17 . bölüm

1 1 0
                                    

4-5 günlük devamsızlığın ardından okula dönme zamanı gelmişti. Uzun yol sonunda bitiyor ve ben anneme ve evime kavuşuyordum.
Demir el frenini çektikten sonra pencerede duran annemle göz göze geldik.
Arabadan inip Deniz'e sarıldım.
Bagaja doğru ilerledim.
Demir'in indirdiği çantamı aldım.
Geriye kalanları Demir taşıdı.
Deniz de koşarak yanımıza geldi.
"Özlem teyzemi görmeden mi gideyim aa." Dedi.

-Özlem teyzenden laf yeme de.

-Boşver Deniz'i biz ne yapacağız?

-Neyi ne yapacağız Demir?

-Annene nasıl açıklayacağız?

-Hee onu bende bilmiyorum.

-Ya o iş bende hadi artık eve.

-Allah'ım sen bizi Deniz'in saçma muhabbetlerinden koru yarabbim.

-Amin.

-Amin.
Diyerek güldüler.

Annem kapıyı açtı. Sinirli sinirli bize bakıyordu.

-Özlem teyzecim biliyorum kızgınsın.
Haklısın. Ama kızma.
Bak sağ salim geldik.

-Oğlum benim. Çok korktum çocuğum.
Bir şey oldu sandım.
Çok korkuttunuz.

Diyerek Deniz'e sarıldı.

Demir bana baktı ve sırıttı.
Bende ona bakarak sırıttım.
Ama Demir'in başka bir planı var gibiydi.
Demir belimden tutarak kendisine çekti.
Annem gözyaşlarını silerek bana doğru döndüğünde bizi öyle görmesi benim felaketimdi.
Annemin ağlaması durmuş yerine heyecan ve şaşkınlık almıştı.
Deniz ortalıktan kaybolmuştu.
Sessizliği bozmak istedim.

-Anne bizi eve almayacaksan gidelim.

-Olur mu yaa.
Bende korkudan kaldım tabii.
Çok korktum kızım.
Bir şey oldu sandım.

Diyerek bana da sarıldı.

Demir elini belimden çekti.
Bir adım geride durdu.

-Ee hadi geçelim içeri.
Sahi Deniz nereye kayboldu?

-Bilmiyorum annecim.

Annem önde Demir ve ben arkada el ele içeri giriyorduk.
Annemden ilişkimizi saklamak istemiyorduk.
Annem de bilsin öyle daha iyi ve güvenli olacağını düşünüyorduk.
Valizleri kapının eşiğine bıraktık.
Annem tekli koltuğa Demir ile ben de ikili koltuğa oturduk.
Annemle karşı karşıya olmamıza rağmen ellerimizi ayırmamıştık.
Yine sessizlik oluştu.
Kimse bir şey demiyor, sadece bakışıyorduk.
Tam Demir'in elini bırakacaktım ki kapı çaldı.
Elimi hızla çekerek kapıya baktım.
Deniz elinde 2 çiçek ve çikolata ile gelmişti.
"Napıyorsun?"
Dememe kalmadan içeri girdi.

-Hanım hanım bugün kız istememiz var.

-Hayırdır oğlum kimi istemeye gidiyoruz?

-Sen gelmiyorsun Özlem teyze.
Sen otur hazırlık yap.
Biz Demir ile istemeye gelicez.

-Oğlum sen bir şey mi içtin?
Kimi istiyorsunuz?

- O zaman sebebi ziyaretimiz belli.
Hayırlı bir iş için geldik.
Oğlumuz Demir gayet iyi, yakışıklı tabii benim kadar değil, temiz kalpli bir çocuktur.
E senin kızını görmüş beğenmiş.
Senin kız da ona karşı boş değil.
Biz bu ilişkiyi senden gizlemeyi istemedik.
Allah'ın emri Peygamberin Kavliyle kızınız Ece'yi oğlumuz Demir'e istiyoruz.

-Deniz benimle dalga mı geçiyorsun?
Çocuk oyuncağı mı bu?
Daha çocuğu tanıyalı ne kadar oldu?
Annesi babası kimdir, nerelidir?
Daha ailesini tanımıyorum bile.
Hem kız isteme böyle mi olur?
Ayrıca Ece' nin istediğini nerden bileyim?

Demir'in gözleri dolmuştu. Titremeye başladı.
Her üzüldüğünde, stres olduğunda titrer, gözleri dolardı.
Sakinleştirmek ve ona güven vermek için daha sıkı tuttum elini diğer elimle titreyen bacağını tuttum.
Kendisini resmen soyutlamıştı.
Ne annemin dediklerine ne de bana bir tepki vermiyor ben ise ne yapacaktım bilmiyordum.
Demir aniden ayağa kalktı.

-Haklısınız Özlem Hanım ama bizim amacımız bu değildi.
Biz sadece ilişkimizi açıklayacaktık.
Deniz biraz abartmış.
Ayrıca annem ben çok küçükken babamla olan son kavgasında hayatını kaybetti.
Babam ile yaklaşık 3 yıldır görüşmüyorum.
Annemin katili ile görüşecek değilim.
Kızınızı da seviyorum. Bildiğim kadarıyla o da beni seviyor.
Tabii ki kız isteme böyle olmaz.
Acele etti arkadaşımız.
Ama biz gayet ciddiyiz.
Gece gece rahatsızlık verdiğimiz için özür dileriz.
Bu konuya yani gerçekten ciddi olup olmadığımızı kızınıza da sorabilirsiniz.
Ben kendimden ve kızınızdan eminim.
İyi geceler.

Sözünü bitirip kapıdan çıktı.
Bende arkasından koşarak çıktım.
Geldiğimi farketmişti ki arabasının yanında durdu ve bana döndü.
Bana döndüğü gibi ona sarıldım.
Bir elini boynuma diğer elini saçlarıma yerleştirdi.
Saçlarıma bir öpücük kondurdu.
Başımı kaldırıp gözlerinin içine baktım.
Gözleri dolu doluydu ve hala titriyordu.
Parmak uçlarımda kendimi kaldırarak yanağına bir öpücük kondurdum.
Ellerini tuttum.

-Sakin ol ve rahatla.
Annem ilişkimize bir şey demedi.
Deniz'in yaptığına sinirlendi.
Ve annem benimle konuşacak olursa seni ne kadar çok sevdiğimi, herşeyi anlatacağım.
Ama senin sakin olmanı istiyorum.
Titriyordun ve titremeni durduramadım.
Çok korktum.
Seni kaybetmekten korktum.
Seni seviyorum.
Ve ne olursa olsun senden vazgeçmeyeceğim.
Karşımdaki annem olsa bile.

Pencereden bizi izleyen annem ile göz göze geldik.
Ne zamandır oradaydı ve dediklerimi duymuşmuydu bilmiyordum.
Bir kaç dakika annemle göz kontağı kurduktan sonra tekrar Demir'e döndüm.

-Saat geç oluyor.
İstersen git.
Diyerek buruk bir şekilde gülümsedim.

-Biraz daha burada beraber kalsak olmaz mı?
Sana ihtiyacım var.

-Olur tabii olur birtanem.

Gözüm pencereye kaydı.
Annem pencerede yoktu.
Koridorda ki lambalar yandı.
Annem ve Deniz de beraberinde indiler.

-Ece,hadi gelin annecim.
Deniz için tatlı yapmıştım.
Hep beraber yiyelim sonra konuşuruz.

Annem bunu söylerken sakindi.
Demir'e baktım.
O da aynı şekilde bana bakıyordu.
Gülümsedim ve "Sakin ol lütfen, hiçbir şey olmayacak."
Annem birkaç dakika yanımızda bekledikten sonra Deniz ile beraber eve çıktılar.

Birinin Sonu Ve SuçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin