28.Bölüm

1.2K 126 60
                                    

Günaydınlar🌺Oy ve yoruma göre belki bir bölüm daha gelir 😈

İlker'den

Zile basmıştım basmasına ama anında pişman olmuştum. Ne işim vardı Demir'in kapısının önünde? Umut vermeyeceğim diye kendi kendime söz vermişken aptal eski bir dava uğruna kendimle çelişmiştim.

Ben kendimle mücadeleye girmişken bir kaç saniye sonra kapı yavaşça açıldı, gülümseyen bir Demir görmeyi bekliyordum elbette ama yine de canım sıkılmıştı.
"Buyrun İlker bey! "Dedi sırıtarak.

Off İlker offf. Bok vardı bu kapıya dayanacak. Kendime olan kızgınlığımı Demir'den çıkarmak istercesine ," Rahatsız oluyorumun nesini anlamıyorsun? Gürültü yapmayın! " Dedim öfkeli bir sesle.Sesimi özellikle yüksek tutmaya çalışıyordum, belki içeride ki sırtlan duyar da gider diye!

Bir gözüm Demir'de bir gözüm de içeriyi görmek için çaktırmadan kapı arkasını yokluyordu. Alkol kokusu buraya kadar geliyordu. "Leş gibi içki kokuyor evin içi! Sarhoş musunuz? "

"Evet azıcık sarhoş oldum. Ne yapayım dayanamıyorum sensizliğe artık! Çok özledim seni. " Demir'in kafasının çoktan uçmuş olduğunu, kayan konuşmasından anlıyordum. İçkiye dayanıklı biri değildi ve bu halde yanında zerre kadar güvenmediğim bir herif vardı.

"Lan niye içtin bu kadar!? Aptal herif içerde bir köpek balığı var ulan! " Dişlerimin arasından sinirle konuşuyordum. İti an çomağı hazırla lafının canlı kanıtı olan Ali de koridorda görününce öfkem daha da büyüdü.

"Kim miş Demir? " Tiz sesiyle tüylerim diken diken olurken kafamı uzatıp kendimi gösterdim. Kocaman açılan gözleriyle bana baktığında, istemsizce sırıttım.

"Ooo İlker hayırdır? Sen ne arıyorsun burada!? " Asılan yüzü beni keyiflendirirken gülüşüm büyüdü.

"Kapı komşusuyuz Demir'le gördüğün gibi. Asıl sen ne arıyorsun burda? " Gülme sırası ona geçmiş gibi bıyık altından sırıtışını yumruklamak istiyordum.

"Demir'imle karşılaştık yıllar sonra. Kendimi zorla davet ettirdim. "Elini çekinmeden Demir'in omuzuna attığında bakışlarım hızla ellerine kaydı. Usul usul okşuyor muydu o Demir'i?

Karşıma geçmiş bana bayık bayık bakışlar atan çocuğun tepki vermediğini görünce, terliklerimi fırlatıp Demir'in kolundan tuttuğum gibi içeri çektim. Ali'nin elini omuzundan çekerken, burnumdan soluyordum . "Demir kendine gel! Adam seni taciz ediyor ya! " Kulağına söylediğim cümleleri algıladığını hiç sanmıyordum. Salonda yüzleri tanıdık gelen bir kaç kişi daha görünce selam verip Demir'in kolunu daha sıkı tuttum.

"Selim, İlker'i hatırladın değil mi? Aşık olduğum çocuk. " Parmağını kaldırıp yüzüme doğru  kısık kahkahayla sallarken Selim'in renginin önce beyaza sonra kırmızıya dönüşünü an be an izledim. Üniversiteden sınıf arkadaşımızdı ve aramızdaki ilişkiyi elbette bilmiyordu.

"Demir sen ne saçmalıyorsun şu an!? " Bakışlarım tanımadığım diğer üç kişide panikle dolandı, Demir'i tekli koltuklardan birine oturtup mahçup gözlerle salondakilere döndüm. "Yok öyle bir şey, kafası uçmuş iyice. "

"İçme dedik ama dinlemedi bizi. Kalkacaktık biz de zaten. " İçlerinden birisi ayağa kalkınca diğerleri de yavaşça yerinden kıpırdandı. Demir'in söyledikleri umarım başına bela açmazdı. Selim sorun çıkarmazdı ama diğerlerini tanımıyordum.

Herkes çıktığında bakışlarım kalkmaya niyeti olmayan Ali'yi buldu."Ee sen gitmiyor musun birader? " dedim dişlerimin arasından.

"Yok ben kalacağım, Demir'i yalnız bırakmam. "

Ulan höst! Yavaş gel! Bunları içimden sıralayıp sakinliğimi koruyarak Ali'ye döndüm yeniden. "Yalnız değil. Ben yatırırım onu merak etme. Komşusuyum onun. " Demir kendi kendine hiçbir  şeyden habersiz bir şeyler mırıldanıyordu, bu sırada Ali de bana meydan okur gibi kalkıp tam karşımda durdu.

"Demir anlattı her şeyi İlker. Zorlama bence. Evine git, ben hallederim. " Demir'e uzanan ellerini itip doğrudan gözlerine baktım.

"Hayırdır oğlum! Ölsem Demir'i senin gibi bir sırtlanla baş başa bırakmam. Asıl sen evine haydi. " Demir'i kolundan tutup ayağa kaldırdım. Elleri hızla belimi bulurken kafasını da boyun girintime koydu. "Ohhh misss gibi beee! " Haddinden fazla yüksek sesi evin duvarlarında yankılandığında Ali'nin kızarıp bozaran yüzünü seyrettim bir süre. Yüzsüzlük yapıp karşımda dikilmeye devam mı edecekti? Mesaji alması için illa benden dayak mı yemeliydi?

Demir'in aşk sözcükleri havada uçuşup dururken bana fırsat kalmadan Ali ceketini alıp hızla koridora doğru yürüdü.Kapı açılıp kapanma sesi geldiğinde çıktığını anlamıştım.

"Sarhoşluğun ilk defa işe yaradı Demir! " Söylenerek yatak odası olduğunu bildiğim yere doğru kolumdaki çocuğu sürükledim. Bu evin planı benim evimin simetrisi gibiydi.

Meraklı bakışlarımı evin salonunda gezdirip koridora girdim. Yatak odasında ikili bir yatak, dolap ve çalışma masası vardı. Duvarları bomboştu. Hala boynumda nefeslenmeye devam eden Demir'i yavaşça yatağa oturttum.

Gözüm komodinin üzerinde duran ikimizin fotoğrafına takıldı. Sahil'de kumlara yatmış ve kameraya gülerek poz vermiştik. Aynı fotoğraftan ben de de vardı. Ama elbette bunu Demir'in bilmesine gerek yoktu.Bu anı çok iyi hatırlıyordum. Demir'in kutladığımız son doğum günüydü ve gelenekselleşen sahil kutlamamızdan sonra çekilmiştik.

"Beraber mi uyuyacağız İlker'im? Gel yanıma! " Ellerini yatağa vurarak beni çağırırken, kelimeler zar zor çıkıyordu ağzından. Bu aptal sarhoş halini bile özlemiştim.

Öptüm 😘








Gemileri Yaktım(BxB) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin