V.BÖLÜM

3 0 0
                                    

-''Vaov.'' dedim.  Böyle bir yer mi varmış ben daha önce neden göremedim böyle güzel mekanı?

-Alara? Alaraa!

-Ha efendim Koray Bey?

-Ne dikiliyorsun?

-Hiiiiç hiç ya öyle... cümlemimi bitirmeden gitti. Ne meraksız, duygusuz bir adamsın! Neyse bende arkasından gittim yapacak başka bir şey olmayınca.

Koray beyin gittiği masaya yaklaştığımda bana arkası dönük iki adamla tokalaşıyordu. Koray bey benim geldiğimi görünce:

-Bu da benim asistanım Alara. dedi. Elimi tam uzatacakken onu görünce donakaldım. İkimizde öylece birbirimize bakıyorduk. Ne tokalaşıyoruz ne de selam verdik hiç bir şey yapmadık yapamadık daha doğrusu onu göreceğimi beklemiyordum. 'Onun ne işi var burada' dedi iç sesim.

-Merhaba Alara Hanım. dedi Berk sırıtarak elini uzattı. Kahverengi gözlerinin içi parlıyordu. O an adımı söylediğinde tiksindim ve hatta yüzümü buruşturdum çünkü adımı onun ağzından duymak istemiyordum ve görmek de istemiyorum. Belimde bir el hissedince Koray beye baktım. Kaşları çatıktı ve kaşın ortasında iki çizgi belirmişti. Kıpırdandım elimi belime getirerek onun elini ittirdim. Berk'e dönerek:

-Merhaba. dedim düz ve sakin bir ses tonu ile.

-Merhaba Alara kızım. Nasılsın? dedi Berk'in babası Barış Bey. Ona dönerek:

-İyiyim Barış amca siz nasılsınız? dedim. Barış amca babamın arkadaşıydı.

-Teşekkür ederim kızım iyiyim bende işte aynı, yaşlanıyoruz. dedi gülerek. Tebessüm ettim. ''E ayakta kaldık hadi oturalım.'' dedi. Koray bey elini göstererek yer verdi. Balkon camında oturdum aşağıya kadar şeffaftı. Oturduğum yerden aşağıyı görebiliyordum hem çok güzeldi hem de yüksek olduğundan biraz korktum. Yanımıza garson geldi menüleri dağıttı. Garson menüyü bana verirken gülümsedi. Menüyü tam alırken Koray bey benden önce davrandı. Sertçe garsonun elindeki menüyü aldı sonra garsona çatık kaşlarla baktı. Garsonda bunu görüp hemen kaçtı. Kafamı ona çevirdiğimde hala kızgınlıkla garsona bakıyordu. Elindeki menüyü aldım hemen kafasını bana çevirdi göz göze gelmiştik. Ne yapıyorsun der gibi bakıyordum ona. O da kendine gelip ceketini düzeltti. Oradan Berk lafa girdi.

-Alara beni çok şaşırttın.

-Neden? dedim.

-Koskoca Ateş holding de staj yapıyorsun. Açıkçası bizim holding de olursun sanmıştım. dedi Berk sesi üzgün bir şekilde. Gülümseyerek ona döndüm.

-Yoo ben gayet memnunum. dedim. Berk o an gözlerini patronuma çevirmişti. Bende ikisine bakıp duruyordum. Koray bey sırıtıyordu Berk ise ne gülümseme ne şaşkın ne de üzgündü. Yüzünde herhangi bir mimik yoktu. Elimdeki menüye baktım. Çok aç olmadığımı fark ettim o yüzden sadece salata yemek istedim. Yanımıza garson gelmişti ama başka bir garsondu. Hepimiz ne yiyeceğimizi söyledik ve yanına da kırmızı şarap söyledik. Havadan sudan konuşuyorduk. Berk'e çok yüz ve cevap vermemeye çalışıyordum hatta göz göze gelmemek için de çok uğraşıyordum. Barış amcanın acil işi çıkınca gitmesi gerekti. Arkasından Koray beyin telefonu çalınca masadan kalkıp içeriye gitti. Berk bana dönerek:

-E Alara stajın ne zaman bitiyor?

-Hayırdır neden sordun?

-Merak ettim.

-Çok meraklı olmak iyi değildir diyerek cevap verdim.

-Neden bana böyle davranıyorsun?

-Şaka mısın sen? Hem senin ne işin var burada, ne yapıyorsun? Sürekli karşıma çıkıp duruyorsun ne istiyorsun sen benden?

-Aah ah Alara'm kızınca o kadar çok güzel oluyorsun ki. Ne mi istiyorum hayatımda olmanı istiyorum çünkü seni çok seviyorum hem de ilk gördüğüm günden beri seviyorum. Ha bu arada sürekli karşında olacağım çünkü Koray beyle şirket ortaklığı yapmayı düşünüyoruz. O yüzden beni sık sık göreceksin. 

-Ne? dedim elimi sıkıştırdığım yemek bıçağını tam kaldırıyordum o sırada Koray bey geldi hemen bıçağı yerine bıraktım. Ardında da Barış Amca geldi. Kaldığımız yerden devam ettik sohbetimize. Bu yemek ortak bir iş için kısa sürecekti o yüzden rahattım çünkü ömür boyu bunun yüzünü görerek yaşayamazdım. Gözlerimi Berk'e çevirdiğimde o da bana bakıp göz kırpıp güldü. Güldüğünü gördüğümde içimden 'ya sabır' diyerek kafamı dışarıya çevirdim. 

İki saat kadar oturduktan sonra kalkışa hazırlandık. Barış amca elini uzatarak: 

-Önümüzdeki hafta görüşürüz Koray bey. dedi. Koray beyde Barış amcanın elini sıkarak:

-Tabi görüşürüz Barış bey. dedi. 

Barış amca bana dönerek, ''görüşürüz güzel kızım.'' deyip sarıldı bende sarılmasına karşılık verdim. Koray Bey ve Berk'e baktığımda ikisi de el sıkışıyorlardı ama yüzlerindeki ifade sanki birbirlerine düşman gibiydi. Barış amcadan ayrıldıktan sonra Berk elini uzattı: 

-Görüşürüz Alara. dedi. 

-Görüşürüz Berk Bey. dedim elimi uzatmadan. Berk'in eli havada kalınca bozuldu hızlıca uzaklaştı. Koray Bey'e döndüğümde Berk'in arkasından boş boş bakıyordu. 

-Koray Bey. dedim.

-Hadi eve bırakıyorum seni. dedi. 

Masanın üzerine koyduğum çantamı alarak peşinden gittim. Aşağıya indiğimizde arabada hemen gelmişti oradaki çalışan kapımı açarak arabaya bindim. Koray Bey de hemen gazladı ve hızlıca bulunduğumuz mekandan hızlıca uzaklaştı. Arabada sadece ikimiz ve kocaman bir sessizlik. Sıkılmıştım. Koray Beye baktığımda dümdüz bakışlarla araba sürüyordu. Sormadan elimi teybe götürüp açma butonuna bastım. Bastığımda hemen ''System Of A Down - Lonely Day'' çıktı. Değiştirmek için ileri tuşuna götürdüm Koray Bey hemen elimi tuttu. 

-''Bırak kalsın.'' dedi. Eli elimdeydi. Daha çekmedi. Çekmedi. Uzunca yüzüne bakıyordum. 

-''Tamam.'' dedim. O zaman çekti elini elimin üzerinden. Kafamı dışarıya çevirdim ve sesli yutkundum. Arabanın içi birden çok sıcak oldu yanaklarım yanıyordu, bacaklarım terliyordu. O görmesin diye elimle aşağı yukarı sallıyordum biraz serinlemek için sanırım gördü ki hemen benim tarafımın camı açıldı. Çok utanmıştım dudağımın bir kenarını ısırıyordum. Ona bakmamak için uğraş veriyordum. Nafile. Birkaç dakika geçti ama kaç dakika geçti bilmiyorum. Gözümün ucuyla ilk direksiyonu kavrayan ellerine baktım. Parmakları ince ve uzun kemik çıkıntıları var ve zarifti. Elleri hoşuma gitmişti beynim 'daha fazla bakma' diyordu ama kalbim hızlanıyordu bakmaya devam etmek istiyordum istiyorum da. Beynimi dinlemedim ve bakmaya devam ettim. Gözlerim azıcık yukarıya kayıyor. Bilekten kollara bakıyorum giydiği beyaz gömlek ve lacivert ceketi tam üstüne oturmuş ki bir hava katıyordu. Ben buradayım der gibi yakışıklılığını bir adım öne koyuyordu. Bir an kendime gelir gibi kafamı yana salladım 'neler oluyor bana' dedim. Adamı ne inceledim deyip duruyorum. 

Nihayet sonunda! Yarım saat içinde evimin önüne geldik. Emniyet kemerimi çıkartarak ''Bu akşamki yemek için teşekkür ederim Koray Bey, iyi akşamlar.'' dedim. 

-''İyi akşamlar Alara Hanım.'' dedi.  

Arabadan indik sonra yavaşça kapıyı kapattım ve hemen arkamı dönerek hızlı adımlarla evimin önüne geldim. Çantadan anahtarımı ararken arkamı döndüğümde camı açık bana bakıyordu. Elim anahtarı bulunca hemen kapıyı açıp içeriye girdim ve derin bir oh çektim. Kapının delik yerinden baktım araba gitmişti. Omuzlarımı aşağıya düşürerek ve ayaklarımı sürüyerek odama yürüdüm. Hızlıca makyajımı sildim ve üzerimi değiştirip yatağa geçtim. Telefonuma baktığımda bildirim olmadığını görünce kafamı yastığa gömüp uyudum. 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 14, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

AyrisHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin