~21

87 7 2
                                    

Beğenirsen oy verebilirsin iyi okumalarr
*
*
*

2 buçuk ay sonra  -  Sun ile Seo-Jun'un yeni  evinde

"Seo-jun Sangmin'i çağırmakta emin misin?"

"Eminim. Zaten aramızda artık bir sorun yok."

"Tamam."

"Gergin misin bu konuda?"

"Evet, biraz. Hâlâ aynı duyguları besliyor olamaz değil mi?"

"Bence olamaz"

Sangmin'i aradım.

"Alo Sun Hee?"

"Sangmin, merhaba"

"Merhaba, Bir sorun mu var?"

"Seo-jun ile evleniyoruz da.. davetiye getirmek için adresini isteyecektim"

"Mutlu olursunuz umarım. Adresimi atıyorum hemen. Nişanlım da gelebilir mi?"

"Tabii ki gelebilir, tanışırız hem"

"Tamam görüşürüz"

"Görüşürüz Sangmin"

Telefonu kapatıp sehpaya koydum.

"Ne dedi?"

"Anlayışla karşıladı. Adresini atacakmış. Ha bu arada o da bizim gibi nişanlıymış."

"Ne güzel. Kendisini seven bir kadın bulmuş"

"Evet"

Telefonuma bildirim geldi.

Sangmin=  bir konum gönderdi. /Simdi
                      Müsaitiz gelebilirsiniz

"Konum atmış. Hadi gidelim"

"Hemen mi?"

"Bisey olmaz hadi"

Kalktım ve önümdeki davetiyelerden birini alıp Sangmin'in adını yazdım. Arabanın anahtarını da alıp cıktık.

                                     ***

"Geldik"

Arabadan inip evi süzdüm. Çok güzel bir dublex evdi.

Kapının önüne geçtik. Seo-jun zili çaldı. Kapı birkaç saniye sonra açıldı. Nişanlısı olmalıydı.

"İyi günler."

"Size de iyi günler, siz Sangmin'in bahsettiği arkadaşları mısınız?"

"Evet, davetiye bırakmaya geldik."

"Zamanınız varsa içeri geçin lütfen"

"Aslında-"

"Olabilir aslında. Dimi Sunny?"

"Ama- oh tamam"

Kadın içeriyi gösterdi ve kapıyı daha çok araladı.

Ev çok lüks ve büyüktü. Kadın önden salona girdi, arkasından da biz. Sangmin oradaydı.

"Hoşgeldiniz"

"Hoşbulduk Sangmin" dedik ve oturduk. Çantamdan davetiyeyi çıkarıp uzattım. Alfı ve göz gezdirdikten sonra sehpaya bıraktı.

"Mutluluklar"

"Teşekkürler, size de"

Hiçbirimiz konuşmadık zaten bir süre sonra nişanlısı geldi. Limonata getirmişti. Hepimizin limonatasını verdikten sonra yanıma oturdu.

"Merhaba, biz tanışmamıştık. Ben Yu-jun"

Uzattıgı eli sıktım

"Ben de Sun Hee. O da nişanlım Han Seo-jun"

"Memnun oldum Sun Hee"

"Ben de, Yu-jun" diyip limonatamdan bir yudum aldım.

"Siz Sangmin ile nereden arkadaşsınız?"

"Liseden, hepimiz son sene aynı sınıftaydık."

"Ne güzel"

"Siz nasıl tanıştınız?"

"Biz ortak arkadaş ile tanıştık"

"Güzelmiş."

Ikimiz de konusurken limonataları bitirmistik.

"Biz kalkalım artık. Sizi de rahatsız ettik."

"Yok ne rahatsızlığı iyi oldu." Dedi Sangmin

Seo-jun gülümsedi ve elimi tutup kalktık. Önümüzden gidip kapıyı açtılar ve geçmemizi beklediler.

"Görüşürüzz"

"Görüşürüz Sangmin, Yu-jun"

Kapı kapandığında arabaya bindik. Sürmeye başladım.

Bölüm sonu
*
*
*
*

Yazamıyorum icimden gelmiyor. Ama yarın yeni bolum atarm




The Rain☆ | Han Seojun | Park Sun HeeHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin