The Rain☆ | Han Seojun | Park Sun Hee

~20

Beğenirsen oy verebilirsin iyi okumalarr
*
*
*

Iş çıkışında telefona bakıyordum. Annem aramışı. Hem de çok fazla. Şimdi ayvayı yedim.

"Alo anne-"

"Neden açmıyorsun? Meraktan ölcektim!"

"Toplantıdaydım anne."

"Sonra neden aramadın?"

"Daha yeni gördüm."

"Tamam tamam. Benim eve gelin Joon ile."

"Neden?"

"Seo-Jun'lar gelicek"

"Ne- ne için?"

"Düğün planı-"

"Hemen mi?"

"Evet"

"Tamam geliyorum.."

Arabaya binip Joon'u aradım.

"Joon."

"Noldu?"

"Evin önünde beni bekle annem bizi evine çağırdı."

"Neden?"

"Soru sormada hazırlan 5 dakikaya evin önündeyim!"

"Tamam be!"

Telefonu yüzüme kapattı manyak. Telefonu kapatıp yan koltuğa koydum.

Evin önüne geldiğimde Joon bekliyordu.

"Binsene"

Arabaya binip kapıyı sertce carptı.

"Arabaya birşey olursa senden alırım cocuk!"

"Tamam yemedik arabanı"

Arabayı çalıştırdım.

                                     ***

Eve geldik ve arabadan indik. Bahçeye yeni çiçekler dikilmişti. Zili çaldım.

"Hoşgeldin tatlım, Hoşgeldin Joon"

"Hoşbulduk anne"
"Hoşbulduk anne"

Içeri geçtik Seo-jun salondaydı.

Seo-jun ayağa kalktı "Hoşgeldiniz" dedi.

"Hoşbulduk enişte"

"Hoşbulduk Jun"

İçeri geçtik.

"Min-Ji teyze gelmedi mi?:

"O biraz hasta, misafir odasında uyuyor"

Başımı salladım. Joon neden geldiğimizi hâlâ bilmiyordu.

"Ee neden bizi çağırdın anne?"

"Ona söylemedin mi Sun?"

"Tüm yol başımın etini yer diye söylemedim"

Joon'la bi bakıştık.

"Joon sizi ablan ve Seo-Jun'un düğünü hakkında konuşmak için çağırdım"

"Burda benim alakam ne annecim"

Annem cevap verecekti ama ben verdim.

"Biraz hayırlı kardeş ol diye canım"

Joon haric hepimiz güldük.

"Anne boğazım ağrıyor biraz bitki çayı yapabilir misin?"

"Yapıyım hemen siz de sohbet edin. Min-Ji birazdan gelir."