Merhabaaaa.
Bu bölümde ikilinin okuduğu bölümleri öğreneceğiz ve çoğunuzun bu bölümleri tahmin edemeyeceğine eminim çünkü gerçekten böyle bölümler yok diye biliyorum...
Tahminleri alalım yine de.
Bölümü kontrol etmeden atıyorum, sonradan düzenleyeceğim.
İyi okumalar, yorumlarınızı eksik etmeyin♡
•••
19 Eylül, pazartesi
İfadesiz bir yüzüm var çünkü bunu hak ediyorlar. Ben arabadan inerken hakkımda konuşmayı anında kesiyorlar çünkü yüzüme karşı onlar da ifadesizliği oynamak için can atıyorlar.
Fakat oyunculukları gelişmemiş.
Bir gece önceki olayları iki gündür durmadan konuştular. İstediğimi elime vermeyi asla bırakmadılar. Burada olmadığım bir buçuk yıl boyunca bile beni el üstünde tuttular istemeden. İşin komik tarafı, birçok seçenek olsa da, aşağılamaya bayıldıkları kadar aşağılanmaya da bayılıyorlar. Onların aşağılaması, gizli bir aşağılanmaktan başka bir şey değil.
Nefret etmiyorum, sadece düşünüyorum. İnsanlar neden bunu seçiyor?
"Geri döndüğüne inanamıyorum."
Düşünmeyi bir kenara bırakmaya çalışırken duyduğum sesle arkama döndüm. Hemen arkamda duran Jimin, beni bekletmeden kollarıma atladı. Tebessüm edip bedenini kucakladım. Çocukluk arkadaşıma haber vermeden gelmiştim buraya. Bunun nedeni ona sürpriz yapmak istememdi. Bir buçuk yıl boyunca hiç sıkılmadan dertlerimi dinleyen, gelmem için bana yalvaran küçüğüme sürpriz yapmak gerekiyordu elbette.
"Sana sürpriz yapmak istedim." Dedim ondan ayrılırken. Yanaklarıma ellerini yaslayıp yüzümü inceledi derinlemesine. Hep görüntülü konuşuyorduk ama canlı görmek farklıydı tabii.
"Geldiğini partiden öğrendim. Baya sürpriz oldu yani! Ama en çok ne sürpriz oldu biliyor musun?" Diye sordu gözlerini büyüterek. Kaşlarımı kaldırdım merakla. Ağzını tutamayacağını anladım fakat onu engellemedim.
"Gelir gelmez ortalığı sikip atmana!"
Kahkaha atmama neden oldu. Ben kahkaha atarken o da güldü ve yanağımdan sulu bir öpücük çaldı dolgun dudaklarıyla. Gloss'u tüm yanağıma bulaştı.
"Amacım asla bu değildi." Dedim etrafıma bakarken. Birçok kişi bizi izliyor, birçok kişi de bizi dinlemiyormuş gibi davranıp önlerine bakıyordu. Bizi duyduklarına emindim.
"Tabii canım, öyle diyorsan öyledir."
Araba anahtarını ceketimin cebine atarken onunla beraber binanın girişine doğru yürümeye başladım. Dersimiz ortak olmalıydı. Benden bir yaş küçük olsa da benimle aynı sınıftaydı ve bölümümüz de aynıydı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Super Freaky Boy
Teen FictionSeni istediğimi ve sana ihtiyacımın olduğunu biliyorsun. Senin kötü romantizmini fena halde istiyorum.