-Son Aile Tablosu-

7 1 1
                                    

Herkese merhaba bu bölümde yeni karakterlerimizle ve yeni olaylarla karşınızdayız.

Bölüme yorum atmayı ve bol etkileşim vermeyi unutmayın sizler sayesinde bir çok kişiye ulaşabilirim・❥・

•❅──────✧❅✦❅✧──────❅•

Sabah

"Mete malı elbisem nerede?!!!" Yeliz'in evdeki bağırışları Fatih'le tam öpüşecekken uyanmama neden olmuştu. Anca rüyanda görürsün derler bana o bile yasak.

"Ya Mete seni gebertirim çocuk! Fatih abime seni söylemeyen ne olsun." Fatih'e bir tek ben abi demezdim, evdeki herkes en az bir defa da olsa abi demişti ona, ama benim dilim ona abi demeye varmıyordu.

Dışarı çıkıp merdivenlerden aşağı inerken Yeliz gibi bende evi inletiyordum. "Ya Mete senin ben ağzına tüküreyim versene lan kıza elbisesini!" Mete bir elinde makasla diğer elinde Yeliz'in yeşil elbisesini tutuyordu. Kim derdi Yeşil elbisesi onun kefeni olacak.

Merdivenin son basamağını da geçip salona koştum. Mete tipimle alay edercesine gülmeye başladı altımda sarı bir şort üstünde ise (katil civciv) yazan tişört vardı. "Yaklaşma bana katil." Söylediği replikle Yeliz ile birbirimize bakıp gülmeye başladık. Yeliz şimdiden hazırlanmaya başlamıştı, duvardaki dijital saate baktığımda ikiye geldiğini görmemle çığlık atmam bir oldu.

"Oha ben kaç saattir uyuyorum. Ya beni niye uyandırmadınız!" Bir hışımla yanlarından ayrılıp Mutfağa girdim ama orada da tezgâha yaslanmış bir Fatih Yıldırım'la karşılaşınca istemsizce ağzımdan küfür çıktı.

"Siktir!" Karşısında bir çocuk gibi duruyordum.

Kaşları havalandı, dudakları beni pijamalarımla görmekten zevk alırcasına yana kıvrıldı.

"Hani küfretmeyecektin Sincap?" Bana, küfredince kızardı.

"Bir daha ağzından pis bir kelime duyarsam yurt dışına yollamam." Demişti bundan bir hafta önce, stajımı yabancı ülkede yapmak istiyordum ve Fatih hayattaki en büyük destekçim olmasına rağmen buna kati suretle izin vermeyeceğini biliyordum. Tabii ondan izin alırsam ve bunu rüyasında görürdü. Ya da benim gibi onu bile göremezdi. Rüyamda gördüklerim aklıma gelince yanaklarım alev almış gibi yanmaya başladı.

"İstemsizce gerçekleşti, kendimi düzeltmeye çalışıyorum." Elindeki viskiyi gülerek bitirdi ve yenisini dökmeye başladı. Deli bu adam ya, içiyorsun bari sabahın köründe içme.

"İstemsizce Bizanslılara da küfrediyormuşsun haberler geliyor." Ağzım bir karış açılmıştı çaydanlığa yansıyan halimi görebiliyordum, çok kötüydü.

"Mete gerçekten dayak yemeyi hak ediyorsun!" Bağırarak Fatih'in yanından ayrılıp Mete'nin odasına girdim.

Ali ile bir olmuş Mortal Kombat oynuyorlardı. Prizdeki fişi çektiğim an Mete ve Ali'nin benim küfürlerime bin basan küfürleri havada uçuştu. "Ya oğlum tam son raund da elektrikler gitti ya." Salaklar beni fark etmemişlerdi, sahte bir öksürükle arkaya doğru dönmelerine neden oldum.

Mete ağlak bir sesle "Ne istiyorsun be katil?" diyerek Ali'nin arkasına saklanmıştı. Ali Elimdeki kabloyu görünce kaşlarını çattı.

"Ya Leya bu mala kızıp niye intikamını ortak alıyorsun." Kendisi sanki çok masumdu. Onu koruduğu için bu yılan, bu hallere gelmişti.

"Sen karışma Ali! Bana bak Mete!" Mete gözlerini kırpıştırarak kafasını Ali'nin omuzunun üstüne kaldırdı. "Sana baktım Leya, söyle." Ya ben buna harbi dalarım.

Kanlı Oyun (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin