Demir ile beraber eve girdik.
El ele tutuşuyor ve hâlâ ona sakin olmasını söylüyordum.
Odaya girdiğimizde annem ve Deniz oturup birşeyler konuşuyorlardı. Ve kısa bir sessizlik oldu.
Annemin gözleri hemen bizi bulmuştu.
Demir ne diyeceğini bilemese de sessizliği bozmak istedi.-Üzgünüm Özlem hanım bir anlık boşluğuma geldiği için sesimi yükseltmiş olabilirim.
Annemin cevap vermesini beklerken annem hiçbirimizin beklemediği birşey yaptı.
Kollarını Demir'e sardı.-Oğlum.
Asıl ben özür dilerim çocuğum.
Bilseydim konuşur muydum öyle?
Hadi gel bak tatlı yaptım güzel güzel yiyelim hatta bugün de burda kalın hep beraber.
Uzun zaman oldu kızımla ve oğlumla oturmayalı.
Ee sonuçta bir oğlum daha oldu.
Dedi ve gülümsedi.-Ben rahatsızlık vermek istemem Özlem hanım.
-Özlem Teyze diyebilirsin oğlum.
Hanım ne öyle?-Nasıl isterseniz.
Demir'in gerildiğini farkedince konuyu değiştirmek istedim.
-Ee madem herkes bugün burda ben yatakları hazırlayayım.
Demircim sende bana yardım et.-Hay hay.
diyerek oturduğu yerden kalktı.
Benimle beraber merdivenleri çıktı ve elini belime attı.-Çok mu belli oluyor korktuğum?
-Birazcık ama korku gibi değilde utanmak gibiydi.
-Korku var ama içimde.
Küçük bir kahkaha patlatıp;
-Deli çocuk yaa. dedim.Demir ile odama girdik ve Deniz için yatakları diğer odaya taşıdık.
Birkaç dakika sonra Deniz de geldi ve ekip tamamdı.-Keşke beraber uyusak.
-Keşke sevgilim ama maalesef annem var.
Ve haklı olarak da bunu doğru bulmaz.-Haklısın.
Deniz ve Demir beraber yattıktan sonra odama girdim ve banyoya girip duşda ki suları açtım.
Yüzümü jel ile yıkayıp kuruladım.
Su hazır olana kadar da kıyafet dolabından giyeceğim pijamaları seçtim.
Pijamaları yatağa bırakıp banyoya geri döndüm ve duşa kabinin içine girdim.
Kısa bir süre duşumu aldıktan sonra hemen havluya sarılıp odama geçtim.
Saçlarımı sardım ve pijamalarımı giydim.
Islak saçlarımı kremleyip taradım.
Salaş bir örgü yapıp yatağımın üstünde ki pikeyi açtım.
Telefonumu baş ucuna koydum ve yatağa girdim.
°°°
Gözlerimi açtım ve yatakta oturur pozisyona geldim.
Telefonu elime alıp saate baktım.
Saat gece 4 civarıydı.
Yatağımın altında olan terliklerimi giydim ve aşağı kata indim.
İçeriden gelen sesleri duyunca bir an duraksadım.
Sesleri dinlemeye çalışıyordum ama çok sessiz bir şekilde konuşuyorlardı.
Biraz daha yaklaştım.
Kapının eşiğinde durdum.
Benim durmam ile sesler de kesildi.
Etraf göremeyeceğim kadar karanlıktı.
Tam başımı kapıdan içeriye uzatıyordum ki bir anda lambayı yaktılar.-Ece?
-Demir?
-Bu saatte neden uyanıksın?
-Bunu sorması gereken tek kişi sen değilsin sanki?
-Denizle beraber şarj aletini almaya geldik.
-Bu saatte?
-Pes oynarken şarjı bitti , tek gitmem dedi bende yanında geldim.
-Bende mutfağa gidiyordum.
-Bir şey mi oldu?
-Yoo kendi evimde mutfağa gidemez miyim?
-Gidersin tabi de bu saatte birşey mi oldu?
-Yo bir şey olmadı.
Uyandım ve su şişemin mutfakta olduğunu hatırladım.
Su şişemi almaya geldim.-Hee iyi iyi bizde gidiyorduk.
Dedi Deniz.El salladım ve mutfağa ilerledim.