Nalin (ARA VERİLDİ)

Bölüm -5

Satır aralarına yorum yapıp
Oy vermeyi unutmayın
Lütfen....

~Rojda
-Çiyayê Sîpan-

5. Bölüm

Karanlık bir ormanda, sık ağaçlar ile çevrili bir alandaydım. Üzerimde olan siyah elbise her zaman ki gibi varlığını koruyordu bedenimde.

Etrafım ağaçlar ile çevriliyken kıpırdayamıyordum hatta yürüyemiyordum da. Ayaklarımda görünmez prangalar vardı.

Ve o sesi duydum yine.

O kadının sesi.

Yine bir ağacın altına oturmuş, elleri karnının üzerinde duruyordu. Arkası dönük iken kulağıma ilişen sadece sesiydi.

Yanına gitmek istiyordum fakat başaramıyordum. Ayaklarım yere mıhlanmış ve orada kalmıştı.

"Kızım"

"Benim nazlı kızım, Annen seni daha ne kadar bekleyecek." kadın hem konuşup hem de göz yaşı döküyordu.
Kulağımın hemen yanında hissettiğim sıcak nefes ile hızla o tarafa doğru döndüm.

Yine o adamdı.

Bedeni tüm heybetiyle karşımdayken yüzünün tekbir zerresi dahi gözükmüyordu.

Elinde duran kanlı bıçak havalandıkça kana bulanıyor ve kadının elinin altında olan karnı da aynı şekilde kana bulanıyordu. Gördüğüm kan karşısında kalbim göğüs kafesimi zorlayacak hızla çarpıp nefes almamı engelliyordu. Aldığım sık nefesler bana yetmezken çok fazlasına ihtiyacım varmışçasına alıyordum soluk boruma karanlık ormanın pek de ferah olmayan havasını.

Omzuma dokunan el ile o tarafa dönecek iken herşey bir anda yok oldu.

Gözlerimi açtığımda karşımda durup sanırım endişeli gözler ile bana bakan Azad Şeyhanlı'yı gördüm. Hâlâ rüyanın Hayır! Kabusun etkisinde kalmış bir şekilde aldığım sık nefesler bana yetmezken yattığım yerden doğruldum. Omzumda duran elini geri çekti.

"Kabus mu gördün?" karşımdaki Adamın ilgili sesini duyduğumda ona doğru döndüm.

Bu ilgili ses Azad'dan mı çıkmıştı Nalin?

Beni şaşırtan da buydu zaten!

"İyi misin?" tekrar sesini duymamla düşüncelerimden kurtulup başımı olumlu anlamda salladım.

"İyiyim" Azad Şeyhanlı ayaklanıp komodinin üzerinde olan sürahiden bardağa su doldurup tekrar yanıma geldi. Bardağı bana uzattığında elleri arasında duran bardağı aldım. Ellerimde duran bardak titrerken, ellerimin titreyişine tüm bedenim eşlik ediyordu.

İçtiğim suyu ona geri uzattım "teşekkür ederim" Azad Şeyhanlı bardağı yerine bırakmak için ayaklandığında bakışlarım odada ki saati buldu,Saat gece 03:15'idi. Bu saatten sonra uyumayacağımı bildiğim için üzerimde olan ince pikeyi üzerimden ayırıp ayaklandım. Banyoya geçtiğimde bakışlarım ilk olarak aynada olan yüzümü buldu. Yüzüm renksizleşmiş bir halde iken, bakışlarım donuktu.

Suyu açıp, soğuk suyu yüzüm ile buluşturduktan sonra kurutup çıktım banyodan.

Azad Şeyhanlı yatağa tekrar uzanmıştı. Aldığı düzenli nefeslerden uyumadığı belli idi. Adımlarım odadaki balkona yönelirken, nedenini bilmediğim bir şekilde kapı kulpunu sessiz ve yavaş olmaya dikkat ederek açıp balkona geçtim.