17. Bölüm

1.2K 97 18
                                    

Son yarım saatir konuşamamıştım. Yağmur kucağından inmeme izin vermemişti. Kucağına kurulup kafamı boynuna gömmüştüm. Arada bir bana gülüp geri sakinleşmeye çalışıyordu. Her güldüğünde omzuna vurup susmasını söylemekten bıkmıştım.

Bir eli belimde,bir elide kalçamdaydı. Kalçamda ki eli sakinleşmemi engelliyordu.

Bu güzel anımızı yerle bir eden telefonun sesiyle kafamı kaldırdım. Yağmur'un telefonu çalıyordu. Arayan babamdı. Yağmur telefonunu açıp kulağına götürdü.

"Alo. Hıhı burada. Nereye? Tamam." Kısa bir konuşma yapıp telefonu kapattı.

"Ne oldu?" Diye sordum.

Yüzünde sıkıntılı bir ifade vardı.

"Baban bizi çağırıyor." Dedi.

"Nereye?"

"Gidince görürsün." Dedi ben kucağındayken ayağa kalkarak. Benide taşıyarak yatak odasına götürdü.

"Normal bir şeyler giyin." Dedi beni yere indirerek. Onu dinleyerek rahat bir şeyler aldım elime. Banyoya giderek orada üstümü değiştirdim. Odaya geldiğimde Yağmur üstüne kısa bir gömlek,altınada şort giymişti. Rahat olsunda gerisi önemli değildi onun için. Ama bu basit kombinin içinde bile güzel gözüküyordu. Cebine arabanın anahtarını ve cüzdanını aldıktan sonra "Hadi çıkalım."dedi.

Onu takip ederek apartmandan çıktım. Arabaya bindiğimizde arabayı çalıştırdı. Sıkıntılı bir nefes verip bana kısa bir bakış atıp önüne döndü.

"Bir sorun mu var?" Dedim.

"Yani,biraz. Gidince anlarsın." Dedi.

İçimde ki merak daha da büyüyordu.

Yolculuk boyunca Yağmur'a nereye gidiyoruz diye sorup sorup durdum ama hiç bir cevap alamadım. En son pes edip bulunduğum koltuğa kuruldum.

~~~~~~

"Eyla, Eyla uyan hadi."

Sarsılarak uyandığımda doğrulup etrafıma baktım. Ormanlık bir alandaydık.

"Buraya niye geldik ya?" Dedim uykulu sesimle.

"Görürsün şimdi aşkım hadi." Onu dinleyerek arabadan çıktım. Bir elimi tutup ona dayanmamı sağladı. Biraz yürüdükten sonra bağ evi gibi bir yere geldik.

Yağmur kapıyı tıklattığında hemen kapı açıldı. İçeriye girdiğimizde içerisi korumalarla doluydu. Yanan şömine ile loş bir ortam vardı. Masada yemekler ve şarap vardı. Babam masada oturuyordu. Yağmur sandalyeyi benim için çekip oturmamı bekledi. Hemen oturdum,Yağmur da karşıma oturdu.

Ne olduğunu anlamaya çalışıyordum. Bir Yağmur'a, bir babama bakıyordum.

"Önce yemeklerimizi yiyelim. Daha sonra aklında ki her soruyu cevaplayacağım." Dedi babam.

Yavaş yavaş acıktığımı hissediyordum. Tabağıma baktığımda klasik biftek ve patates haşlaması olduğunu görmüştüm. Bu ortamda biftek olması bana mafya filmlerini hatırlatıyordu. Aklıma gelen şeyle durdum. Lan bunlar yoksa mafya falan mı. Yok canım sende Eyla.

Yemeğime dönüp yemeğime odaklandım. Yemeklerimiz bittiğinde Babam ve Yağmur şarap içmeye başladı. Ben pek içme taraftarı değildim.
Babam boğazını temizleyip konuştu.

"Kızım,şimdi neden böyle bir anda sizi çağırdığımı merak ediyorsundur. Bugün sana çok önemli şeyler diyeceğim. Tepkini çok merak ediyorum. Çünkü bu anlatacağım şey şirketimizin ve ailemizin devamını sağlayacak şeyler." Şarabından bir yudum alıp devam etti.

My Cousin (gxg) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin