Hayatımın Yalanı

Kaç Para Bu Sevgi?

Ardıma bakmadan öylece gidiyordum gitmesine ama nereye gidiyordum.? Bu yolları bu sokakları bilmiyorum evin yolunu nasıl bulurum bilmiyorum. Ne yapmıştım ben az önce? Daha bir kaç gün önce tanıdığım sırf kanım ısındı diye bir yabancının sarılmasına karşılık vermiştim. İnanılacak gibi değil. Aptallığıma doyum olmuyordu gerçekten. Ah be melek başta koysaydın ya tepkini. Neyse artık oldu bişey bakıcaz yolumuza. Benim de dert ettiğim şeylere bak başımda onca sıkıntı varken şimdi bunu mu düşünecektim. Peahh hiç sanmıyorum.

Zor da olsa evi bulmuştum. Tabi ki bunda biyolojik annenin ve WhatsAppın etkisi de oldukça büyük. Eve gelince sofra hazırdı zaten. Biyolojik babam nerdesin sen diye sorduğunda kayboldum demiştim. Güldü ve
"Dogru ya sen buraların yabancısısın. Sana özel şöfor ayarlayalım bundan sonra dışarı onunla çıkarsın"
"Ya bende bulucam bulucam diyordum bulamıyordum ya meğerse eksik buymuş"
"Derken?" diye Bi ses çıktı biyolojik baba dan. Dişlerinin arasından konuşmuştu. Ne yalan söyleyeyim korkmadım değil.
"Ya Allah aşkına ne yapayım ben şöforu ya dalga mı geçiyorsunuz benimle"
"Ya kızım sen niye anlamak istemiyorsun özel şöfor olmadan olmaz sana şart Bi özel şöfor."
"Haklısın biyolojik babacım ben bu yaşıma kadar zaten hep şöforle gezdim maazallah Bi yanım eksilir."
"Melek o güzel çeneni gel yemek yerken yor olur mu"
"Mantıklı"
Gerçekten çok mantıklı bende acıkmıştım zaten isabet olurdu.
Sofraya oturduk oturmasına ama ne yiyecektim? Du bakim şurda Bi yerde dilimlenmiş ekmek var. Sofrada Bi bunu tanıyorum diğerleri zaten bana yabancı

"Melek ne yapıyorsun annem kuru ekmek mi yiyeceksin"
"Birincisi ekmek kuru değil gayet yumuşak. İkincisi ben et yemem ayrıca orda tavuktan yapılmış bişey var ne onun kenarındaki avokado mu hah onu da yemem. Üçüncüsü ve sonuncusu ben bulgur pilavını sade severim içinde turuncu turuncu parçacık olan pilavı da yemem"
"Fatma ile konuşalım melek yediği yemekleri ona söylesin ona göre ayarlasın bişeyler."
Zoruma gitmişti. Annem olan kadın benim ne sevdiğimi ne yemek istediğimi bilmek yerine hizmetçisinin ilgilenmesini istemişti. Daha fazla susmalımıydım bilmiyorum.

"Sen niye bişeyler ayarlamıyorsun? Niye sen sormuyorsun bana? Ne yediğimi ne yemediğimi nelerden hoşlandığımı ve ya nelerden nefret ettiğimi? Sen niye öğrenmek istemiyorsun? Bi de bana yıllar sonra karşıma çıkıp biz senin aileniz diyorsunuz. Bu ne biçim Bi aile? Sen baba diyorsun ki özel şöfor. Sen niye bana etrafı gezdirmiyorsun? Sen niye bana bişeyler öğretmeye çalışmıyorsun? Siz bu şekilde sizi seveceğimi size saygı göstereceğimi sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Benim geldiğim yerde paradan daha önemli şeyler var. Ben bunları biliyorum. Ama sizin bilmediğiniz bir şey var ki bu benim için en önemlisi parayla benim sevgimi kazanamazsınız. Bende satılık sevgi yok kusura bakmayın. Hadi hepinize afiyet olsun. "
Gitmeden Bi bardak su aldım kendime içim yanıyordu. Ama hak ettiklerini duymak onlara ağır gelmiş olsa gerek hepsinin yüzü düştü. Üzüldüm mü? Asla. Gram içim acımadı. Onlar benim çocukluğumu hayallerimi ailemi aldılar benden. Bense onlara gün yüzü göstermem.
***********

Uyku uyku uyku başka yaptığım hiçbir şey yoktu. O kadar çok uyudum ki artık uykum bile gelmiyordu. Tuhaf.
Ben yatakta bölenirken aşağıdan sesler duydum yine. Yol geçen hanı gibi gelen giden eksik olmuyor du. Seslere kulak vereyim derken birden Fatma abla girdi odaya ve babamın beni çağırdığını söyledi.
Aşağı indiğimde yine Bi aile fertleri ile karşı karşıya gelmiş bulunmaktaydım. Ama kararımı almıştım. Madem yeni Bi hayata başlıyorum ben onların istediği gibi değil onlar benim istediğim gibi olacaklardı. Başım dik biyolojik babamın yüzüne bakıyordum.
"Beni çağırtmışsın Fatma ablaya hayırdır?"
"Seni çağırdım çünkü halanla enişten geldi kuzenlerin burda tanışın istedim."
"Sen beni çağırmadın çağırttırdın. Bu arada sizde hoşgeldiniz ben melek benlik bir durum olursa Fatma ablaya söyleyin o beni çağırır siz zahmet etmeyin"
Ya ben muhteşemim ben dahiyim ben Bi taneyim. İşte şimdi yaşadığım hayattan keyif almaya başlıyorum.
"Melek abartma kızım istersen ha"
"Peki tamam kusura bakmayın tekrar hoşgeldiniz."
Gelen misafirler ile tanıştıktan sonra sohbet edilmeye başlandı. Halamı sevmiştim halamın çocuklarını da hatta en çok ecemi. Mehmet onun abisiydi birbirlerine çok benziyorlardı. Ama onlara kanım ısınmıştı gerçekten.
" Ee haloşum anlat bakayım nelerden hoşlanırsın ne yapmayı seversin okul dışın da ilgilendiğin Bi aktivite varmı merak ediyorum"
"herkes siz gibi değil işte armut piş ağzıma düş misali"
Ortamı yumuşatmaya yetişti bu dediğim herkes güldü. Ve ekledim
"Aslında ben öyle çok bişey yapmayı sevmem. Gezmek dışarı çıkmak bana sıkıcı geliyor. Kalabalık ortamda bulunmaktan nefret ederim. Çünkü herkes Bi ego yarışı içerisinde. Kim kimden daha güçlü o tartışılır. Okul dışında gitar çalmayı çok severim. Yürüyüş yapmayı. Özellikle canım sıkkın olduğu zaman yürümeyi çok severim. Sanki yürüdükçe geçecek gibi "
Halam bunlardan çok etkilenmiş olsa gerek gözleri doldu.
" Bundan sonra senin ailen biziz kızım zamanla sen bizi tanırsın biz seni. Sende eminim bizi çok seveceksin. Ay valla ben bayıldım sana aynı ben"
Kahkahalar bu kez halam için yükseldi.
"Ya bahar lafa daldık unuttuk senin üniforman alınacak yarın müdür seni öyle okula almaz."
"Ecem dogru söylüyor hadi siz çıkın çarşıya alın bişeyler"
"2 geçn kız bu saatte tek başına dışarı çıkacak bende erkeğim diye oturmam bende geliyorum"
İstemsizce gülümsedim Mehmetin dediğine.
"Melek kızım al bu kart senin şifresi 1998 formanı burdan alırsın. Başka eksik bişeyin varsa çekinme ben senin baba-"
"Eksik bişey var aslında sevgi. Sizde varsa eğer bana birazcık anne baba sevgisi verin ben idareli kullanmasını bilirim. Ayrıca kartın da senin olsun benim param var kendi ihtiyaçlarımı kendim karşılarım."

Derin bir sessizlik oluşmuştu. Herkes birbirine bakıyor benden bu tepkiyi beklemiyorlardı. Anlamaları gerekiyordu benim para değil sevgiye ihtiyacım olduğunu.

Çantamı da alıp ecem ve Mehmet ile birlikte evden çıkmıştık. Mehmet bizi araba ile bırakacak Ken "yürüyelim" dedim eğer yakınsa. Sonra yürümeye başladık. Sessizliği ecem bozdu.
"Melek niye dayıma öyle davrandın? Biz evden çıkarken gözleri doldu"
"Sen dayına hiç sordun mu beni yıllar önce niye terk etmiş?"
"...."
"Ya da şunu sordunuz mu madem terk ettin kız düzenini kurmuş niye yıllar sonra gelip bozdun?"
"...."
"Hadi diyelim bozdun kızının yanında olmasını istiyorsun. Niye bana sevgi yerine parasını veriyor? Bunu sordun mu? Bak hiç unutmam bişey anlatayım sana bundan 2 yıl önce Bi okul gezimiz vardı 3 günlüğüne evden ayrılmıştım. Ve eve döndüğüm de annem bana öyle Bi sarıldı ki şaşırdım. Ve o gece annem benim yanımda yattı. 15 yaşında Bi genç kızım. Annem benimle 3 günün hasretini böyle çıkarıyor. Bunlar benden 17 yıl ayrı kalmış verdikleri tek şey para "

Sözlerim onları da düşündürmüş sessizliğe hakim olmuştu. Neyse ki mağaza ya gelmiştik kapanmadan hızlı Bi şekilde bedenimi söyleyip Bi lacivert etek Bi pantolon Bi gri lakoz bide ceket alıp çıkmıştık. Denemeye fırsat olmamıştı ama ne yapalım olmayanı artık yarın gelip değiştiririz.

Yürürken Mehmet koluma girip bana sarılmıştı. Diğer Bi koluma da ecem girdi. Ben ne oluyor diye şaşkın şaşkın bakarken beni yerden yükseltip koşmaya başladılar. Hep birlikte gülmeye başladık.
"Bana iyi geldiniz teşekkür ederim"
"Ne demek melek kuzenlik görevimiz"
"Abime katılıyorum ciciş"
Yine gülüyorduk. Güle güle eve gelmiştik. Yolda yürürken Mehmet sürekli elinde telefon mesaj yazıyordu. Galiba sevgilisine mesaj atı cam derken kafasına direk çarpcak haberi yok :)
Eve girdiğimiz de kapıyı biyolojik babam açmıştı. Açar açmaz
" Ne yaptınız forma işini hallettiniz mi?"
"Hoşbulduk efendim hallettik"
"Tamam melek çık odana uyu saat geç oldu"
"Emrin olur"

Bir bölüm daha bitti diğer bölümde görüşmek üzere :) :)