7.Bölüm

1.7K 104 9
                                    

YAĞMUR
Geceden beri şirketteyim ve çıkamıyorum. Çünkü 1 saat önce bir tane davar ofisime çöktü.

"Ne zaman gitmeyi düşünüyorsun?"

"Hiçbir zaman." Dedi telefonuyla biriyle mesajlaşırken.

Bu davar malesef yakın arkadaşım Elif. Ofisimde ki koltukta ikimizde çökmüş durumdaydık. Hayır yani bir şey de yapmıyoruz kalkıp gitsene. Neyse şuan bana lazım bu davar. Biraz iş görsün.

"Şimdi davar arkadaşım bir sorunumuz var." Dedim ona bakarak.
O da hemen doğrulup bana baktı.

"Dinliyorum."

Hemen masamdan bilgisayarımı alıp açtım. Elif'in yanına gelerek dün gördüğüm maili açtım.

"Senin elin kolun uzundur. Bir bakarsın." Dedim.

Arkadaşa bak. Mafya tanıdığı bile var bunun. Nasıl başardı hiçbir fikrim yok. Benden geniş çevresi var.

"Halledilir." Dedi bana bakarak.

Sadece kafamı sallamakla yetindim.

"Ee yengeyle işler nasıl?" Dedi göz kırparak.

"Vasatın üstü." Dedim koltuğa yaslanarak.

"Niye? Ne oldu?"

"Dün yüzükler takıldıktan sonra dışarı çıktık. Konuşuyoruz falan,tam itiraf edeceğim. Hop bir tane dırzo çıktı. Büyük ihtimalle eski sevgilisi."

"Eee."

"Eeesi aldı gitti kızı. Patates çuvalı gibi kaldım bende."

"Maaal,mal." Dedi dizlerine vurarak.

"Ne yaptım ya?"

"Lan desene izin vermiyorum gitme."

"Eyla da beni seyir terasından aşağı fırlatsın tabii. 'Sen kimsin de bana karışıyorsun' diye beynimin etini yer 40 yıl benim."

"Oturdun bekledin değil mi salak gibi?"

"Yok,önce gittim. İşte sonra bu maili gördüm,geri döndüm." Dedim iç çekerek.

"Sen sıkma canını ben hallederim. Ben bunu hallederken sen de yengeyle işleri hallet."

Böyle durumlarda mahalle abisine dönmese davar demeyeceğim.

"Bakarız."

"Ay en sevdiğim flörtüm arıyor." Dedi telefonuna bakarak.

Bir de kategorilemiş ya. Zanpara.

"Ay tamam hemen geliyorum." Dedi telefonu kapatmadan önce.

"Ben gidiyorum işim var." Dedi ayağa kalkarak.

"Şükür sonunda." Diye bağırdım arkasından giderken.

İki adım atacak halim kalmamıştı. Şu koltuğa kıvrılayım. Sonrasına sonra bakarız.

EYLA

Odamda boş boş otururken bir şey unuttuğumu fark ettim. Ama ne unuttum hiçbir fikrim yok. Ne unuttum ya ben. Hah hatırladım! Ben Yaren'e nişanlandığımı söylemedim. Kıtır kıtır doğrayacak beni. Yağmur bana direk bir mezar alsın düğün hediyesi.
Korku içerisinde Yaren'i aradım. İkinci çalışta açmıştı.

"Arkadaşların en iyisi. En güzeli. En başarılısı."

"Ne oldu? Kesin bir bok yedin." Dedi sinirli bir sesle.

"Şeeey eeee."

"Neee?"

"Ben nişanlandım."

"Ne?

"İhig."

"Sakın bana Emre ile nişanlandım deme! Seni varya kimse alamaz elimden. Bak Emre dışında birisi ise hiiiç sorun değil. Ama Emre ise seni öldürürüm kızım." Sinirlendiği şeye bak.

"Yok onunla değil."

"Ohh çok şükür Allahım bismillah. Kiminle nişanlandın o zaman?"

"Yağmur ile nişanlandım."

"Yağmur? Kuzenin olan Yağmur? Şu boylu poslu olan Yağmur? Taş gibi karı olan Yağmur? Zengin olan Yağmur."

Abartmalarına göz devirip "Evet." Dedim.

"Oha lan. Tüm şansını kullanmışsın. Öyle bir karıyla nişanlanayım varya. Ne kutlamalar yaparım ben."

"Aynen aynen çok iyi."

"Hayırdır? Bana istemediğini söyleme sakın."

"İstemiyorum."

Karşı taraftan öfkeli bir nefes alma sesi geldi.

"Bir şey diyesim gelmiyor artık. Saf salaksın. Yağmur gibi birini nasıl istemezsin. "

"Birde Emre beni aldatıyormuş."

"Ben demiştim demeyi çok seviyorum. P*ç onu varya gördüğüm yerde dövmezsem benim adım da Yaren değil."

"Biliyoruz."

"Bir dakika,sen ne zaman nişanlandın ve beni nişanına çağırmadın mı?"

"Ya daha nişan olmadı. İsteme oldu daha sözlüyüm. Allahım cümleye bak daha sözlüyüm."

"İstemeye çağırmadın mı?" Diye bir bağırış koptu.

"Herşey o kadar hızlı gelişti ki bende anlamadım. Bak kafam yerinde değil gerçekten."

"Çabuk anlat herşeyi,çabuuuuk."

YAKLAŞIK 1 SAAT SONRA

"Vay be yengeme bak. İçin eriyip bitti değil mi öptüğünde?"

"Yoo öyle bir şey olmadı. Ayrıca ne yengesi ya?" Dedim itiraz ederek.

"Bak bak itirazlarda başlamış. Aşık olacaksın kesin yazıyorum buraya."

"He aynen."

"Nişan ne zaman? Ona göre hemen elbise seçeceğim. Hatta dur kalk alışverişe gidiyoruz."

"Ne? Var da-"
Bir şey diyemeden yüzüme kapadı. Mecbur gideceğiz artık.

YAĞMUR

Koltukta soluksuz uyumuştum. Biraz kendime gelebilmiştim. Ama düşünmekten patlayacaktım. Sürekli maili kim gönderdi diye düşünüyordum. Birde maille göndermiş. Modern tehdit.
Belki Elif birşey bulmuştur diye onu aradım.

"Yok vallahi bir şey çıkmadı daha."

"Off."

"Gel bir dışarıya çıkalım. Kafan dağılır. Hem nişan olmayacak mı,takım falan bakarız."

"Olur aslında ya aradan çıkmış olur o işte."

"Tamam hazırlanıyorum hemen kapat."

Telefonu kapatıp şirketten çıktım. Elif'in yanına gidene kadar hazır olurdu zaten Elif.

YAZARIN AĞZINDAN
BİR SÜRE SONRA

Kaderin kırmızı ipleri birbirine bağlanmış iki insan,aynı yerde olduklarını bilmeden keyiflerine bakıyorlardı. Arkadaşları ile beraber gülüp eğleniyorlardı.

"Yağmur sana şunu alayım mı lan? He?" Dedi Elif,mağazada ki en çirkin kıyafeti göstererek.

Yağmur,boş gözlerle Elif'e bakıp "Biz buraya bana takım almak için gelmemişmiydik?"diye sordu.

"Hayır,sen enayi olduğun için geldik."

Yağmur sabır dileyip,mağazanın içinde ki bir koltuğa oturdu.

"Sakin be oğlum. Alt tarafı bir kaç kıyafet bakıyoruz."

"Yağmur,şu yenge değil mi? Kolundan biri tutmuş götürüyor."

Yağmur kafasını kaldırdığında,dün gördüğü çocuğun Eyla'nın kolundan tutup götürmeye çalıştığını gördü. Eyla ve arkadaşı ona direniyorlardı.

Yağmur yavaş yavaş sinirlenirken Elif "Sıçtık."dedi Yağmur'a bakarak.

ULA TEKRAR YAZIP DERLEMEK ZOOOOOR

My Cousin (gxg) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin