Birbirlerine dik dik bakıyorlardı. Seo-Jun'un diğer kolunu tuttum.
"Zil çalmak üzere hadi oturalım"
Bana baktı ve sırasına doğru ilerledi.
"Bu cocukta birşeyler var. Ondan uzak dur bence"
"Kıskanmana gerek yok Jun. Sadece arkadaşız zaten-"
"Kıskandığım için degil, sanki birşeyler planlıyor gibi"
"Tamam daha uzak durucam."
Hoca geldi ve herkes yerine geçti. Ben dersi dinliyor ve not tutuyordum ama Seo-jun uyuyordu. Başıni kaldırdığını gördüm. Kağıda birşeyler yazdı ve bana uzattı.
Seni çok özledim ve sıkıldım :/ ~Seo-jun
Dersi dinlemem gerekiyordu.
Üzgünüm Jun dersi dinlemem gerek :) ~Sunny
Kağıdı verdiğimde heyecanlanmış gibiydi. Okuduğunda hevesi kursağında kaldı. Tekrar kafasını sıraya kapattı. Ne bekliyordu ki? Okuldan kaçalım diyeceğimi falan mı?
***
"biryerlere gitmek ister misin Jun?"
"Olur, nereye gitmek istersin?"
"Bilmem, yeni cafe açıkacaktı açıldıysa oraya gidelim."
"Tamam sen istiyorsan"
"Önce eve gidip hazırlanalım."
Eve geldiğimizde hızlıca yukarı çıktım. Dolabı açtığımda yeni kiyafetler gördüm.
"Begendin mi?"
Seo-jun..
"Ne zaman aldın bunları?"
"Sipariş etmiştim bugün gelmiş galiba."
Koşup sarıldım.
"Çok begendim teşekkür ederimm"
"Ben aşağıdayım, sen hazırlanınca gelirsin"
"Tamam"
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Telefonumu ve cüzdanımı çantama koyup aşağı indim.
Seo-jun benim geldiğimi görünce gülümsedi.
"Hadi gidelim"
Kapıyı kilitledim ve yürümeye başladık. Elini tuttuğumda sırıtmaya başladı.
