Satır aralarına yorum yapıp oy vermeyi unutmayın
Lütfen... ✨
10. Bölüm"Ne ki bu?" meraklı sesimin ardından bakışlarım bana sorgular halde çatık kaşları ile bakan gözlerini buldu,
"Bu içerisinde zehir olan şişe senin kıyafetlerin arasındaydı Nalin." söyledikleri ile beynim düşünme yetkisini kaybederken elimde olan şişeye döndüm,
Ne olduğu hakkında tek bir fikrim olmayan şişe, içerisinde zehir olan bir şişeydi ve benim dolabımın içinde benim kıyafetlerim arasından çıkmıştı.
Karşımda bana çatık kaşlar ile bakan Azad Şeyhanlı'ya döndüğümde ne söyleyeceğimi bilmiyordum.
Birkaç gün önce kendi yaptığım yemeklerden zehirlenmiştim, bunu bu konakta yaşayan birinin yaptığını düşünürken şuan ise zehir benim eşyalarım arasından çıkmıştı.
Bunu yapanın bu konaktan biri olduğuna artık emindim. Fakat bu gerçeği Azad Şeyhanlı'ya nasıl açıklayacaktım, tüm oklar beni işaret ederken nasıl aklanacaktım. İçime çektiğim derin nefesin ardından konuşmaya başladım,
"Bunu ilk defa görüyorum ve kendime zarar verecek kadar da delirmedim. Eminim artık bunu bu konaktan biri yaptı ama neden yapsın diyorum da bir yandan" susup gözlerine baktığımda yüzü gibi gözleri de duygusuz bakıyordu,
"Bana inanmıyor olabilirsin, haklısın da ama gerçekten ben böyle birşey yapmam ve yapmadım da. Gerçekten inan bana." sesim sonlara doğru kısılmıştı bana bu şekilde boş gözler ile bakarken kendimi açıklamak da gereksizdi.Bana inanmasını neden bu kadar istiyordum?
Aldığım daha doğrusu alamadığım yanıt ile omuzlarım çökerken kendimi karşıda ki duvara çarpmışım gibi hissediyordum. İnanmamıştı, bakışları bile herşeyi açıklar cinstendi.
"Senin yapmadığını biliyorum Nalin. Senden duymak istemiştim sadece." ve tekrar çarptım o duvara, daha sert bir şekilde. Gözlerim şaşkınlıkla açılırken o konuşana kadar nefes almadığımı fark etmiştim. Benim yapmadığımı bildiğini söylüyordu ve bunu neden neye dayanarak dile getiriyordu üstelik az önce yüzüne takındığı inançsız ifade yalan mıydı?
"Nasıl yani?" ben bile kendimi aklamaya çalışırken Azad Şeyhanlı neye dayanarak beni suçsuz gördüğünü söylüyordu. Bana inanmasını elbette ki istiyordum fakat bu kadar çabuk olacağını tahmin etmemiştim. Üstelik yapmadığımı bildiğini söylemişti neden ben konuşurken o şekilde gözlerime bakmıştı yada ben öyle hissetmiştim.
Aramızda var olan kısa mesafeyi kapatıp sol elime uzandığında, bedenimi tuhaf bir duygu esir aldı. Kalın parmaklarını avucumun içersinde hissedip sıcaklığı elime yayıldığında elimi elleri arasına aldı. Az önce korku ile hızla atan kalbim değilmiş gibi şimdi daha da hızla atmaya başlamıştı.
"Gel benimle." odadan çıkıp ilerlerken ben sadece beni yönlendirmesine izin veriyordum. Kendi çalışma odasının kapısını açıp içeri adımladığında eli arasında olan elimi bırakmamış olduğundan bende hemen ardından girdim. İlk defa girmiş olduğum odayı incelerken elimi bıraktı ve çalışma masasının üzerinde olan bilgisayara ilerledi, gözleri üzerimdeyken odanın içerisini inceleyen meraklı bakışlarıma son verip Azad Şeyhanlı'ya döndüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Nalin (ARA VERİLDİ)
Teen Fiction"Nalin," birkaç basamağı çıkıp, kapıya ilerleyecek ve çıkacaktım bu evden. İşittiğim ses olmasaydı eğer, dönmedim ona sadece durdum. Bedeni arkamda kalmıştı ve ne halde olduğunu bilmiyordum. "Bir vedayı çok mu gördün bana?" tekrar yüreğim sızlamıştı...