11.Bölüm

1.4K 84 12
                                    

Sıcak yatağımda gerindiğim de bir şeyler unuttuğumu düşünüyordum. Yatakta doğrulup saate baktım. Okula geç kalmıştım. Hemen yataktan kalkıp forma mı giydim. Çantamı hazırlayıp elimi yüzümü yıkamadan evden çıktım.
Hemen şoföre beni okula bırakmasını söyledim.
Okul yakın olduğu için hemen gelmiştik. Arabadan bir hışımla çıkıp okula girdim. Sınıfıma ulaştığımda hocanın daha gelmediğini gördüğümde rahatlamıştım.
Hemen sırama Yaren'in yanına geçtim.

"Hoca gelmedi değil mi?" Diye sordum.

"Hoca yok bugün boş ders."

Rahat bir nefes alıp iyice sırama yerleştim.

"Ee ne yaptın? Konuştun mu Yağmur ile."

Sabah unuttuğumu düşündüğüm şeyin bu olduğunu yeni anlamıştım.

"Ben unuttum onu."

Yaren salak bu bakışlarını atıyordu bana.

"Okul çıkışı şirkete gidelim. Hem daha rahat olur." Dedi.

Onaylar bir şekilde kafamı salladım.

~~~~~~

Bizi almaya gelen şoföre şirkete bırakmasını söyledim.
Yarım saat sonra şirkete gelmiştik.
Yaren ile beraber şirkete girip Yağmur'un odasına doğru yol aldık.
Allah'tan,Yağmur'un kapısının önünde bekleyen bir sekreter yoktu. Hemen odasını girdik. Ama odasında değildi.

"Nerde olabilir ki?" Dedi Yaren.

"Dün babam önemli konuklar diyordu. Toplantıda olabilir." Dedim.

"Tamam bekleyelim şurada." Dedi.

Birlikte koltuğa oturup telefondan bir şeyler izledik. Bir saat geçmesine rağmen Yağmur gelmemişti.

"Gitsek mi?" Dedim.

"Bekle biraz daha ya gelir elbet."

O sırada kapının açılma sesini duydum. Heyecanla kapıya döndüğümde babamı gördüm.

"Kızlar,ne arıyorsunuz burada?"

"Yağmur'u bekliyoruz baba."

"Yağmur burada değil ki."

"Nerede?" Diye sordum.

"İş için şehir dışına gönderdim. Yarın akşam geri dönecek."

"Offffff."

"Gelin götüreyim sizi." Dedi babam.

Gitmekten başka yapabileceğimiz bir şey yoktu zaten. Babam önce Yaren'i eve bıraktı. Sonrada beni.

"Eyla hanım sabah bunları Yağmur hanım size getirdi." Dedi bir hizmetçi yanıma gelerek.

Eşyalarımı getirmiş hemen kaçmıştı demek.

Hizmetçinin elindekileri alıp teşekkür ettim.

Odama girip hemen Yağmur'a mesaj attım.

Eyla:"Eşyalarımı getirmişsin sağ ol."

Yazıp telefonumu geri kapattım.
Bir kaç gündür yapmak istediğim fakat cesaret edemediğim bir şey var. Abim gittiğinden beri annemle doğru düzgün bu konu hakkında konuşamadım. Kendi dertlerimden annemi göremedim. Ben abimi kaybettiysem o da oğlunu kaybetti sonuçta.
Odamdan çıkıp mutfakta kahvesini yudumlayan annemi buldum.

"Annelerin ennnn güzeli." Diyerek yanağını öptüm.

"Ne oluyor ayol? Ne isteyeceksin?"

"Aşk olsun anne ya! Ben hep yağ çekiyorum sana." Dedim gülerek.

"Kesin canım aynen. Dökül bakayım."

"Aslında abim konusunu konuşmak istiyorum. Sen iyi misin? Abim yani gitti. Yok artık."

"Evet farkındayım. Gitti. Zorundaydı. Babanın yerinde olsam bende aynısını yapardı. Babanın o şirket için neler çektiğini en iyi ben bilirim kızım. Abin de bilir fakat para abini kör etmiş. Ailemize ihanet etti. Bizi tehlikeye soktu. Gitmek zorundaydı."

"Ölmüş gibi konuşuyorsun."

"Benim için artık öyle." Deyip kalktı ve gitti.

Bok gibi kaldım öylece.

BİR KAÇ GÜN SONRA

3 gün geçmişti ve Yağmur ile hiç konuşamamıştım. Benden kaçıp duruyordu. Ama bugün kaçamazdı çünkü beraber nişan elbisesi seçecektik.
Beni almaya geldiğinde yüzüme dahi bakmadan arabayı sürmüştü.

"Ne oldu bakmıyorsun? Yüzüm de bir şey mi var?" Diye sordum.

"Bir şey yok." Diye cevapladı sadece.

İkimizde hiç konuşmadan yola devam ettik.
Bir süre sonra bir binanın önünde durduk.
Yağmur önden giderken onu takip ediyordum. Birlikte asansöre bindik. Göz ucuyla yüzüne baktım. Son günlerde uyumamıştı galiba. Yüzü solmuştu.

İkinci katta durduğumuz da hemen asansörden çıktı. O kadar hızlı yürüyordu ki yetişemiyordum. Etrafa baktığımda burasının full elbiseler,abiyeler ve gelinlikler ile dolu olduğunu gördüm. Bembeyaz duvarlara sahip bir yerdi. Her türden elbise vardı resmen
Yağmur bir kaç kişiyle konuşup bana döndü.

"Gel şurada ki elbiselere bakalım." Dedi.

Onaylar bir şekilde kafamı salladım.

"Nasıl bir şey düşünüyorsun?" Diye sordu Yağmur.

"Bilmiyorum. Sade bir şeyler iyi olur aslında." Dedim.

Yüzü bir şeyler düşünüyormuş gibiydi.

"Bekle." Deyip bir kadının yanına gitti koşa koşa. Bir şeyler konuşup yanıma döndü.

"Gel." Dedi.

Birlikte bir odaya girdik. Bu odada sadece bir kaç elbise vardı. Bir tanesini alıp bana gösterdi.

"Nasıl?" Diye sordu heyecanla.

Elindeki elbiseye baktığımda bej rengi kollarında güzel işlemeler olan kuyruklu bir elbiseydi. Çok güzeldi.

"Bu harika,çok güzel." Dedim heyecanla.

Kafamı kaldırıp Yağmur'a baktım. Gözleri ışıldıyordu. Sanki bunu şuan söylemek daha iyi olur diye düşündüm.

"Yağmur."

"Efendim."

"Seni seviyorum."

Arkidisler bu arada kitap kapagi nasil olmus

My Cousin (gxg) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin