Sevgili okurlarım nasılsınız
Bu arada kitap nasıl ilerliyor onu sorayım=
Bir önceki yaptığım duyuruda benş anladığınız için çok teşekkür ederim:)HÜMA NUR KAYA
Ben onu onayladıktan sonra o kutunun içindeki zarif ama şık olan yüzüğü parmağıma takmıştı.
Benim sade şeyler sevdiğimi bilip bu şekilde alması çok hoşuma gitmişti.Yerimize tekrar oturduğumuzda elim çantama gitti,içine evden çıkmadan önce sıkıştırdığım şalı çıkarttım,Araf beni bu şal ile görmek istediğini söylediği günden beri tepkisini merak ediyordum.
Şalımın üzerine gelişi güzel yaptıktan sonra ona döndüm ve tepkisini izlemeye koyuldum,bana sözleriyle,gözleriyle, dokunuşlarıyla bebek gibi hissettirmesi çok inceydi.Kendisi beni incelerken yüzündeki gülümsemede her saniye büyüyordu en sonunda konuşmaya başlayınca dikkatimi ona verdim.
"Benim bebeğime nede güzel yakışmış bu şal"o benim başımdaki şalı düzeltirken ben onun söylediği sözlerde takılı kalmıştım resmen kalbime garizi vardı, iltifat etmek yoluna beni öldürücekti bu adam, benim kalbim alışık değildiki anında durabilirmiş gibi davranıyordu kendileri.
O benim donup kalmamla birlikte gülmeye başlamıştı.
Evet efendim üzerine güzel bir gülüşte eklendiğine göre biz kalkalım artık. Bu kadar güzel gülmesene be adam dememe ramak kalmıştı resmen.
Gülmesini durdurunca keyifli bir halde elini boynuma uzatıp şalın püskülleriyle oynamaya başlamıştı.
"Ne olduda senin bu kalbin delicesine atıyor böyle"O kadar mı belli oluyordu yaa,en sonunda kendime geldiğimde söylenmeye başladım.
"Araf Allah aşkına senin benim kalbime garazi mi var, sen böyle aniden kelimeler söyleme, kendisi duracakmış gibi oluyor"O tekrar benim dediğim sözlere gülerken ben küsmüşcesine kollarımı kendime bağladım şu an ben onun aksine hiçte gülmüyordum.
"öylemi o zaman söyle o güzel kalbine
Güzel sözlere alışsın alışamassada ben onun ilacı olurum"Al işte yine aynısını yapıyordu bu sefer ona cevap vermeyip önüme döndüm ileriye bakmaya koyuldum.
Yüzüme patlayan flaşla daldığım yerden biraz korkarak ayrılmıştım.
Yan tarıfıma baktığımda elinde telefon dikkatle beni çeken Arafı gördüm.
Tekrar flaş patlayınca bu sefer nedense benim gülmem tutmuştu.
Ben gülerken o tekrar beni çekmişti ve bu sefer yüzünde oluşan memnuniyetle telefona bakmaya devam etti beyefendi.
"işte şimdi oldu"O hala fotoğrafa bakarken merak ettiğim soruyu sordum.
"Sen neden benim fotoğrafımı çektin"Elindeki telefonu ceketinin cebime koyduktan sonra bana döndü.
"O gün operasyondayken farkettim ki meğerse bende açıp bakabileceğim bir tane bile fotoğrafın yokmuş,o Nur yüzünü özlediğim vakit açıp bakabilecek bir fotoğraf olsun dedim"Bu sefer pesedip konuştum.
"Gerçekten senin bana garazin var sakın inkar etme"...
Yazarınızdan-İsteme günü yaklaşırken hem heyecan hemde mutlulukla artıyordu içlerindeki her bir duygu.
Lakin hiç heseba katmadıkları bişey vardı oda Haldun komutanın damadını, Laz inadı olan ülkü hanımın gelinine yapıcağı sınavdan bir haberlerdi.
HÜMA NUR KAYAArkadan çalan karadeniz havasıyla, önümdeki karalahana sarmasıyla bir süre bakıştım tam tamına bir haftadır her gün buraya gelip karadenizle alakalı ne varsa tüm bilgileri öğrenmiştim.
Kafamın içi resmen karadeniz dalgaları gibiydi.
İçeri elinde tazecik mısır ekmeğiyle giren Ülkü anneme döndüm o elindekini masaya bırakırken ben sormaya çekindiğim soruyu sormuş bulundum.Şu günlerde kendisinde az tırsmaya başlamıştım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÂŞEKA
ChickLitKüçükken masumiyetle bakan gözler şimdi aşkla dolmuş,yada gözlerim şimdi o aşkı görmeye cesaret bulmuş