The Rain☆ | Han Seojun | Park Sun Hee

birthday~7

Beğenirsen oy verebilirsin iyi okumalarr<3

*
*
*

Yerden telefonumu alıp ayağa kalktım.

"Silcen dimi"

"Silcem silcem"

"Aksam size gelicez"

"Ailenle mi?"

"Hayır, okuldakileri de çağırdım-"

Ben az önce doğru mu duydum. Okuldakileri mi çağırmış?

"Ne yaptın ne yaptın?!"

"Babandan izin aldım merak etme."

"Nasıl izin verdiğini sorgulamıycam."

Joon koşarak sırtıma atladı.

"Napıyosun manyak!"

"Doğum günün kutlu olsun. Beni özlemedin mi nuna?"

"Teşekkür ederim. Özlemedim Joon."

"Alındım ama"

"Sus da eve gidelim"

Birden yüzünü buruşturup "Seo jun da mı gelicek?" dedi.

"Evet o da gelicek. SUS ARTIK!"

Seo jun ve Joon yerinde sıcradı. Joon başını onaylayarak salladı.

"Hadi gidelim canım kardeşim" diyip gülerek yürümeye başladım.

Bir süre hiç konuşmadan yürüdük. Galiba Seo jun da korkmuştu. Sessizliği ben bozdum

"Markete girmem gerek gelin"

İkisi de başını sallayarak arkamdan geldiler. İçecek reyonuna gidip visne suyu aldım. Kasaya ilerledim.

"2000 won"

"Ne zaman zam geldi"

"Ben ödeyebilir miyim?" Dedi arkamda duran adam.

Tam gerek olmadığını soyleyecektim ki
Seo jun konustu

"Bem öderim gerek yok bayım. Bu arada, evliyken liseye giden genc bir kızla dogru konuşmalısınız."

Adamın parmağında yüzük olduğunu bunu duyunca farketmiştim. Joon adama doğru yürümeye başladı.

"Ya s*ktir olup gidersin, ya da ben seni-"

"Tamam tamam gidiyorum, çok özür dilerim" diyip hızlı hızlı yürümeye başladı.

"Fazla abartıyorsunuz. Sadece-"

"Sadece mi!" Dedi ikisi birden

"Tamam tamam, benim ne sucum var. sinirinizi benden çıkartmayın!"

Seo jun cüzdanından para çıkartıp kasiyere uzattı. Ben de fişi alıp vişne suyunu posete koydum.

Marketten çıktık ve bizim eve yürümeye başladık.

"Seo jun, kardeşin de gelicek mi?"

"Hayır, lim ju kyung'lara gitti."

"Tamam"

Sokakta kimse yoktu. Biz de konuşmadığımızdan ayak seslerimiz dışında hiç ses yoktu.

Seo jun'dan

Evde sadece ailelerimizin olduğunu ve arkadaşlarımızın sonra geliceğini sanıyordu. Ama ben babasını ikna edip
Arkadaşlarımızı önceden çağırmıştım ve ailelerimiz evde değildi. Evet biliyorum, çok akıllıyım.