Demir kalkıp gitmek istedi.Derya'ya dur demek,ona sarılmak istedi.Her halinden belliydi.Ama yapmadı.Yerinden kalkmadı.Sustu.Sustu ve denizi izlemeye devam etti.Bende bir şey demedim ve sessizce oturdum.
Gözlerinden süzülen yaşları silmeye çalıştı.
"Erkek adam ağlamaz!"sözüne karşı gelmemeye çalıştı.
Ağlamak onun için zayıflıktı.
Daha düne kadar benimleyken gözlerinin içi gülen adam şimdi yanımda ağlıyordu.
Teselli edemiyordum çünkü gururum herşeyden önce geliyordu.Yaptığını aklımdan nasıl çıkartacaktım?
Bana nasıl vurmak için elini kaldırırdı?
Gözyaşlarını sildikten sonra ayağa kalktı.-Özlem annem aradı.Eve gelmemizi istiyor.
-Biliyorum.
-Halâ kızgınsın değil mi?
Gerçi kim olsa aynısını yapardı.-Kızgın değilim.
Sadece kırgınım.-Hadi gel gidelim artık.
Elini uzatmıştı ama elini tutmadan kalktım.
Arabaya gidene kadar hiç konuşmadık.
Arabaya bindiğimizde Deniz ile ben arkada oturduk.
Kulaklığımı taktım ve "Yıldız Tilbe - Vazgeçtim" açtım.
Gözlerimden bir damla yaş süzüldü.
Demir dikiz aynasından hemen farketti.
Elimin tersi ile silsemde Demir arkaya uzanıp peçete verdi.
Uzanıp peçeteyi almadım.
Aynadan göz göze gelsekte hiçbirşey demedim.Sustum ve yola bakmaya devam ettim.
Bir benzinlikte durduk.Deniz indi ve su almaya gittiğini söyledi.Onaylarcasına başımı salladım ve yola bakmaya devam ettim...{Gözlerimin önünden gitmiyordu.O davranışı.Daha sonra pişman oluşu.Annemin sonu olan bir şeyi sevdiğim kadına yapmam deyişi,ağlaması.Hepsi bir rüya gibi geliyordu.Rüya olmasını istiyordum...
Demir'e sığınmak,saatlerce ağlamak istiyordum.Ama yapamıyordum.Yapamazdım....}Deniz geldi ve yola devam ettik.Hiçbirimiz konuşmuyor,sessizce ilerliyorduk.
Her zaman bir şakası olan,herkesi güldüren Deniz bile ilk defa sessizdi.Kıyamet öncesi sessizlik gibiydi...