15.Kahraman

11 1 0
                                    

Poyrazı kurtarmak için an itibariyle sadece üç saatim kalmıştı.Üç kere daha ip yukarı çekilirse Poyraz ölmüş olacaktı ve kimse bana yardım etmezse bu işi başaramayacak gibi gözüküyordum.Vücudumdaki dayanılmaz acı yapacağım her hareketi engelliyordu.

"Poyraz dayan Poyraz kurtaracağım seni."Poyraz öksürük krizleri geçirirken altındaki sandalye de hafifce kaymaya başlamıştı.Bu durumda ölüme yakın olan Poyrazken  ben ondan daha çok endişeliydim.Eğer benim önümde ölürse bunu ne kadar zaman hafızamda travma olarak taşıyabileceğimi bilmiyordum.

Tekrar bağırıp etrafta kimsenin olup olmadığını teyit ettim ama seslenen kimse olmadı.O anda gözüme çarpan parlaklıkla aklıma bir fikir gelmişti.Poyrazın arkasında ipi geriye doğru çeken bir çark vardı.Oraya ulaşıp elimdeki ipleri çarka sürtersem ipler kopardı.Kendimi yavaş yavaş o yöne doğru ittirdiğimde eklemlerimdeki her bir kemik sanki  binlerce parçaya ayrılıyor gibiydi.

"Madem kediyim bu sefer de dört ayak üstüne düşerim."Poyraz gözlerini devirerek gülümsediğinde bende kendimi çarkın yönüne doğru ittirmekle meşguldum.Çark şimdilik duruyordu ve hareket etmesine şimdilik kırk dakika vardı.O zamana kadar ipi sürterek güçsüzleştirirsem  çark yön değişitirince ip tamamen kopmuş olurdu."Her zaman bir planın olması tesadüf olamaz.Bu sefer ne yapıyorsun?"

"Arkanda bir çark var ipi ona sürtüp kopartacağım kırk dakika sonra ordan inmiş olacağına söz veriyorum." Poyraz boynundaki ipin izin verdiği kadar bir kahkaha attığında bu durumda bile gülmesine göz devirdim."Poyraz bu dünyada senden başka kimse boynundan tavana asılıyken böyle gülmez.Ben sana öleceksin diyorum sen bana gülüyorsun aptal herif.Ben burada olmasam kim seni kurtacaktı."Bu sefer de göz devirme sırası ona gelmişti.

"Ben sana kal dedim mi? Öleyim gitsin diyorum sen yok olmaz diyorsun asıl sen ne yaşıyorsun?
Belki son anlarımı küstahça gülerek geçirmek istiyorum nankör kedi." O önündeki boş duvara konuşurken bir kere daha vücudumdaki acı nüksetmişti.Acıyı bastırmak için bağırdığımda Poyraz da endişeyle bana bakıyordu.

"Lalin bak acı çekiyorsun vazgeç.Alarmın çalmasını bekle eminim biri gelip seni kurtaracaktır." Bu sefer gerçekten çok sinirlenmiştim.Ben burada onu kurtarmak için nasıl bir çaba sarfediyorken onun sürekli vazgeç demesi beni çıldırtıyordu."Poyraz bir daha vazgeç dersen boynundaki ipi kendi ellerimle yukarı çekerim gerizekalı."

"Katil benim Lalin." Olduğum yerde durduğumda asla Poyraza doğru dönemedim.İçimden binlerce defa lanetler okuduğum kişiyi şuan canım pahasına kurtarıyor olamazdım.Hayır hayır hayır Poyraz katil olamazdı.Bir kere kendi sevgilisini öldürmüş olamazdı.

"Söylediğin tek bir kelimeye bile inanmıyorum ve sana sus diyorum Poyraz yalvarırım sus! Dayanamıyorum artık sus!"
Bağırmamla beraber Poyraz da nefesinin yettiği kadarıyla bana bağırmıştı."Her şeyin sorumlusu olan birini buradan indirmek istediği sanmıyorum Lalin sana vazgeç diyorum! Vazgeç şundan herkesin kahramanı sen değilsin!
Olamazsın tamam mı? Şu tavırların seni bizim kahramanımız yapmaz!"

Olduğum yerde durduğumda bu duruma düştüğümüzden beri dökmediğim o tek gözyaşı yanaklarımdan süzüldü.Acıdan mıydı yoksa kalbimin parçalanmasından mıydı bilmiyordum..Ben onu kurtarmaya çalışırken hiç kahraman olmak istememiştim.Ben zaten kimsenin kahramanı değildim ki.

Elimdeki ipler yavaş yavaş bileklerimi kanatırken ben oturmuş sadece ağlıyordum.İpin çekilmesine yirmi dakika kalmıştı ama ben sadece ağlıyordum.Bu zamana kadar ağlamamıştım ama şimdi en gereksiz zamanda nefes almadan hıçkırıklarla ağlıyordum.Bu kadarı bünyeme çok fazlaydı..

Ölü Ruhlar ResitaliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin