52.Korku ve Deneyim

18 2 7
                                    

               Anılar deneyimdir. Bazı anılar acı deneyimdir. Bazıları da tatlı deneyimdir. Meriçle görüşmeyerek bir haftayı geri de bırakmıştık. Ve ona sormadan suçladığım için acı bir deneyime sahip olmuştum.

                "Hans" dedim bir zamanların Hector'a çalışan adam artık benim yardımcımdı. "Efendim."
"Küçücük bir sorunda beni ara." Artık İstanbul'a dönme zamanıydı. "Teslimat halledildi mi?"
"Halledildi. Birşey olursa direkt sizi ararım."
"Güzel, dikkat edin." Uçağa bindim.

                   Bir kartel lideri olduğum için artık bir uçağa da sahiptim. Alev bana eşlik edemiyordu. Çünkü sokakta sorunlar çıkmıştı. Telefonumu uçak moduna alıp yüklü şarkıları açtım. İlk işim Adile Akay olacak gibi gözüküyordu. Adnanları yok etmek için bir kadınla iş birliği yapacağım aklıma gelmezdi. Monte Cristo Kontu'nda geçtiği gibi Frailty, thy name is woman!¹

                Kapatsam da düşlere dalamadığım için lanetler okudum. Deniz kokusuna, ona ihtiyacım vardı. Uçak yolculuğundan yorgunca indim. Mustafa arabamı sürmeye başladığın da telefonumu açtım.

Alya: Notunu aldın mı?

         Geçen on beş dakikanın ardında mesaj sesi geldi.

Adile Akay: Evet.
Adile Akay: Bir adres yazıyor.
Adile Akay: Ve neden bir adamla gitmem gerekiyor?
Alya: Düşünmeye bir dakika bile harcamış olsaydın. Şuan bana bu soruyu sormazdın!
Adile Akay: Sevgilim yok.
Alya: Ben rolüne iyi çalışmış birini göndereceğim.
Alya: Sende onları sinir krizine sok.
Alya: Ani bir karar alıp.
Alya: Büyük bir yanlış yapsınlar.
Adile Akay: Anlaşılan önemli bir adam ölecek.
Adile Akay: Ve bu onlara sıkıntı olacak.
Alya: Aferin.

          İtalya'dan aldığım vişneli puro'yu dudağıma yerleştirdim. Eve girdim. "Sikeyim burnum çok acıyor." Diye yakınan Azat'ın sesini duyduğum da sessizce durdum. "Her yerimi kestiler." Diye homurdanan Meriç ile kaşlarım çatıldı. "Sen kes sesini! Enişte dedik bağrımıza bastık. Kahpe çıktın." O gün gidip Meriç'e yumruk atmıştı. Onun haklı olduğunu Azat'a anlatsam bile 'Sana zarar vermesinin haklı bir yanı yok.' Diyerek konuyu kapatmıştı.

               "Ona zarar vermek istememiştim." Dedi Meriç pişman bir tınıyla. "En merak ettiğim kim bu adamlar?" Dedi ardından içime çektiğim puro ile salona doğru hareket ettim. "Ne oluyor anasını satayım?" Dedi Azat şaşkınca Meriçte benzer bir tepki vermişti.
"Takvime neden bakmadınız?" Dedim ve ikisini inceledim. Meriç'in kolları ve elinde bıçak kesikleri vardı. Yüzü ise kızarıktı. Azat'ın burnu ve dudağı kanıyordu. Başka hiçbir şey yoktu.

   "Neden sen Meriç kadar yaralı değilsin?" Koltuğa yayıldı ve başını kaldırıp küstah bir şekilde güldü. "İlk olaya karıştım. Sonra seni üzdüğü aklıma gelince olayları izledim." Ciddi misin der gibi baktım. "Yani benim öldürmeme izin yok. Suikastte ölsün dedin." Aynen diyerek elini şıklattı.

"Yaraların derin." Dedim Meriç'i inceleyerek telefonumdan Mustafa'ya mesaj çekip ona döndüm. "Birazdan bizim doktor gelir." Başını salladı. "Anlatın bakalım size saldıran kimler?"
"Kılıçları vardı. Kesinlikle Hector'un adamları." Azat'a baktım.

TANIK Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin