Bir süre sessiz oturduktan sonra sessizliği yine Deniz bozdu.
-Ece ben çok mu tipsizim de hiç sevgilim olmadı?
-Yaa saçmalama be.
Sen benim en en enn yakışıklı arkadaşlarımdan birisin.Ya sende ki tatlılık, yakışıklılık kimde var yaa ?-O zaman Alya'nın bedduası tuttu.
-Deniz artık Alya ile ilgili konuşmasak?
-Doğru doğru unutmuşum kusura bakma.
-Yok ya aslında önemli değil ama ne bileyim bir kötü oluyorum.
-Farkındayım prensesim.Özür dilerim.
-Aman bak yine gözlerin doldu.Yapma böyle bende üzülüyorum.
-Hayır hayır üzülme.Benim yüzümden daha fazla üzülmeni istemiyorum.
-Sen var isen bu konuda inan bana asla üzülmem.Sen var iken mutluyum.Sen yoksan hayatımda anlamsız.
-Ece en zor zamanlarımda sen yanımdaydın ve halâ yanımdasın. İyi ki varsın,iyi ki hayatıma girdin ve prensesim oldun.
-Sende benim en zor zamanlarımda yanımdaydın.Sen de iyi ki varsın ve iyi ki hâlâ benimlesin.
Bir süre Deniz ile bakıştıktan sonra elini omzuma attı.Yanyana oturduk ve denizi izlemeye başladık.Kafamı Deniz'in omzuna yaslamış şekilde duruyorken telefonum çaldı.
Annem arıyor...
-Efendim annecimm.-Neden açmıyorsun telefonlarımı?
-Anne daha yeni aradın.
-Kaç kere aradım ben sizi Deniz'i de Demir'i de.Bu telefon niye açılmıyor başınıza birşey mi geldi?Doğruyu söyle.
-Anne hiçbirşey yok iyiyiz biz aa.Ayrıca benim telefonum daha yeni çaldı.
-Ece hemen eve.
-Anne ne evi biz nerdeyiz farkındasın değil mi?En az 7 saatlik yolumuz var hemen nasıl geleyim?
-ECE HEMEN EVE.
Telefonu yüzüme kapattı.Sesi aşırı sinirli geliyordu ve o kadar çok bağırıyordu ki Deniz bile sesini duymuştu.
Deniz ile korku dolu gözlerle birbirimize baktık.
Daha sonra kendime gelerek Demir'i aramaya başladım.Demir💗 aranıyor...
-Aradığınız kişi şuan da telefona cevap veremiyor lütfen daha sonra tekrar deneyiniz.
Tekrar tekrar Demir'i aradım.
Demir💗 aranıyor...
-Aradığınız kişi şuan da telefona cevap veremiyor lütfen daha sonra tekrar deneyiniz.
Demir💗 aranıyor...
-Aradığınız kişi şuan da telefona cevap veremiyor lütfen daha sonra tekrar deneyiniz.
Defalarca tekrarladıktan sonra pes ettim.Telefonumu açmamakta ısrarcıydı.
Ya da başına bir şey gelmiş olabileceği düşüncesi geldi bir anda.
Hızla ayağa kalktıktan sonra arabaya doğru koştum.Deniz arkamdan koşarak bana yetiştiğinde "Ne oluyor Ece?Neden böylesin,birşey mi oldu?"
"Demir'i bulmalıyız hemen."
Onaylarcasına kafasını salladı.O da Demir'i aramaya başladı.
Ama Demir ne benim ne de Deniz'in telefonuna yanıt vermiyordu.
Nereye gitmiş olabileceğini veya nasıl ulaşabileceğimizi bilmediğimiz için elimizden gelen yalnızca arabada oturup onun telefonlarımıza yanıt vermesini beklemekti.Saat gece yarısını geçmişti.Ne bir telefon ne de bir mesaj vardı.Derya da ortalıklarda yoktu.Korkudan ne yapacağımı bilemiyordum.Deniz'e sarıldım.Uzunca,sanki bir daha onu hiç göremeyecekmişim gibi sarıldım.
Deniz'e sarılmış bir şekilde arabada otururken kapı tıklatıldı.Deniz hemen kapıya doğru yöneldi.
Kapıyı açtığında Demir ile karşılaştık.
Yüzünde garip bir gülümseme ile bana bakıyordu.