37. Sahte Sevgili

39 16 7
                                    

Partinin yüksek sesi ve ışıltılı renkleri ve dans eden öpüşen çiftler ile şimdiden sıkılmıştım. Meriç'in eli belimdeydi. Rollerimiz hazırdı. Eskiden gerçek olan rollerimiz. Şuan ise sahte bir sevgiliydik. "Her çetenin liderinin ismini biliyorum ama yüz olarak bilmiyorum. Bana tanıtırsan iyi olur." Başı ile beni anladığını belli etti. Karşımıza ilk çıkan sigara içen ve yanında duran iki kızla konuşuyordu. "Duman çetesinin başı Cenk. Uyuşturucu, sigara gibi herşey ondan sorulur."

Her lider için küçük bir yer vardı ve herkes orada oturduğu için rahatça bana anlatabiliyordu.
Saçları örgülü yüzü piercing ile dolu olan adamı işaret etti. "Kadın alıp satar Erdem Özdemir'in örgütünde çalışır. İsmi Fırat."
Dans eden insanların arasına girdiğimiz de çete liderlerine ayrılan yerleri görüş açımızı kaybettik. "Belimde ki elini bırakabilirsin." Zoraki bıraktı.

"Bence bırakmamalıyım. Zaten söylentiler var. Daha da çıkmasın."
Gözlerimi kısarak ona baktım. O da yüzünü bana yaklaştırdı. "Bak bu gözlerime ne kadar pişman olduğunu haykırıyor." Yüzüme doğru fısıldadı.

"Bu kaçıncı yalanın Meriç!?" Yüzümü uzaklaştırdım. Belime elini yerleştirdi. Tekrar yürümeye başladı. Yanımıza bir koruma geldi. "Hoşgeldiniz Meriç bey. Ve İnci Küpeli Kız. Yerinizi göstereceğim." Adamı takip ederek örgüt liderleri için ayrılan yere gelip boş olan yere oturduk. Ve o sırada bunu bekliyormuş gibi Sarp geldi.

"Hoşgeldiniz." Dedi sırıtarak ve bir köşeye oturdu. "Aranızın bozulduğu haberi yalanmış." Meriç güldü. "Niye aramız bozulsun ki?" Dediğin de bende Meriç'e sokularak güldüm. "Birbirimize seviyoruz. Haberlere pek inanmamak lazım." Birbirimizi ne kadar sevsekte artık yalanlar uğruna uzaktık.

Sarp zoraki gülmeye çalıştı. "Ne güzel." Dedi dişlerini sıkarak ardından bir adama bir işaret yaptı. Adam ona bir mikrafon uzattı. Şarkı sesi kesildiğinde Sarp ayağa kalktı. "Ne yapıyor bu?" Diye mırıldandım. "Merhaba baylar ve bayanlar." İlgi toplamak için biraz sustu. "Bugün çok önemli konuklarımız var." Siktir diye mırıldandı Meriç. Çok çeteye zararım dokunmuştu. Ve herkes intikam almak isteyecekti. Meriç örgüt lideri olduğu için birşey yapacaklarını sanmıyordum.

"Karşınızda Meriç Bektaş ve İnci Küpeli Kız." Kısa bir sessizlik oldu. "Onlara gerekli nezaketi gösterin." Bu nezaket kelimesi ile kasıldım. "Sadece sana en kinli dört çeteyi almış." Gözlerini kısarak etrafı didik didik aradı. Dediği şeyin doğruluğuna karar verdikten sonra bana döndü. Cenk elinde ki kokteyli ile bize geldi. İzin almadan oturdu.

"Kural bilmezin teki de gelmiş." Dedi Meriç ve arkasına yaslandı. Cenk güldü. "Kurallar kurallar." Dedi Cenk sonra beni süzdü gözleri göğüslerim de gezindiğin de Meriç kasıldı. "O gözlerine sahip çık!" Diye uyardı Meriç yüksek bir sesle ve Cenk Meriç'e baktı. "Bu kural takıntın yüzünden kaybettim o maçı ama bir kadın için bana kural koyamazsın. Hem de herkesin öldürdüğü kadını bir fuhuş çetesine vermek istiyorken." Kahka attım.

"Bana çok sahip olmak isteyen oldu. Öldürmek isteyen oldu. Sonları nerde bitti biliyor musun?"
"Nerde?" Gülümsedim.
"Mezarda ve mezara göndereceğim biri daha eklendi. Babandan daha acısız ölürsün merak etme." Yüzü mimiksiz bir ifade aldı.
"Bu cümleler için pişman olacaksın. Öyle ki uyuşturucu almak için benden yalvaracağın günler gelecek." Elini masaya hızla vurdu. Ve masadan gitti.

TANIK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin