İki günde yazdığım bölümle buradayım. Geçiş bölümü olduğu için kısa oldu fakat diğer bölüm baya bir uzun olacak, telafi edeceğiz yani.
Geçen bir sfb okuyucusu panoma bir şarkı bıraktı sfb'a benziyor diye. Gerçekten sfb Jeongguk yazmış gibi şarkıyı. Ben de neden bu şarkıya bir kısım olmasın diye düşündüm.
Bölümdeki şarkı Ariana Grande - Fantasize. Bu aralar ünlü olan o şarkı...
Güzel bir okunma sayımız var bu ficte. Diğer ficlerime de bir göz atmanızı rica ederim, çünkü burada olmadığım zamanlarda onlarda oluyorum.
Tam olarak kontrol edemeden atıyorum bölümü.
İyi okumalar, bol yorum dilerim♡
•••
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
8 Ekim, cumartesi
Bugün antrenmanımızın olmamasını kullanarak kendimi masa başına atmıştım. Şirketten gelen dosyaları ve mailleri kontrol etmekle vaktimi harcama kararı almıştım çünkü boş boş oturup yatmak bana göre değildi. İşlerimle meşgul olmadığım zamanlar tembelleşiyor, toparlanmakta da zorlanıyordum. Bu sebeple sabahın dokuzundan beri masa başındaydım.
Güzel bir kahvaltı ve dopdolu işler derken saat öğlen ikiye geliyordu. Mingyu hâlâ odasında uyuyordu. Nasıl bu saate kadar uyuyabildiklerini anlamıyordum. Ne kadar geç yatarsam yatayım güneşin doğması benim için günün başlaması demekti. Tabii, bazen uykuya da ihtiyaç duyar, dozu kaçırırdım ama nadirdi bu anlar.
Dünki maçtan sonra eve gelir gelmez birkaç saat uyuyup akşam Mingyu ile film gecesi yapmıştık. Eğlenceli bir çocuktu, insanı sıkmıyordu. Bu kadar iyi anlaşacağımızı düşünmemiştim bu eve taşınırken. Film zevklerimiz de uyuşuyordu. Onunla vakit geçirmek güzeldi.
Ben erkenden yatsam da o gecelemişti sanırım. Gece en son bardak kırma sesi duymuştum çünkü, biraz sakar bir insandı. Umursamadan uyumaya devam etmiştim bu yüzden.
Aslına bakılırsa antrenmanlar ve dersler dışında çok sakin bir hayatım vardı. Bazı davetlere ve partilere de katılıyordum genelde lakin dönem daha başladığı için herkes derslere üşüşmüş durumdaydı. Parti falan yapılmıyordu ve bu benim için biraz can sıkıcıydı. Eğlenmeye olan ihtiyacım gün geçtikçe artıyordu.
Nasıl eğleneceğimi biliyordum ve bunun için biraz beklemem gerekiyordu. Çok can sıkıcı bir beklemeydi. Evet, elime birçok kanıt gelmişti fakat son şeylerden hâlâ haber yoktu. Haber gelir gelmez güzel bir parti ayarlamayı düşünüyordum.
Herkesin katılacağı bir parti.
"Günaydın."
Duyduğum sesle kafamı önümdeki dosyadan kaldırırken içeri giren Mingyu, mutfak tezgahına yaslanıp parmaklarıyla gözlerini ovuşturmaya başladı.
