8. Bölüm- Hareket.

6 1 0
                                    

Başlamıştım, istediğime varmak için işe koyulmuştum. Her türlü şeye razıydım, başarıya, başarısızlığa.. Ama onlara istediklerini vermeyecektim, bir köşede susup beklemeyecektim. İntikam vakti gelmişti.

______________________________________________

Genç adam baştan aşağı simsiyahtı, eldivenlerini eline geçirdi, yüzünde siyah bir maske vardı. Şapkasıyla yüzünü örttükten sonra motorunun yanındaki çantadan iki bıçak, bir silah çıkarttı. Silahı beline gizleyip bıçakları eldivenlerinin arasına sıkıştırdı. Siyah postalıyla ağır ağır villaya girdi.

"Haldun, neredesin tatlım?" Sesi gür ve alaycı çıkıyordu. Silahını belinden çıkartıp önünden her geçtiği duvara dayayarak sesler çıkarttı. "Saklandın mı Haldun?" Sinirini belli edercesine silahın namlusuyla merdivene sertçe vurdu, merdivenden çıkan ses evin içerisinde yankı yaptı. Merdivenden çıkarken postalından gelen tok sesler korkudan Haldun'u sağır etmeye yeterdi. 

"Geliyorum hadi çık dışarı." Üst kattaki her odayı ezbere bilirdi. Eve bir kere bile girmemişti ama bütün her şeyin nerede olduğunu bilirdi. Sağ cebindeki telefonunu çıkartıp uygulamalardan birisine girdi. Girdiği uygulama, bu eve taktırdığı kameraların gösterildiği bir uygulamaydı. Ve bir anda üstteki mutfakta bir hareketlilik gördü. 

Korkutucu histerik kahkahası bütün odalarda gezindi.

Yavaşça mutfağa girdi, elindeki silahı yerine koyup bıçaklarından birisini çıkarttı. Tezgahın önünde durdu ve kafasını eğip tezgah boşluğunun kapağını açtı. Karşısında ak saçlarıyla korkudan titreyen bir adam buldu. Tekrar kahkaha attı. 

"Yakışıyor mu sana saklanmak?" Adamın yakasından tutup zorla dışarıya çıkarttı, Haldun'un elleri titreyerek Ardel'in elindeki bıçağı yere atmayı denedi. Bu çabası karşısında genç adam onu yere fırlattı. Ahşap zeminde kan lekeleri duruyordu gözleri oraya takıldı. "Bu kimin kanı?" Haldun düştüğü yerden kaçmaya çalışırcasına çırpındı. "Sana soru sordum, bu kimin kanı!" Tuhaf hıçkırıklar çıktı, avcunu açıp oradaki kanları da gösterdi. "Karımın." Ardel bu yanıta inanamamıştı. "Cani orospu çocuğu seni." Karşısındakinin karnına bir tekme attı. "Yalvarırım dur." Tekmelerini ardı ardına savurdu hıncını almak istiyordu. 

"Seni öldüreceğim ama önce yaptıklarını bir bir anlatacaksın Haldun. Bana yardım edeceksin. Üstündeki herkesi öldürüp başa ben geçeceğim ve sen de buna yardımcı olacaksın." Haldun söylediklerine titreye titreye baktı. "Sana yardım edersem beni öldürmeyeceksin dimi?" Ardel bıçağını tekrardan eldiveninin arasına koydu, keskin gözlerinden alevler çıkıyordu, bütün vücudu öfkesinden kaskatıydı. "Her türlü öleceksin. Ya benim elimden ya da onların elinden." Parmaklarıyla Haldun'un mutfağının baş köşesinde duran tabloyu gösterdi. Caniliğin yeryüzündeki tanımı olan bu beş adamı gösterdi. Sıra sıra fotoğraflarına baktı sonrasında yanlarında oturan Haldun'a. 

"Neden sana yardım edeyim?" Ardel kafasını kaşıdı, yüzü gözükmüyordu ama bütün tepkileri çok netti. Maskenin ardında yatan korkunçluğu herkes görebilirdi. "Zaten senden şüphelenmiyorlar mı? İlla bir gün kıçına tekmeyi basmayacaklar mı? Unutma Haldun benim elimden ölümün daha az acıtıcı olacak." Ardından zihnine bir görüntü düştü, bu görüntüden tiksindi, bu görüntüden korktu. "Annemin ölümü gibi olacak ölümün." Haldun bu sefer korkuyla bakmadı, gözlerindeki tavır bir anda sertleşmişti, kafasını biraz daha dikleştirdi.

"Mineyi ben öldürmedim bunu biliyorsun, ben öldüremem onu da biliyorsun." İğrenç bir seri katil vardı Ardel'in karşısında ve ona aşktan bahsediyordu, annesinden bahsediyordu. Ardel tekrardan bir tekme daha savurdu. "Annemin adını ağızına alma. Siz benim ailemi çaldınız. Hepinize cehennemi yaşatacağım, bana yalvaracaksınız, ölmekten beter hale getireceğim sizi." Bağırarak tekrardan fotoğrafı gösterdi. 

Ellerindeki kana baktı. "Seni orospu çocuğu, kendi karına, çocuğuna nasıl kıydın?" Adamın ağızından kanlar döküldü. "Konuştuktan sonra bu dilini keseceğim bir daha annemin adını söyleyemeyeceksin." Haldun ayağa kalkmaya çalıştı yanındaki tezgaha tutundu. "Sen delirmişsin, iyi değilsin." Bakışları sertleşti. "Sen kimsin de bana bunları söyleyebiliyorsun? Sen sadece kiralık bir katilsin, sen sadece onlar için bir kuklasın. Ve bunu unutma Haldun ben kuklaları oynatmayı çok severim." Sözlerinin ardından zorla ayağa kalkan adama yumruklar savurup bayılmasını sağladı. Üzerine tükürüp ellerini ayağını bağladı. Armağan'ı arayıp onları almasını söyledi.

Yavaş yavaş başlamıştı, Haldun'u konuşturup despotlara ulaşacaktı ve planını dikkatlice yönetecekti. Başarılı olacaktı başka bir şansı yoktu. Ailesine yapılanı onlara da yaşatacaktı ve intikamını alacaktı. Bütün ülkeye sahip olacaktı. Herkese sahip çıkacaktı. Ve Ardel bunu yapacaktı. 

KanatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin