacaksınız. Yemek saatlerinde herkesin belli başlı görevleri olacak bunları size söyleyeceğiz. Bir yere gitmek istediğinizde bize haber vereceksiniz bilgimiz olmadan hareket etmenizi istemiyoruz. Herhangi bir sağlık sorunu olmadığı sürece yaptığımız bütün aktivitelere katılım sağlamanızı rica ediyorum. Aksi takdirde kurallara uymadığınızda  mesela geç uyanmak gibi ya da aktivitelere bilerek katılmadığınız da cezalar alacaksınız. Anlaşıldı mı?" gözlerini bize dikip cevap beklediğinde, Ahmet Hoca'ya evet manasında kafamızı salladık.