16. bölüm

1 1 0
                                    

Deniz'in sessizliği korkutsada birşey demedim.
Demir dikiz aynasından bana bakıyor, Deniz başını cama yaslamış duruyor,
ben ise herşeyi unutmaya çalışıyordum.
Deniz kısa bir süre sonra uyumuştu.Demir'in de gözleri kapanıyor gibiydi.
Gözlerimi Demir'den ayırmam ile üstümüze doğru gelen otomobili farkettim.
Demir gözlerini kapatmış, uykuya teslim olmuştu.
O an zamanın durmasını istedim.
Ya büyük bir kaza yapacaktık ya da ufak sıyrıklarla atlatıcaktık.
Otomobilin yaklaşmasıyla attığım çığlık Demir ve Deniz'in uyanmasına neden oldu.
Demir otomobili farkedince ani bir manevra ile büyük bir felaketi önlemişti.
Ben ise nefes nefese kalmıştım.
Deniz hemen bana dönüp "İyi misin?" Diye sordu.
"İyiyim." Diyerek başımı salladım.
Deniz Demir'e döndü.
"Kenara çek biraz dinlen öyle devam edelim."
"Tamam."
Demir arabayı kenara çekti.
Ellerini göğüsünde bağladı.
Ona bakmaya devam ediyordum.
O izlediğimi farketmiş ki aniden dikiz aynasından bana baktı.
Gözlerimi kaçırdım.
Bir şey diyemedim.
Deniz yine gözlerini kapatmış başını cama yaslamıştı.
Kısa bir süre Deniz'i izledikten sonra da sahilde Demir'in üzerimi örttüğü gömleğini giydim.
Giydiğim an her zaman ki gibi buram buram parfüm kokusu işlemişti içime.
Herşey çok hızlı gelişmişti.
Tüm anılarımız bir anda gözümün önüne geldi.
İstemsizce yüzümde bir gülümseme oluştu.
Sadece benim yanımda gülümseyen Demir Alabora artık gülümsemiyor aksine sinirli sinirli duruyordu.

O gece ki adam gibi...

Gözlerim doldu.
İçimden ağlamak geldi ama yapamadım.
Bu zamana kadar neyi başarmıştım ki bunu başaracaktım?

Başımı dizlerime yasladım.
Tüm bunların rüya olmasını istedim.
Omuzuma dokunan el ile irkildim.

-Özür dilerim.

-Dileme.

-Hepsi benim hatam.

-Boşver.

-Ece böyle yapma.Çok pişmanım.
Senin için herşeyden vazgeçerim.Ama bana böyle davranma.

-Ben özür dilerim.

Arkaya doğru eğildi.
Yanaklarımı iki elinin arasına aldı.
Hafifçe yanağımı okşadı.

-Hatamı telafi edicem.
Sen özür dilememelisin.
Herşeyin sorumlusu benim birtanem.

Daha da yaklaşıp yanağımdan öptü.
Nefesini boynumda hissettim.
Yavaşça uzaklaştım.

-Niye bana söylemedin?

-Neyi?

-Alkol kullandığını veya sorunların olduğunu bana niye söylemedin?

-Korktum. Senin gibi bir kız beni bırakır,istemez sandım.

-Herşeyin üstesinden beraber gelirdik.
Evet iyi bir şey değil ama beraber atlatırdık. Benden saklama. Ne kötü bir alışkanlığını ne de geçmişinde ki kişileri.

-Ya atlamazsam.
O zaman ne yapacağız?

-Elbette atlatacağız. Atlatman için her zaman yanında olacağım.
Ama benden saklama.

-Saklamayacağım birtanem.
Ne olursa olsun saklamayacağım.

Kısa bir süre sessizlik oldu.

-Demir bana dönerek biraz dışarı çıkalım mı burası çok havasız oldu.

-Çıkalım.

Telefondan saate baktım.
04:50

Sessizce arabadan indik.
Demir elini omzuma attı.
Aramızdaki boy farkı nedeniyle ona bakarken başımı kaldırmam gerekiyordu.
Başımı kaldırmıştım ki Demir beni kucakladı.

-Çok aşağıdan bakıyorsun boynun ağrır prensesim.

-Nolucak canım ağrısın.
Hastanede ki gibi krem sürerdin.

Dedim ve Demir'e yaklaştırdım kendimi.
Gözlerinin içine baktım.
Yanağına öpücük kondurdum.
Öptükten sonra cilve yaparak gülümsedim.
Hafif bir sırıtış ile daha çok gülmemi sağladı.

Demir üzerime doğru eğildi.
Nefeslerimiz birbirine karışıyordu.
Biraz daha eğildi ve öptü.
Ilımlı dudakları dudaklarımla buluştu.
Deniz'in bize seslenmesiyle Demir beni indirdi.
Elimi tuttu ve arabaya geri döndük.
Deniz'in hem şaşkın hem sinirli hali ile karşılaştık.
Ya siz nerdesiniz ben burda tek başıma uyuyakalmışım siz orda aşk yaşıyorsunuz?
Aşk yaşıyorsunuz.
AA SİZ AŞK YAŞIYORSUNUZZ.
ÇOCUĞUNU UYUTUP AŞK YAŞAYANLAR GİBİSİNİZ AAA.

Demir bıkmış bir şekilde gözlerini devirdi.
Ben ise Demir'e bakıp güldüm.
Demir beni belimden tuttu ve kendisine yaklaştırdı.
Alnıma bir öpücük kondurdu.
Bende ona sarıldım.
Bir eli belimde bir eli omzumdaydı.
Elini omzuma koyduğu an irkildi.

-Üşüyorsun.

-Yoo üşümüyorum.

-Buz gibisin.

Demir öyle dediği an kendime dokundum.
Demir'in dediği kadar vardı, buz gibiydim.
Demir gömleğinin üstüne bir de bagajda ki pikeyi örttü.
Burnumun ucunu öptü ve "Hasta olursun."dedi.
Deniz sıkılmış bir tavırla "Iyy iğrenç tavırlarınızı Özlem teyzeme söylicem."dedi.

Demir hışımla Deniz'e dönüp "Sen bilirsin kardeşim.Özlem annem gelipte bana kızmayacak sonuçta."

Nasıl bu kadar emin olabiliyordu?
Annemi tam olarak tanımıyordu bile.
Yüzümde ki gülümsemeyi koruyarak;

-Arabaya girelim mi artık?

-Tabii birtanem.Deniz arkaya geçsin.

-Hop hop durun bakalım ben niye arkaya geçiyorum?

-Çünkü yanıma sevgilim oturacak.

-Geçerli bir sebep. Ben arkaya geçiyorum.

Arkaya geçtikten sonra bir kahkaha patlattı.

-Ece sümüklü mendillerini her yere atmışsın.Çok ayıp.

-Atsın sevgilisinin arabası sonuçta.Toplarım ben hepsini.

Ben utanmış vaziyette kendimi koltuğa gömmeye çalışırken Demir bana bakıp gülümsüyordu.
O güzel yüz hatları yine benim yanımda belirginleşiyordu.




Birinin Sonu Ve SuçHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin