19.Bölüm

5.7K 387 43
                                    

Ben geldim hoşunuza gidecek bir bölümle geldim efendim
Keyifli okumalar:)

HÜMA NUR KAYA

Heyacandan titreyen ellerimi yok sayarak masanın üzerindeki telefonu alıp Aramalar kısmından Arafın üzerine tıkladım, bir kaç saniye sonra telefon açılınca arkadan gelen seslere şahit oldum.Tabi sevdiğiminde.

"Efendim güzelim"
Arafın konuşmasıyla tam duyulmasada Ayazın sesini işitmiştim.
"Evlere şenlik kızınız var bizimde onda gözümüz var belki birazda nazınız var almaya gelicez vallahii, şansınız yok billahiii! "
Duyduğum şeylerle ben gülerken Ayazın ya abimden ya kocam olacak adamdan şamarı yediğini duymuştum.

"Gerzek gerzek konuşup benim asabımı bozma, zaten niye burdayım anlamıyorum, kız tarafıyım lan ben kız tarafı ne işim var sizin yanınızda şimdi kız kardeşimin yanında olup bu dangalağın bütün rezilliklerini anlatmam gerekiyordu gel abim vazgeç sana daha iyi birini buluruz demem gerekiyordu ,siz gelince vazgeçtik kızımızı vermicez diyip o kapıyı yüzünüze çarpmam gerekiyodu"

Abim hayıflanırken konuştum.
"Nasılda iyi biliyorum ama tam tahmin ettiğim gibi"
Tekrar güldüğümde sevdiğimin sesi geldi kulaklarıma.
"kafamın etini yedi bir saatten beri getireceğim çiçek çikolataya bile laf etti adam, Hüma bunları beğenmez diye en sonunda dalacam ondan sonra görücek beğeniyomu beğenmiyomu."

Gülmem kahkaha dönüşürken sessiz ve ciddiyetle tekrar konuştu.
"beğenmezmisin gerçekten"
Çoçuksu tavrıyla dudaklarım büzülmüştü yiyecektim ben bu adamı.
"Ben seni beğenmişim çiçek çikolata yanında sönük kalır"

Dediğimde o güzel gülüşüyle kalbimi şenlendirmişti Arsız beyfendi.
"Lan ne gülüp duruyorsun orda zaten hiç memnun değilim şuan sizin yanınızda olmaktan bir de gelmiş gülüyorsun karşımda kafayı yicem burda ha"

"Ayıp ediyorsunuz komutanım hiç insan silah arkadaşlarına böyle laflar edermi, yakıştıramadım size"
Ardınç cıkcıklarken abimin bağırışı gelmişti yine gerçekten sinirden en sonunda kıpkırmızı olacaktı adam.
"Ben sana bir yakıştırıcam şimdi görüceksin"

Dediğinde tekrar lafa girdim.
"Valla onu siz orada zor tutuyosunuz buraya gelince ne yapıcaz"
"Gazamız mübarek olsun Hüma Hanım napalım çekecez artık koca ayıyı"

Arafın konuşması bitmeden arkadaki çekiştirme seslerinden sonra abimin telefonu aldığından emin olmuştum.
"kız kardeşim umarım bu hödük için çok hazılanmamışsındır çünkü kendileri seni bile haketmezken daha fazlasının lüzumu yok, olamaz yoksa şımarır bende dövmek zorunda kalırım"

"sabah ezanından beri hazırlanıyorum abi sence iyi mi"
Dememe kalmadan tekrar bir çekiştirme savaşına girmişlerdi bile.
"Ver lan şu telefonu, iki dakika konuşturmuyosun"

En son duyduğum düşme sesiyle elimi anlıma vurdum gerçekten kedi köpek gibiydiler kafayı sıyırıcaktım.
"Selamünaleyküm yenge akşam şerifleriniz nasıl, kusura bakmayın sizi komutanımdan alıkoymak istemezdim ama malesef şuan irtibat kurabilceğeniz bir şekilde değil kendileri"

Beni tekrar bir gülme tutarken iki başım belası beyefendiye seslendim.
"Alparslan söyle onlara böyle devam ederlerse içeriye almıcam, dımdızlak ortada kalıcaklar"

Dediğimde Alparslan aynen aktarmıştı.
"yengem diyoki böyle devam ederlerse içeri almıcam, dımdızlak ortada kalıcaklar, dedi"
Arkadaki hengame durduğunda ne demek istediğimin anlaşıldığını anlamıştım.

"Sende ver şunu adam akıllı konuşturmuyosunuz adamı"
Araf telefonu alınca benimle konuşmadan önce sesini düzeltmişti, beyefendinin inceliğinden biz kırılıcaktık burada.

ÂŞEKAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin