rain~10

189 12 18
                                    

Beğenirsen oy verebilirsin iyi okumalarr<3

*
*
*

Uyandığımda kalkmak bile istemiyordum. Dün olanlar sürekli aklımdan geçiyordu. Gözlerim daha önce olmadığı kadar şişmişti. Okula gitmek istemiyordum şansıma babam
evde değildi. Çok erken çıkmıştı. Çok ses yaptığı için farketmiştim. Zar zor kalkıp bol, gri sweatshirt ve siyah eşofman giydim.

Telefonumu alıp aşağı indim. Annem de işte olmalıydı. O yokken yemeği-kahvaltıyı benim hazırlamamı
istiyordu ama canım hiçbirşey yapmak istemiyordu.

"Joon! Kahvaltı edicek misin?"

"Evet!"

Kalkıp pilav hazırlamaya başladım.

                                  ***

Joon'a, yemeğini yedikten sonra bulaşıkları bulaşık makinesine atmasını söyledim ve tekrar odama geçtim.

Annemi aradım. Benim için rapor alması gerekiyordu.

"Alo, anne"

"Efendim tatlım?"

"Ben kendimi çok kötü hissediyorum. Okula gidemedim. Öğretmenimi arayıp
rapor isteyebilir misin?"

"Tamam, babana söylemem merak etme"

"Görüşürüz anne"

"Görüşürüz Sun"

Telefonu kapatıp ani bir kararla dışarı çıktım. Kulaklığımdan sakin bir müzik açıp yürümeye başladım. Yağmur yine yağıyordu, neden hep mutsuz zamanlarında yağıyordu ki?

6 yıl önce  okul tuvaleti

"Ödevlerimizi yaptın mı aptal?"

"Ha-hayır yapamadım.."

Elindeki şişeyi kafama fırlattı. Şişe cam olmamasına rağmen kafam çok fazla kanıyordu. Beni orada bırakıp gitmişlerdi. Yağmur sesleriyle orada bayılmıştım.

Birkaç hafta önce, sokak

Yağmur damlaları yüzüme ve telefonun ekranına gelmeye başlayınca hasta olmamak için gözlerimi kapatip eve doğru koşmaya başladım.

Gözlerim kapalı olduĝu için önümdeki kisiyi görmeyip ona çarptım.Siyah kapuşonlu bir sweatshirt giymisti.Sadece ağzı gözüküyordu ama yine de suratındaki pis gülümsemeyi gizleyememisti.Kolumdan tuttu ve yere iktirdi.ilk önce sendelemistim ama sonra dengemi kaybedip yeri boyladim.
Yaklasti ve yere coktu.

"Bu gece uzun olucak." Dedi ve yine güldü.bağırmayı çok isterdim ama ağzım bağlanmış gibiydi.Bağırmaya çalıştım ama yapamadım.Sanki beynim durmuştu..

Yere, bana doğru gelmeye başladı.titremeye başladım.Gözümdeki yaslari bile silemeyecek durumdaydım.Pantalonuma doğru uzandığı anda bir motor sesi geldi.Ses durdu ve biri ustunden inip buraya doğru kosmaya basladı.Gülümsemesi sönen çocuk kaçmaya basladı.Ben ise hâlâ şokun etkisinden çıkamamıştım.Motosikletin sokağin başından gelen ısığıyla beni kurtaran kisinin yüzü aydınlandı.Elini uzattı.

Şimdiki zaman

Daha fazla düşünmek istemiyordum. Ortaokulda çok fazla zorbalığa uğramıştım ve zorbalığa uğradığımı kimseye söyleyememek, kendi içimde daha çok soruna neden olmuştu. Bu yüzden birkaç kez intihar girisiminde bulunmustum.

Sonra bunun  cok ergence olduğunu anladım. Okulun son senesi okul müdüresine söyleyebildim ve okuldan atıldılar. Yine de yeni okullarında da aynı şeyi başkalarına yapıyor olabilirler.

Bunları düşünürken yanlışlıkla o sokağa gelmiştim. Ellerimden başlayarak titremeye başladım. Aglıyordum. Kendimi toparlayıp hızlıca koşmaya başladım. Evimize yakın olan bir parka gittim. Yan tarafındaki basketbol sahasında basketbol oynayan, benden birkaç yaş küçük 2 kişi vardı. Abi-kardeş ya da sevgili olabilirdiler. Kız yere düşünce oğlan çok telaş yaptı. Ona dokunamıyordu bu yüzden büyük ihtimal sevgilisi yada abisi değildi. İkisi de birbirinden hoşlanıyordu. Bunları düşündükten sonra kıza yardım etmek için yanlarına gittim.

"Yardıma ihtiyacın var mı?"

"Teşekkürler unnie, hayır yok" dedi ve gülümseyerek kalktı.

"Adın ne unnie?" Dedi çocuk

"Sun Hee, sizin ne?"

"Seo-Jun" dedi çocuk.

"Çok güzelmiş" diyip gülümsemeye çalıştım.

"Seninki?"

"Mi Cha"

"Seninki de çok güzel"

"Unnie, özel değilse birşey sorabilir miyim?"

"Sorabilirsin"

"Ağlamış gibisin. Neden ağladın?"

"Sevdiğim kişi bugün başka bir yere taşındı.."

"O da seni seviyor muydu?"

"Evet, son anda öğrendim. Neyse görüşürüz çocuklar, buralarda oturuyorsanız arada burda karşılaşabiliriz"

Aynı anda konuştular "Görüşürüz Nuna/unnie!"

El salladım ve eve gittim. Umarım onlarında sonu bizim gibi olmaz. Aralarındaki sevgiyi hissedebiliyordum.

Eve geldigimde anahtarımla kapıyı açtım. Anahtarı bırakıp odama gittim. Yağnur az önce durmuştu. Battaniyemin
altına girdim. herkes mesaj yazmıştı. Bildirimler kutum;

                              18.33

Soo-Ah= sun hiç yazmadın nasılsın?
Soo-Ah= kulüp kontenjanları dolmak üzereymiş.

Ju-kyung= okula ne zaman geliceksin?

Seo-jun=nasılsın sunny?

Ilk olarak Seo-Jun'a cevap vermek istedim.

Seo-jun 🎸 (cevrimici)

S= nasılsın sunny?

İyi olmaya çalışıyorum, ilk günün nasıldı?

S= güzeldi ama kimseyle konusamadım

Neden?

S= başkalarını sizden daha çok sevmekten korkuyorum. En cok da senden.

Artık bizi unutmaya çalışmalısın.

S=Sizi unutmak istemiyorum. 1 sene dayanabilir misin? Okulu seninle aynı yere tutturmak istiyorum.

Dayanabilirim, ama en fazla 1 sene.
Hayatımda hiç bu kadar mutsuz hissetmemiştim Jun.

S= sadece beni unutma, tamam mı?

Mümkün değil zaten :')
Diğerleri mesaj yağmuruna boğuyor beni. Sonra görüşürüz Jun.

S= görüşürüz Sunny :)

Hemen diğerlerine de kısaca geciştirerek cevaplar verdim. Telefonu kapatıp kitap okumaya başladım.

Bir süre sonra uyumuştum.

Bölüm sonu
*
*
*
*
*
*
644 kelime🌍

Sürünsünler birazCIK

The Rain☆ | Han Seojun | Park Sun HeeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin