2.Yedi kişi

33 16 5
                                    

"Beyefendi ne kadar yolumuz kaldı acaba?"

"Daha 20 dakika kadar yolumuz var.Gösterdiğiniz konum biraz uzak."

"Peki.Teşekkür ederim."

"Önemli değil hanımefendi."

Daha 20 dakika gideceğimiz yol nerde olabilir gerçekten merak etmiştim.Kimsenin başına iş gelmese de benim olan bana olurdu,o kadar şanssız bir insanım yani.

Kulaklığımı yeniden takıp müzik dinlenemeye devam ettim.Konumun bulunduğu yere ulaştığımızda taksiciye ücretini verip taksiden indim.

İndiğimde ilk işim bulunduğum yeri incelemek oldu.Gerçekten burda evrakların ne işi olabilirdi aklım almıyordu.Sadece birkaç dükkanın bulunduğu ormanlık bir alandı burası.En iyisi geri dönmekti,illaki bir araba geçerdi burdan.

Simay gerçekten ne yapmaya çalışıyordu bir türlü anlayamıyordum.Evrakları gerçekten bu dükkana bırakmış olamazdı herhalde.

Telefonumu çıkarıp Simaya mesaj atmayı düşündüm ama telefon çekmiyordu.Geri dönsem de gelişimin bir anlamı kalmayacaktı.Simayın bahsettiği dükkana girdim.Evrakları alıp gitmek daha mantıklı olacaktı.

"Bir arkadaşım buraya birkaç evrak bıraktı teslim almam için.Onları alabilirmiyim lütfen."

"Evrak mı böyle bir durumdan haberim yok.Bir dakika beklerseniz diğer çalışana sorup geleyim.Belki o teslim almıştır."

"Tabii burda bekliyorum ben."

"İsterseniz geçin oturun size bir çay ikram edelim."

"Yok teşekkür ederim.Evrakları alıp hemen gideceğim."

"Lütfen rica ediyorum oturun.Çalışanı bulmam uzun sürerse ayakta kalmayın hava da soğuk zaten bir çayımızı için."

"Peki.Teşekkür ederim."

"Önemli değil.Çayınız birazdan gelir.Afiyet olsun."

Geçip masaya oturduğumda telefonumu yine kontrol ettim ama yine çekmiyordu.Yaklaşık beş dakika sonra çay gelmişti.Hava da çok soğuktu ve ben hemen burdan gitmek istiyordum.

On dakika bu şekilde geçti ne gelen vardı ne de giden.Tek başıma oturuyordum.Çayı da içtikten sonra kenara bıraktım.Gerçekten kimse yoktu ve korkmaya başlamıştım.Ürkekce yerimden kalkıp etrafa bakmaya başladım belki de birini bulurum umuduyla.

Dükkanın arka taraflarına doğru giderken kulağıma bir ses geldi.Arkamı döndüğümde birinin dış kapının zincirlerini kapattığını farkettim ve bu hiç normal değildi.Kafasına sert birşey vurup kaçabilirdim ama kafasına vuracağım tek birşey bile yoktu ortalıkta.

Eğer korkarsam panik yaparım ve panik olursam da kendimi savunamam.İçimden derin nefes alıp vererek kendimi sakinleştirmeye çalıştım.Belki benim gittiğimi zannederek yapmıştı bunu.

Sessizce yeniden oturduğum masaya geçtim ve sakince hiçbirşey olmamış gibi oturdum.Birden arkamdan bir çığlık sesi yükseldi.Bu sefer gerçekten birşeyler olduğuna karar verdim.Hemen olduğum yerden hızlıca kalkıp farkedilmeyeceğim bir yere saklandım.

Çığlık atmamak için zor duruyordum.Kim bilir içerideki kadına ne yapmışlardı.Ben hangi akılla buraya geldim ki.Ne işim var benim bu dağ başında.

Ölü Ruhlar ResitaliHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin