21.Bölüm

1.2K 104 29
                                    

Taksi ile şirkete gelmiştik. Çünkü dün Yağmur'un arabası patlamıştı ve taksi ile gelmek zorunda kalmıştık. Yağmur ile beraber asansöre binip onun odasının olduğu kata çıktık. Onun odasına doğru ilerlerken Yağmur bir elini belime koyup beni diğer tarafa çevirdi.

Ona baktığımda ne var dercesine baktı. Onun odasının çaprazında ki odanın kapısını açıp içeri girmemi bekledi. İçeri girdiğimde arkamdan o da girdi.

"Burası senin odan. Ben seçtim mobilyaları umarım seversin." Dedi gülümseyerek.

Oda da göz gezdirdiğim de genellikle açık tonlar kullanılmıştı. Ferah duruyordu. Çok güzeldi tam benim zevkime göreydi. Sade ve şık duruyordu. Masaya doğru ilerleyip sandalyeye oturdum. Sanki kendimi her şeye sahipmişim gibi hissetim bir anlık.

Yağmur uzun zamandır elinde tuttuğu ama bana ne olduğunu söylemediği poşeti bana uzattı.

"İşe başlama hediyen. Tabii ilk hediyen. Daha gelecek bir sürü hediye var." Dedi.

Ayağa kalkıp yanına gittim uzattığı poşeti aldım. İçindekini çıkarıp poşeti masanın üzerine koydum. Siyah renginde güzel işlemeleri olan bir çerçeveydi.

"Belki ailenle olan bir fotoğrafını masana koymak istersin diye düşündüm." Dedi bir koluyla belimi sararak.

"Teşekkür ederim. Bu çerçeveye ne koyacağımı çok iyi biliyorum." Dedim gülümseyerek.

"Odanı beğendin mi?"

"Çok beğendim. Teşekkür ederim sevgilim." Dedim başımı omzuna yaslayarak.

"Sevindim." Dedi bana daha da sıkı sarılarak.

Yağmur'un kollarında huzur bulurken bir anda telefonundan bildirim sesi geldi. Elini arka cebine atıp telefonunu aldı. Bir sms gelmişti bende görebiliyordum.

+054....:"3 gün sonra ........... de ki depoda. Aziz bir oyuna var mısın? Gece 2 de."

Yağmur:"Memnuniyetle."

"Galiba sana bu işleri öğretmek daha kolay olacak. Benimle geliyorsun." Dedi.

"Gelmesem?"

"Malesef sevgilim. Baban yönetimi bırakana kadar böyle." Dedi.

İç çekip kollarının arasından çıktım.

"Ne öğreteceksin?" Diye sordum.

"Her şeyi. Hadi benim odama gidelim." Dedi elimi tutarak.

Odasına geçtiğimizde koltuğa oturup iyice kuruldum. O da karşımda ki koltuğa oturup ellerini birleştirdi.
Boğazını temizleyip bana baktı.

"Şimdi senden istediğim şey şu. Evrak işlerini öğrenmen. Onun içinde birini ayarladım. Sana öğretecek. Ben ise sana silah kullanmayı öğreteceğim. Operasyonlarda olan şeyleri,kuralları falan."

"Anladım. Okula gitmek zorundayım biliyorsun. Nasıl bir program yapacağız?" Dedim.

"Ben onu da hallettim. Nişandan sonra artık beraber yaşayacağız."

"Ne?" Diye fırladım.

"Duydun işte." Dedi.

"B-birlikte mi yaşayacağız?" Dedim.

Yağmur ile beraber yaşamak. Yağmur. Sürekli beni yiyecekmiş gibi bakan Yağmur ile. Onunla yaşama düşüncesi beni heycanlandırırken düşündüğüm şeyler kasıklarımda bir sızıya sebep olmuştu.

"Evet. Okula bırakacağım seni sonra alacağım kalan zamanda evrak işlerini halledeceksin. Haftasonlarıda silah ve operasyon kuralları." Dedi.

"E iyide babam? Onu ikna ettin mi?"

My Cousin (gxg) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin