Hyunjin'in dudaklarından tek bir kelime döküldü; "ayrılalım."
Felix bir süre söylediklerini idrak edebilmek için Hyunjin'e baktı. Hyunjin ise tam karşısına bakıyordu.
Sonunda Felix şoku atlatabildiğinde konuşmayı başardı.
"N-ne?"
Konuşurken sesi titriyordu. Hyunjin yutkundu ve Felix'in elini tutan elini yavaşça çekerek ondan kurtardı.
"Ayrılalım."
Felix korkuyla Hyunjin'in ellerini tuttu. Gözleri dolmuştu.
"Ama... ama neden?! Aramızda hiçbir problem olmadı hiç bir zaman. Her zaman çok güzel ve s-sağlıklı bir ilişkimiz oldu. Yani neden... neden bi-"
"Ben bana ihanet eden birisiyle daha fazla birlikte olamam."
Felix bir süre anlamaz gözlerle ona baktı. Sonra gözleri fal taşı gibi açıldı. Kahretsin! Hyunjin çok yanlış anlamıştı!
"B-bebeğim sen olayı çok yanlış anlamışsın. Gerçekten mantıklı bir açıklaması var. Lütfen sadece iki dakika dinle beni hepsini açıklayabilirim."
Hyunjin hâlâ Felix'in gözlerine bakmıyordu ve bu Felix'i kahrediyordu.
"Neyi açıklayacaksın? Beni nasıl aldattığını mı? Bana ihanet etmene rağmen hiç gücenmeden benimle aynı yatağa girdiğini mi? Neyi anlatacaksın bana Felix?"
Felix'in dudaklarından bir hıçkırık koptu.
"Hayır sevgilim hayır. Yemin ederim olay böyle değil yemin ederim. Sadece beni dinle."
Felix'in sesi sonlara doğru kısık çıkmıştı.
"Dinleyecek, anlatacak yada konuşacak bir şey yok. Eşyalarımı bu gün toplar giderim evden. Sen rahatını bozma hiç. Ben giderim."
Felix ağlayarak Hyunjin'in ellerini bıraktı ve yüzünü iki elinin arasına aldı.
"Sevgilim yalvarırım dinle beni-"
Hyunjin Felix'in ellerini yüzünden atıp bir adım geri gitti.
"Bitti. Anlıyor musun? Bitti!" Hyunjin de ağlıyordu artık. Bir tanecik bebeğine bunları söylemek onun için de hiç kolay değildi.
Felix eliyle sertçe göz yaşlarını sildi.
"Kibarlık ve anlayıştan anlamıyor musun? O zaman anladığın dilden konuşurum. Evden gideceğini söylüyorsun. Peki nereye gideceksin? Seni eşcinsel olduğun için evlatlıktan reddeden ailenin evine mi döneceksin? Yoksa ailen seni bıraktığında arkandan dedikodu yayıp adını çıkartan akrabalarına mı? Nereye gideceksin ki Hyunjin? Senin benden başka kimin var? Benim senden başka kimim var? Ben söyleyeyim; bizim birbirimizden başka kimsemiz yok! Senin bir ailen yok, ben ailemi hiç tanımadım bile! Söylesene bizi birbirimizden başka kim kabul eder? Kim anlayabilir bizi? Biz birbirimizin tek ailesiyiz. Ama eğer beni dinlemeden öylece gitmeye hâlâ kararlıysan seni tutmayacağım. Git. Nereye istiyorsan git. Ama şunu bil ki gittiğin hiç bir yerde kimse seni benim gibi kabullenmeyecek."
Felix nefes nefese bitirdi konuşmasını. Bir kez daha göz yaşlarını sildi ve cevap beklercesine Hyunjin'e baktı.
"Gidecek misin yoksa beni dinleyecek misin?"
Hyunjin artık hıçkırarak ağlıyordu ve Felix kendini konuşmaya öyle bir kaptırmıştı ki bunu daha yeni fark ediyordu.
"Sevgilim... Ben öyle demek istemedim..."
Hyunjin'e doğru bir adım attı ve elini yüzüne uzattı ama Hyunjin bir adım gerileyerek ondan kaçtı. Hyunjin titriyordu. Çok titriyordu ve bu Felix'i korkutuyordu.
Hyunjin hıçkırıklarının arasından gülümsedi.
"Evet haklısın. Benim senden başka ailem yoktu. Ama insan etrafında bir sürü kişi varken de kimsesiz olabilir. Sen varlığında beni kimsesiz bıraktın. Ailemin yokluğunda kimsesiz olmak, senin varlığında kimsesiz kalmak kadar acıtmamıştı."
Etraflarında ki herkes geçerken onlara bakıyordu ama ikisi de bunu şuan umursayacak durumda değillerdi.
"Beni sadece bir kerecik dinle!" Diye haykırdı Felix ve dizlerinin üzerine çöktü. Ağlaması daha da şiddetlenmişti.
"Yılların birlikteliğini bir yanlış anlaşılma yüzünden bitiremezsin!"
Hyunjin Felix'in yanına diz çöktü. Ya da yere yığıldı. O an bunu ayırt edemiyordu.
"Bitti Felix. Sen beni aldattın. Benim ailem, komşunun çocuğunu benden daha çok sevdi. Anlıyor musun?"
Felix ağlamaktan nefes nefese kalmış Hyunjin'in yüzüne bakıyordu.
"T-tamam. Ayrılalım. Ama en azından kendine bir ev bulana kadar evimizde... yada eski evimizde kalmaya devam et. Söz veriyorum varlığımı bile hissetmeyeceksin. Aynı evin içinde olsak bile asla karşına çıkmayacağım. Sadece yeni bir ev bulana kadar. Lütfen..."
Hyunjin cevap vermedi ve ayağa kalktı. Bir süre Felix'in yüzüne baktıktan sonra arkasını döndü ve koşar adım oradan uzaklaştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Pastane | HYUNLIX
FanfictionHyunjin oto tamircidir fakat bir gün müşteriyle yaşadığı bir problem yüzünden işten kovulur. Bunu öğrenen ve bir pastanede aşçı olarak çalışan sevgilisi Felix, Hyunjin'e patronuyla konuşup ona pastaneden bir iş bulmayı teklif eder.