6.Bölüm

8.3K 516 25
                                    

Selamünaleyküm canlarım
Herkese hayırlı günler diliyorum.
Kitabıma olan ilginiz beni çok mutlu ediyor, yüzümde çiçekler açıyor diye biliriz en güzel tabiri ile.

Bazen bölümler geç geliyor, sizi bekletiyorum kusura bakmayın.
Ben bugünlerde çok yoğun olduğum için bölümlere vakit ayıramıyorum, bir tık zor oluyor ama beni bekliyen sizler çok motive ediyor beni
Herkese çok teşekkür ederim.
Sevgiler...
sizi çok sıkmadan bölüme giriş yapıyoruz

                KARAN DENİZ KAYA

"Abim niye böyle yapıyorsun güzelim,bu olanlar senin suçun değil ki "
Ne kadar onu sakinleştirmek istesemde olmuyordu.
Gözünden akan yaşlar canımı acıtıyordu.
Hüma çok duygusal bir kadın, elinde olmadan kafasına çok şey takar ve gözleri dolar.
Bazen her üzüntüsünde, sinirlendiğinde, gözleri dolup ağladığı için kendine kızdığını bile çok kez gördüm.
Lakin onun bir suçu yoktuki ona bunu yaşamasını sağlayan insanların suçu vardı
Ve şu anda da boğazına dizilen cümleler olsada ağlamaktan konuşamadığı bir andaydık.

Bir kaç dakika sonra konuşmaya başlamıştı
"Hayır, ben eğer dikkatli olsaydım, herkese bukadar hemen güvenmeseydim, iyi bir araştırma yapsaydım, çoğu insan hastane odasında olmazdı.
Çoğu aile kızına veya oğluna bişey olucak mı diye düşünmezdi.
Çocukları onları beklemezdi."

"Yine kendine çok yükleniyorsun  Hüma, hasta olucaksın bak abicim."
"Belki düşünsen bunlar böyle olmayacaktı, belki insanlara hemen güvenmesen de olmicaktı lakin bu eğer kaderde varsa olucaksa olur.
Allahın karşısında kimse duramaz
Hüma, belki hayırlı olan bu Birtanem, belki herkes içinde bu hayırlı."

"ve elbette insanlara iyi davranman, onlara güvenmen çok güzel sen çok merhametli bir kadınsın ama her insan senin gibi değil içlerinde kin, nefret, ihanet var.Çok kolay bir şekilde insanları böyle bir kuyuya düşürebiliyorlar.
Sen ne kadar ileriyi düşünmeyi çalışsanda istediğin gibi gitmez. Bu dünya böyle acı çekersin, ihanete uğrarsın, gitmez dediğin gider, gider dediğinle kalırsın.
Hem Allah senin yerine de düşünür, verilmesi gereken hakkıda misliyle alır. Bu kadar şeyleri kafaya takma Allaha havale et, sen sana yapılan kötülüğü affet.
En effadici olan varlık zaten kalbinde ve seninle."

Bana o dolu gözlerle bakarken onu göğsüme çektim.
Böyle bir kardeşimin olması beni mutlu ediyordu çünkü onun kalbi insanla karşı hiç kötü hissetmezdi, onları kırmak istemezdi,ama benim kardeşimi kırmak istemediği insanlar kırmıştı...

Başını kaldırıp gözlerini sildi kendine geldiğini anladığımda konuşmaya başladı
"Haklısın abi, Allaha şükür beni oradan kurtaran biri vardı."
Dediğinde kaşlarımı çattım
"Kim kurtardı seni, hem sen neredeydin de ayağın burkuldu yüzün yaralandı"
Nefes verip konuşmaya devam etti
"Ben bomba patlamadan hemen önce sahneye çıkıyordum, yakındım yani, oraya bu operasyon için gelen bir timin komutanı kurtardı beni, o kurtarmasa halin ne olurdu bilemiyorum"
Demişti ne yani operasyon gerçekleşmişti ve engellenememiş miydi.
"Peki ismini öğrene bildinmi bu komutanın"
"Evet,ismi Araf Demir Eroğlu."
Araf'mıydı yani tabi ya acilen operasyona çıkmıştı.
Ve benim kardeşimin defilesinde hiç birşey yapamamamıştı.
Sinir tüm bedenimi sararken oturduğum yerden ayaklanıp
Arabanın anahtarını aldım.
Benim birlikte Hüma da kalkmıştı
"Nereye abi, daha yeni gelmiştin hem neye sinirlendin böyle kulakların kızardı"
Onu dinlemeden kapıdan çıkıp hızlıca arabaya bindim.

Sormam gereken bir hesap vardı.

                   HÜMA NUR KAYA

"Abi nereye, ABİ" arkasından ne kadar bağırsam da duymamıştı.
Ben balkondan bakarken karşı komşumuz pencereye çıkmıştı bile
Millet olarak iki bağırışmayo bile merak ediyorduk gerçekten.
Beni görmese daha iyi olacaktı çünkü Leyla abla biraz meraklı olduğu için beni soru yağmuruna tutabilirdi.

Arkamı dönüp içeriye adımladım
"kız Hüma ne olmuş öyle senin defilede, yazık valla harap oldu hep emeklerin."
"Öyle oldu leyla ablaya yapacak birsey yok hayırlısı buymuş demekki"
Hayır insanların yüzüne niye acı çektikleri şeyler vurulurki anlamıyorum, daha çok motive etmek gerekir bence.

Daha fazla muhabbette girmeden annem gelmişti
"kızım daha iyisin değil mi, gelicektim yanına ama abi kardeş halledin diye gelmedim"
"Yok annem hallettik biz ama abim aniden sinirlenip çıktı"
"Allah Allah ya ne olmuş olabilir ki" omzumu bilmiyorum diyerek silktim.
İçeriye adımlarken Leyla teyzenin yarın size gelelim dediğini duymuştum.
Şu an hiç bir şeyi önemseyemezdim çünkü canım kedim Osman galiba bana kırılmıştı
"Annem, yavrum, kedim, osmanım neredesin" kıkırdamaya başladım
"Osmanım nereya gidersin"gülmem kahkahaya dönünce delirmiş olduğum ortaya çıkmıştı remen

Kedim Osman bana bir garip bakarken ben onu gördüğüm için hemen kucakladım

"Annesinin kuzusu bu kuzusu, Birtanem, yavrumm, oğlumm, paşam..."aklımdan geçen bütün iltifatları sıralarken göbüşünü öpüyordum

"paşam sen zayıfladın mı, annem senide mi diyete soktu,ah yavrum benim" ben söyledikçe o da beni onaylıyormuşçasına miyavlıyordu

Kedimi kucağıma alıp salona ilerledim
"Anne benim osmanıma niye düzgün bakmadın, zayıflamış resmen, kendinle birlikte hadi babamı da diyete sokuyorsun, benim kedimin suçu ne ha!"

"Ben diyete giriyorsam bütün ev halkı girmek zorunda, hem kedinde baban gibi saldı kendini iyice azcık kilo versinler"
"Anne azcık laflarına dikkat et, kedimin bir duyguları var" derken kedimin kulakları kapatmıştım

"Allah Allah Hüma Hanım benim duygularım yokmu" diyerek içeri girdi babam
"Tabiki de senin de duyguların var babacım"
Yanına gidip sarıldım
"Bu arada Aybars Albay akşam abingil ile yemeğe gelicekmiş,
On göre ayarlarsın bişeyler Zümra"

"Ay Aybars abi mi gelecek" sevinçle babama baktım çocukluktan beri çok iyi anlaşırdım babamın izin vermediği şeyleri elimden tutar birlikte yapardık.Babam başımdan öpüp onaylayan bir ses çıkarmıştı.

                                   ☺️

Bu bölüm çok hoşuma gitti
Karan Deniz Kaya ile de tanıştık nasıl buldunuz karakterimizi?
Böyle bir abiye canın gurban <3
Oy vermeyi unutma
👇



ÂŞEKAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin