92

21 3 0
                                    

Tarihte ki ilk insan olduğumu düşünüyorum. Ne kadar basit bir hayat bir yemek bulmak ve sığınmak dışında bir kaç mağara resmini çizmem için bile erken bir tarihteyim. Günümüzde insanı insan yapan her meziyetten uzak bir yaşam sürüyor olurdum. Sabahları bir hayvan veya ağacın meyveleri peşinde olurdum. Geceleri bir ateşin yanında uyuyor olurdum. Düşünmem gereken şeyler o kadar az ve hayatımı o kadar domine ederdi ki sanat adına bir şeyleri yapmayı düşünemezdim bile. Rüzgarlar beynimin içinde dans ederdi. Bir kaç türdaşım ile yolları arşınlayarak göçebe bir hayat yaşayabilirdim. Maleseef ki insanlığın son üyelerinden biri olarak doğdum. Hayatım matematik problemi gibi bilinmeyenler, kurallar ve dahası sonuçları tek olaylara bağlı. Hesaplanması, denenmesi, yaşanması, kağıda dökülmesi gereken binlerce olay dizileri arasında tamamen kaybolmuş bir halde geçmişi, geleceği düşünerek insan olma meziyetlerinden öte bir hesap makinesi gibi yaşamaya çalışıyorum. Sanat adına bir şeyler karıştırmayı bırakın kafamı kaşıyacak vakti bulamıyorum bazen. Sırf biraz yemek, giyinmek ve barınma için köleliğin kalktığı dünyada kölelerden daha fazla çalışıyorum. Birkaç mürekkep karışmış kağıt parçası için çocukluğumdan beri at gibi yarıştırılıyorum ki ne kadar ironik. Atları özgür görmeyi seviyorum. Bir topluluğa doğduğum andan beri propagandalara maruz kalıyorum. Dini ögeleri zorla kabul ediyorum. Bunları bir tarafa atamıyorum çünkü insanlığın faşizmi altında eziliyorum. Zorla yaşatılıyorum. Sırf birileri daha çok zengin olsun diye, savaşlarda daha fazla adamları olsun diye. Sırf bir sayı olduğum için bu dünyada tarihin ilk insanından daha kısıtlı bir hayatı yaşıyorum. Dünyanın en özgür kölesi olarak yaşıyorum.

ÖlmeyemeyilliyimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin