Ölmeyemeyilliyim

4

18 Mayıs 22

22:18

Kurumuş pembe dudakların, çizgi çizgi ayrılmış her santimi. Biraz üzerinde güneş vuran küçücük burnunun altında ki ince kıllar. Yanaklarına meyil etmiş elmacığın. Ona paralel gitgide dikleşen çene kemiklerin. Kulağının hizasında başlayan göz çukurların. Kırmızı ve morun birleşimi hüzün çukurları. Simsiyah gözlerin ve her baktığımda güzelleşen içimi hoş eden kaşların. Kaşlarının arasında varlığını sürdüren ince bi çizgi. Onun hizasından yukarı bi paralel boyunca ayrılan saçların. Ağırlığı kaldıramayan saçlarının yavaşça yerçekimine yenik düşmesi. Omzuna dokunmak istermiş gibi sürekli sallanıp, gerilmesi. Yağmur yağsa kuşların konacağı ve su içeceği köprücük kemikleri. Yuvarlanmış bir top gibi pürüzsüz omuzların ve onları tren misali takip eden kolların. İncecik ve uzun tırnaklarını yakalamış, kavramış parmakların. Teninin rengi daha da açılmış avucun. Yeni tomurcuklanmış, gençliğin verdiği onurla dikleşmiş memeler. Alttan bakınca bu güzellikler gözüksün diye dümdüz olmuş bir karın. Karnın bağlandığı yanlara selam verircesine hoş kalçan. Üçgen bir bez parçası geçir diye yuvarlaklaşmış, sıkı kalçalar. Onları taşıması için aşağıya uzanan uzun bacaklar. İki katman olmuş diz kapağı ve onu birleştiren güzel bir üçgen. Bu güzelliğin yere basması için sırayla dizilmiş ayak parmakları ve onun bağlandığı mükemmel üçgen ayak. Köprü görevi gören hoş ayak bileklerin. Bunları sana anlatırken, yüzünün kızarması, çillerinin ortaya çıkışı. Burun deliklerini birbirinden ayıran çizginin burun ucuna kadar gelmesi. Yanaklarına gelen bir tutam saçı elinle kulağının arkasına atman. Saçının sanki bana sarılmak ister gibi hep bir yerlerden bana doğru sallanması. Boynunda ki damarların kırmızı kanla dolması. Kurumuş dudaklarını, çilek rengi dilinle yalaman. Beni bir şeylere davet etmek ister gibi...