O gece.. Öyle çok korkuyordum ki. Çok şiddetli yağmur yağıyordu. Gök gürültüsünden hep korkardım ama o gece farklı bir korkutucu idi..
Rüya görüyordum. Daha doğrusu rüya gibi değildi. Gerçekti herşey. Karanlıktı heryer. Karanlık fobim vardı benim. Nefes alamadım. Rüyadan olsa gerek karanlıkta tek başıma yürüyordum. Annemi arıyordum galiba. Seslendim ama sanki sesim çıkmıyor du. Bilinç altımın bana bir oyunu muydu yoksa?
İlerde kahraman'i gördüm. Hemen yanına koştum. O bana her zaman yardim ederdi. Çünkü o benim sevgilim di. Sevgilim den de oteydi. O kesin bana yardım ederdi. Evet evet kahramanım o benim bana yardım ederdi.
- kahraman? Kahraman? Nereye gidiyorsun kahraman? Ses vermiyordu. Gidiyordu. Kayboluyordu.
- Kahraman gitme bırakma beni korkuyorum. Kahraamaaaaannnn...
Gitti. Gitmezdi. Gidemezdi. Ama gitti...
Sonra bi anda herkes yabancılasti. Başka kadın sarılıyor bana. Başka bi adam kızım diyor bana. Allahım nasıl bir oyun bu. Uyanmak istiyorum artık.Derken bi anda sıçradı m yatağımdan. Hala yağmur yağıyordu. Ve gök gürültüsü.. Hemen kahraman i aradım. Nasıl olsa o beni sakinlestirirdi. Ama telefonu kapalı. Allahım çok korkuyorum. Telefonu hiç kapalı olmazdı onun.. Ne yapacağımı düşünürken dışardan sesler geliyordu. Annemle babamın sesiydi bu. Hızlıca odamdan çıktım. Babam bağırıyordu annem ise onu susturmaya çalışıyordu. Ve işte o an. Onların bi kaç konuşmasına şahit oldum.
" Daha ne kadar sağlayacaksın fatma. 17 yıl oldu söyleyelim ne olacaksa olsun artık. Belki oda gerçek ailesini bulmak ister. " dedi babam. Babam?? Sanırım değildi. Bunları duyacağımı hiç bilmiyordum. Ve sonra annem konuşmaya başladı.:
" sus tarık sus. Kız duyacak şimdi. Hem bende söylemek istiyorum gerçekleri ama ona çok alıştım. Zaten elif hanım lar sürekli meleği görmek istiyorlar. Yakında zaten gidecek. Belki de bizi bi daha görmek istemeyecek. Bırak son günlerinde yanında mutlu olayım. "Elif Hanım da kimdi? Benim gerçek ailem kimdi? Neden ben buradayım? Neden kimse bişey demiyordu?
Bu soruları aklımın başka bir köşesine attım ve anneme - annem diye bildiğim kadına - gittim. Ağlamaklı ve titrek bi sesle sadece " ANNE " diye bildim.
Sarıldı bana ve ağlamaya başladım. Çok güzel kokuyor du. Cennet gibi Anne kokuyordu . Acaba anne kokusu bu Değil miydi?
Gerçekten onları bırakmak istemiyorum. Ne kadar acı cekersem çekeyim onları çok seviyorum. Onlarda beni istiyor muydu yoksa benden kurtulmak mi istiyorlar di. İkinci söylediğim ihtimali düşünmek bile istemedim. Öylece sarıldım anneme. Herşeyi duyduğumu biliyordu ve gözlerindeki değişik duyguları göre biliyordum. En azından hissediyordum.
Sevgi
pişmanlık
UtançVe kaybetme korkusu. Kaybetme korkusu...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayatımın Yalanı
RomanceHerşey o geceden sonra şekil almaya başladı. Bi terslik olduğunu hissediyordu ama bu kadarını o bile tahmin edememişti. Melek.. 17 yaşında bi kızdı. Yaşından çok büyük acılar yaşamıştı. Hep ablasının hatasının bedelini o ödüyor du ve ödeyecekti...